21 Eylül Pazartesi “ya
Bismillah” diyerek yeni bir eğitim ve öğretim dönemine yine başlıyoruz Millet
olarak. Haydi hayırlısı. Tüm çocuklarımıza, gençlerimize, muallimlerimize
(öğretmenlerimize) sağlık ve selamet ile zihin açıklığı ve başarılar diliyorum.
Eğitim camiasında Müstahdemi’nden Okul Müdürü’ne kadar, Bakan’ından
Öğretmeni’ne kadar herkese sağlık, esenlik ve huzur diliyorum. Rabbim cümlesini
korusun ve esirgesin.
Gerçi, malum hastalık, salgın
hastalık (Korona Virüs) dolayısıyla, okullar yüzyüze eğitim verecek mi, yoksa
Ülkemizde uzaktan eğitim mi olacak, onu dahi tam olarak bilmiyoruz Buna rağmen,
yine de 2020-2021 eğitim-öğretim yılının sağlık ve başarı ile geçmesini Yüce
rabbimden niyaz ediyoruz. Allah (cc) malum salgın hastalıktan bizleri
kurtarsın. Elbette, eğitimden önce ilk duamız budur. İlk talebimiz sağlıktır.
Şu Koronavirüs
ortamında, okullar başlarken neleri düşündüm ve hangi hususları önemsedim. Korona
Virüsten kurtulmayı dilerken eğitim-öğretim noktasında neleri düşündüm? Bunları
sizlerle paylaşmak istedim. Bu önemli noktaları aşağıda madde madde
sıralıyorum. Önce Öğretmenler, sonra Öğrencilere sesleneceğim.
Öğretmen Kardeşlerim ve
Büyüklerim, Lütfen!
1-Özgüvenlerini geliştirmeleri için
öğrencilerinize imkan tanıyın. Öğrencilerimize özgüven aşılayın.
2-Yerinde ve gereğince itirazlarda bulunan
öğrencileri “çıban başı” olarak nitelemeyin. İtiraz eden öğrenciyi takdir
edin.
3-Öncelikle de siz Öğretmenler örnek olun. Unutmayın,
“hâl, kâlden önce gelir.” Öğrencilerimizi öz değerlerimiz noktasında, yani vicdan,
merhamet, sevgi, saygı, hakkaniyet, adalet, doğruluk, dürüstlük, hoşgörü, iyilik,
yardımlaşma, dayanışma, milli birlik ve milli beraberlik gibi hususlarda özenle
yetiştirin.
4-
Öğretmenlerimiz Öğrencilere “üzümü ye, bağını sorma” anlayışının yanlış
olduğunu ısrarla anlatmalıdır. Başka bir anlatımla,
Ve başarıya giderken nasıl başarılı olduğunu sorgulatmalıdır. Öğretmenlerimiz
Öğrencilere, “mutlak ve ne olursa olsun da başarı olsun anlayışından çok,
“nasıl başarılı oldun sorusu üzerinde” düşündürmelidir?
5- Güzel bir veciz sözde de
belirtildiği gibi, “kişinin kendi noksanını bilmek gibi irfan
olmaz.” “Evet, irfan, irfan, irfan. İşte budur bize lazım olan.” İrfan,
kişinin varlık nedenini ve Dünya’daki asıl sorumluluklarını bilmesi, iyilik ve
doğruluk yolunda yürümesi için içindeki duyduğu his ve düşünceler toplamıdır.
Yani daha kısa anlatımla irfan, “iman edip salih ameller işlenmesi
ve toplumda hakkın ve sabrın tavsiye edilmesidir.” İrfan bozguncu
olmamaktır ve ıslahçı olmaktır. İrfan tek başına olmaz tabi, yanında ilim de
olmalıdır. İlim akıl ise, irfan izandır. Akıl ve izan dedikleri, ilim ve
irfandır. Öğretmenlerimiz işte bu noktalardan hareket etmelidir ve gençlere
ilim yanında irfan da öğretmelidir. Mevlana ne diyor bir dinleyin; “Gayret atını yıldızlara
sürdün de,
Kendisine meleklerin secde ettiği Âdem Peygamber’i bilmedin. Oldu mu
şimdi!” Âdem denildiğinde de uzağa gitme. Âdem sensin sen ey
İnsanoğlu! Öğrencilerimiz öncelikle “kendisini bilsin” bu Bize yeter!
Öğrencilerimiz kendilerini bililerse bu Ülke tüm meselelerini zaten çözer. Bu Ülkenin kafalara bilgi doldurmaya ihtiyacı
yok. Bu Ülkenin gençlerinin terbiye ile, ıslah ile, yanlışları düzeltme ile
eğitilmesine ihtiyaç vardır. Kaldığım yerden devam edeceğim. Yukarıda ne
demiştik. Öğrencilerimiz “kendilerini bilseler” yeter demiştik.
Öğretmenlerimiz “öğretime değil eğitime ağırlık
vermelidir.” Eğitim varsa, zaten öğretim de ardından gelir. Eğitim, “terbiye,
ıslah etme ve düzeltmedir.” Öğretim ise habire bir şeyleri
anlatma ve tabir caizse “kafalara bilgi doldurmadır.”
Öğrenci
Kardeşlerim, Değerli Çocuklarımız, Lütfen!
1- Sen
yaratılmışlar içerisinde en değerlisin. Sen büyük değer taşıyorsun içinde! İçerindeki
cevherin ve değerin farkında ol yeter.
2- “Oğlum ben sana
Vali olamazsın demedim ki, adam olamazsın dedim,” diye biten bir meşhır bir fıkra var ya! O fıkradaki
hakikatlere dikkat edin. (O fıkra değil esasında, bir darb-ı mesel. Yani ders
çıkartılacak bir konudur o fıkra)
3- Arkadaşını iyi seç! İyi arkadaş, ahlaklı
arkadaş, edepli arkadaş seni iyiliğe, doğruluğa ve mutluluğa götürür. Kötü
arkadaşlar da seni alır da uçurumdan aşağıya düşürür. Evet, Öğrenci Kardeşim
arkadaşını iyi seç. Sevgili Peygamberimiz (asm) bu hususta şu Hadis-i Şerif’i
ile Bize asırlar öncesinden sesleniyor: “Kişi
arkadaşının Dinindendir”. Evet, işte bu ikaz doğrultusunda hareket
etmeliyiz. Arkadaşımız yanlış ve eğri ise, maazallah bizde ondan etkileniriz ve
doğru yoldan sapabiliriz.
4- Akıl ve vicdan yolundan asla ayrılma.Aklın ve vicdanın senin en büyük rehberindir. Bazen vidanın ile aklın
çatışabilir. Aklın vicdanınla çatışırsa, vicdanını dinle!
5- İşte şu sözleri asla unutma! Şeyh Edebali’nin
şu sözleri sana bir rehber olsun.
Ananı, atanı
say. Bereket büyüklerle beraberdir.
Üç kişiye acı, cahiller arasında
alime. Zenginken fakir düşene. Hatırlı iken itibarini kaybedene.
Unutma ki,
yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Asla
kibirlenme ve büyüklenme! Düşmanını hor görme. Düşmanını çoğaltma, düşmanlığın başını
da sonunu da sen belirle.
Haklı olduğunda kavgadan
korkma
Bilesin ki;
“Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.”
Evet, Okullar açılırken 5’er
maddeyle, Öğretmenlerimize ve Öğrencilerimize seslendim. Bu seslenişten Yeni
Eğitim ve Öğretim Yılının Ülkemiz, Vatanımız ve Milletimiz için hayırlı ve
uğurlu olmasını Yüce Rabbimden (cc) niyaz ediyorum.
Ahmet SANDAL
Başkanım Öğretmen ve öğrencilerimiz için yön verici bir yazı olmuş. Kalemize ve yureginize saglik.