Sen, evet sen, bu yazıyı okuyan. Sana bir sorum var. “Bu Dünya’daki insanlar arasında yüzde 80’de misin, yoksa yüzde 20’de misin?” Ya da sorumu şöyle sorayım, “hayatta 80/20 diye bir kural var, bu kuralı siz de gözlemleyebiliyor musunuz?”
“Ne oluyor ya?” dediğinizi hisseder gibiyim. “Bu nasıl soru ya?” diye şaşırdığınızı tahmin ediyorum.
Şaşırmayın ve sabırla yazımı sonunu kadar okuyun ve en sonunda yazımın başındaki soruyu cevaplayın.
Ekonomi biliminde “Pareto Optimumu” şeklinde kural vardır. Bu kural, ismini İtalyan ekonomisinin yüzde 80’ini toplam nüfusun yüzde 20’sinin elinde tuttuğunu gözlemleyen İtalyan Ekonomist Vilfredo Pareto’dan almıştır. Bu kural, temel olarak herhangi bir durumda sonuçların pek çoğunun sadece çok az sayıdaki nedenden kaynaklandığı düşüncesine dayanmaktadır.
Evet, bu düşünce ışığında şu fikir ve görüşleri ileri sürmek mümkündür.
1- Dünyadaki servet ve mülklerin “yüzde 80’i, Dünya’da yaşayan insanların yüzde 20’sinin elindedir.”
2- Bir iş yerindeki gelirlerin yüzde 80’i müşterilerin yüzde 20’sinden kazanılır.
3- Dünyadaki enerji kaynaklarının “yüzde 80’i, nüfusun yüzde 20’si tarafından tüketiliyor.”
4- Telefon görüşmelerimizin “yüzde 80’i telefon rehberimizde yer alan yüzde 20 kişiyledir.”
5- Elde ettiğimiz sonuçların “yüzde 80’i gösterdiğimiz çabaları yüzde 20’sinden meydana gelir.”
6- Trafik kazalarının “yüzde 80’ine neden olanlar, nüfusun yüzde 20’sidir.”
7- Dünyadaki boşanmaların “yüzde 80’i, sebeplerin yüzde 20’sinden meydana geliyor.”
8- Bir işyerinde yapılan işlerin “yüzde 80’i toplam çalışanların yüzde 20’si tarafından gerçekleştiriliyor.”
9- Dünyadaki tatil imkanlarının “yüzde 80’ini, nüfusun yüzde 20’si kullanıyor.”
10- Dünyada işlenen suçların “yüzde 80’inin faili nüfusun yüzde 20’sidir.”
11- Vaktinin “yüzde 80’ini dolu dolu geçiren kişiler nüfusun yüzde 20’sidir.”
12- Dünyadaki huzursuzluğun “yüzde 80’i yüzde 20 sebeplere dayanır.”
13- Dünya’da çıkartılan kitap, dergi ve gazetelerin “yüzde 80’i gerektiği şekilde tam olarak okunmuyor, ancak yüzde 20’si tam ve gerektiği gibi okunuyor.”
14- İnsanların “yüzde 80’i zevke ve tüketmeye odaklı, yüzde 20’si çalışmaya ve üretmeye odaklıdır.”
15- İnsanların “yüzde 80’i sorunun adresidir, yüzde 20’si çözümün adresidir.”
16- İnsanların “yüzde 80’i bardağın boş tarafına bakacak tipte kanaatsiz karakterde, yüzde 20’si dolu tarafına bakacak tipte kanaatkar karakterdedir.”
17- İnsanların “yüzde 80’i olumsuz düşüncede karamsar, yüzde 20’si olumlu düşüncede iyimserdir.”
18- İnsanların “yüzde 80’i verilenlere şükretmeyen karakterde açgözlü, yüzde 20’si şükür ehli olup tokgözlüdür.”
Yukarıda 18 madde ile sıraladığım hususlar, “belki yüzde 80 doğrudur, belki de yüzde 20 yanlıştır.” J (Nasıl espri ama!)
Şaka bir yana, yukarıdaki hususların tam doğru olup olmadığını bilmiyorum, ancak doğruya yakın bilgiler olarak düşünüyorum. Bu tesbit benim için yeterlidir.
Hayatta yukarıda anlattığım şekilde “yüzde yüz doğru 80/20 kuralı var mıdır?” Bunu da bilmiyorum. Zaten bunu tam olarak bilmek de mümkün değildir. En doğrusunu Allah (cc) bilir.
Bu yazıyı yazarken Kur’an-ı Kerim’deki “insanların çoğu şeklinde belirtilen ayetler” aklıma geldi.
Evet, 80/20 kuralı tam olarak doğru mudur bilemesek de, ayetlerin ışığında insanlarının çoğunun durumunu biliyoruz. Yüce Rabbim (cc) bizleri o çoğunluktan eylemesin. Amin.
Ahmet SANDAL