Çağlayancerit, Kahramanmaraş’ın 11 ilçesinden
birisi. Nurhak, Ekinözü ve Çağlayancerit her üçü de, küçük ilçelerimizden.
Nurhak ve Ekinözü hakkında da inşallah ileride yazı yazacağım. Küçük ve gelişen
ilçelerimizi yazmak ve gelişmelerine katkıda bulunmak istiyorum.
Çağlayancerit ilçesini, ilçe olmadan, köy ve kasaba
olduğu vakitlerden beri bilirim. Çağlayancerit halkını özellikle, cilekeş,
vefakar ve fedakar özellilkleriyle severim. İnsanları, hepsi de vatanına,
milletine bağlı, büyük kısmı fakir ve gariban olsa da, yine de kanaat sahibi,
sabır ve tevekkül insanıdır.
Çağlayancerit’i çocukluğumda çok ziyaret ettim.
Şimdikinin belki de onda biri büyüklüğünde çok küçük bir yerleşim yeri idi.
Dağlık bir yerde, küme küme dağınık şekilde evlerin olduğu ve yolllarının toz toprak içerisinde olduğu
bir yer idi. O yıllarda da Adıyaman yolundan itibaren şimdiki gibi yine vadiler
arasından geçerek tek asfalt yoldan geçerek Çağlayancerit’e ulaşırdık. Şimdi de
yine aynı yol mevcut ve oldukça da işlek vaziyette çalışıyor. Ancak, şimdi o
asfalt yol artık yükü kaldıramayacak şekilde ve oldukça işlek olarak görev
yapıyor. Halkın en büyük beklentisi Çağlayancerit’in Pazarcık ile bağlantısını
sağlayan asfalt yolun ve Kahramanmaraş ile kısa yoldan bağlantısını sağlayan
diğer asfalt yolun geniş şeritli (gidiş-geliş çift yol) olarak hizmete
girmesidir.
Çağlayancerit’te
geçen hafta birkaç gün kaldım. Gönül insanı Belediye Başkanı Hanifi Sarıaltun
ile görüştüm. İlçenin çalışkan ve fedakar Ziraat Odası Başkanı Ömer Çedene ile
görüştüm. İlçede sevilen İş İnsanı Kazım Demiröz ile görüştüm. İlçenin akil
adamlarıyla biraraya geldim, esnaflarıyla, ticaret erbabıyla, halkıyla uzun
uzun sohbetler ettim.
Bu görüşme ve sohbetlerde söz hep döndü dolaştı yol
problemine geldi. Çağlayacerit’in ilk ve en önemli problemi, ilçeye hızlı ve
kolay ulaşımı sağlayacak asfalt yolun geniş ve çift taraflı, bölünmüş yol
(duble yol) olarak hizmete girmesidir.
İlçede yeni yeni Devlet hizmet binaları, büyük okul
binaları, hizmete yeni açılan büyük kapasiteli İmam Hatip Lisesini, kapalı ve
açık spor tesislerini gördüm. Şehit Muhsin Yazıcıoğlu Camiin uzun süren
inşaattan sonra hizmete girdiğini gördüm. İlçede bulunduğum günlerde, her
tarafta harıl harıl ceviz hasadı olduğunu gördüm.
Gerçi bu sene, 20 gün kadar önce meydana gelen sert
rüzgar akımından Ç:ağlayancerit de etkilendi. Sert rüzgarlar ceviz hasadını
etkilese de, rekoltenin yine de iyi olduğunu düşünüyorum. İlçede sağda-solda
çuval çuval cevizlerin kavlama makinelerine götürüldüğünü gördüm.
Çağlayancerit’in ceviz ile bütünleştiğini ve İlçenin kaderinin ceviz ile yakından
bağlantılı olduğunu düşünüyorum.
Çağlayancerit:
Ceviz Diyarı. Çağlayancerit: Tarımın Geliştiği Topraklar
Çağlayancerit, tarım başta olmak üzere gelişmeye çok
açık bir ilçedir.
Suları oldukça bol ve toprağı da oldukça münbit olan
Çağlayancerit tarım potansiyelini daha iyi değerlendirerek, Ülkemiz çapında
isim yapabilir. Zaten ceviz de isim yapmıuştır. Çağlayancerit cevizleri artık
Ülke çapında tanınıyor. Hatta İlçede Ceviz Festivalleri de düzenleniyor. Geöen
sene Ayranpınarı Mevkiinde düzenlenen Festival bu sene Korona Virüs salgını
dolayısıyla yapılamayacak.
Biz de Ankara’da hem tüm İlimizi hem de Çağlyancerit
İlçemizi cevizleri ile tanıtıyoruz.
Çağlayancerit cevizleri yanında, bademi, kirazı,
elması ve üzümüyle de meşhurdur.
Çağlayancerit’te turizm de geliştirilmelidir.
Çağlayancerit
ve Turizm:
İlçede turizm tesisi olarak çok fazla tesis yok. Göz
denilen yerde, lokanta ve bungalov evler mevcut. Bu tesislerdeki doluluk
oranının özellikle hafta sonları çok yoğun olduğunu duydum. İlçe adına
sevindim.
Çağlayancerit İlçemize Turizm Bakanlığınca acilen
destek sağlanmalı ve yeni tesisler için teşvik verilmelidir.
Yazımın bu noktasında şunu belirteyim: Bir Yazar
olarak Çağlayancerit ve Kahramanmaraşımızın tüm İlçelerinin sorunlarını ve gelişmelerini
gündeme getirdiğim ve halkımızın hislerine tercüman olduğum gibi, uzun
yıllardır Ankara’da yaşayan bir Hemşehriniz olarak, İlçesinde yatırım yapacak
sanayici ve iş insanlarının önüne düşerek Bakanlık Bakanlık gezdim ve izin,
ruhsat ve teşvik belgelerinin alınmasında yardımcı oldum.
Benim derdim, Kahramanmaraşımızın ilçelerinde, hatta
tüm Ülkemizin her yerinde istihdamın gelişmesi ve gençlerimizin iş bulması ve
ekonomk yönden kimseye muhtaç olmamasıdır.
Bu yolda çalışmaya devam edeceğim.
Yazımın bu noktasında, Çağlayanbcerit
Ayranpınarı’ndan bahsedeceğim.
Çağlayancerit’ten
10-15 km kadar ileride oldukça sarp dağları aştıktan sonra ulaşılan bir
mevkiidir, Ayranpınarı mevkii. Biz de bu ziyaretimizde, Kahramanmaraş’ta izin
kullandığımız sırada bu mevkiiye gittik. İlk gün ulaşamadık. Arabamız yolda
parça kırdı. Bir gün gecikmeyle de olsa Ayranpınarı’na ulaştık. Elhamdulillah.
Bu mevkiin turizm
yönünden daha da tanıtıma ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum. Biz tanıtıyoruz.
Elhamdulillah.
Çağlayancerit ve Doğalgaz:
Çağlayancerit’te bulunduğum sırada doğalgaz
çalışmalarının yapıldığını, caddelerin bir kısmının kazıldığını ve ilçeye doğalgazın
verilmek üzere olduğunu müşahede ettim.
Güzel ve sevindirici bir gelişme. İnşaallah daha da
nice nice hizmetler Çağlayancerit’e ulaşır.
Çağlayancerit
ve Kentsel Dönüşüm:
İlçemizde ileride kentsel dönüşüm çalışmaları da
yapılmalıdır. İlçenin gecekondu ve düzensiz kentleşmenin olduğu mahallelerinde
biran önce kentsel dönüşüm çalışmaları başlatılmalıdır. İlçede yeni ve modern
binalar çoğaltılmalıdır. Hernekadar İlçe genel olarak yeşil ve ağaçlarla
donatılmış olsa da, ilçe merkezinde yeşila alan ve park sayısı artırılmalıdır.
Çağlayanacerit ve Genel Olarak
Birkaç Söz:
Evet, memleketim
Kahramanmaraş, Pazarcık ve Çağlayancerit’te yine her zaman olduğu gibi izin
vesilesiyle 10-15 gün kadar bulundum. Bu süre zarfında aile büyüklerimizi ve
dostlarımızı ziyaret ettim. Bu ziyaretlerden arta kalan sürede de boş durmadım
ve memleketimin dağını-taşını gezdim ve gözlemlerde bulundum.
Özellikle şunu ifade etmeliyim, memleketim tüm İlçeleriyle havası,
suyu ve toprağıyla enfes ve muazzam bir coğrafyaya sahiptir. Maşallah.
Memleketimde coğrafya güzel olsa da, genel gündem her zaman olduğu
gibi iş ve geçim üzerinedir. Özellikle alt ve orta gelir grubundaki
hemşehrilerimiz kendilerinin ve çocuklarının huzur ve refahına odaklanmışlardı.
Bu genel gündemdir. Tabidir ki herkes iş ve geçim derdindedir. Bu normal bir
durumudur.
Kahramanmaraş, Pazarcık ve Çağlayancerit
genelinde, bir gözlemim de şudur: Betonlaşma. Adeta her yer,
sevimsiz bir şekilde betonlaşıyor. Sırf Pazarcık değil. Sırf Çağlayancerit
değil, Kahramanmaraş’ın her tarafında sanki pıtrak gibi çok katlı apartman
blokları dikilmiş vaziyetteydi. Kahramanmaraşlı bir müteahhit arkadaş, “arsa
kalmadı ve bu nedenle birkaç sene içinde, müteahhitliği bırakacağım” dedi. İşte
gelinen nokta, Kahramanmaraş’ın Binevler, Tekerek Yolu ve Üngüt tarafları taa,
Üniversite Kampüsüne kadar beton yığınlarıyla doldurulmuştu. Yeşil alanlar
azalıyor, betonlar çoğalıyor. Çoğu şehir merkezinde bu manzara hakimdir.
Buna rağmen, yine umutluyuz. Çağlayancerit de planlı
ve modern bir kentleşmeye sahip olmalıdır. Beton yığınları şehirleri esir
almamalıdır.
Çağlyancerit’te güzel gelişmeler ve hamleler gördük.
Belediye Başkanı ve tecrübeli Yönetici Hanifi Sarıaltun’u tebrik ettik.
Çağlayancerit’te dere ıslah çalışmaları da
yapılmalıdır. Bunu da bir Yazar olarak öneriyorum. Çünkü, dereler ıslah edilmez
ise, maazallah, yağışlarda büyük tehlike meydana getirebilir.
Her yerde olduğu gibi Çağlayancerit’te de işsizlik
en büyük sorundur. Bu sorunun çözümü de elbette yatırım ve üretim tesislerinin,
fabrikaların çoğalmasından geçer. İlçeye yatırımcı ve müteşebbis çağrılmalı ve
kendilerine bedava arsa sağlanmalı ve vergide indirim getirilmelidir.
Yazımın en sonunda, Çağlayancerit gelişiyor ve daha
da gelişecek diyorum. Çünkü ilçenin genel olarak gelişime uygun bir kapasitesi
mevcut ve Devletimizin yatırım anlamında ilgisi de en üst seviyede mevcut.
Haydi hayırlısı olsun.
Ahmet SANDAL