Bu sezon İstanbul Feshane’deki Maraş tanıtım günleri dönüşüne denk geldiğinden dolayı gittiğim Ümraniye-Maraş Belediye maçının dışında hiçbir futbol maçına gitmedim..
Kahramanmaraş spor ve Belediye’nin maçlarına ne için gitmediğimi de zaman zaman dost sohbetlerinde paylaşmışımdır.
Son Kahramanmaraş-Balıkesir maçından sonra yaşanan olaylar nedeniyle bu konuda futbolcuları desteklemek açısından müdahil olmak istedim.
Bu takımın ne kadarlık bir borç yükü altında olduğunu takımı satın alan şirket yöneticileri biliyordu. Hiç kimse araştırıp soruşturmadan çift rakamlı trilyonluk bir borcun altına girmez. Burada bir gelecek görmemişse, bir kazanç görmemişse kimse babasının dedesinin hayrına bir takımın sorumluluğunu futbol sevgisi diyerek almaz.
İlk yıl şampiyon olarak 1. lige çıkmış takımın birden bire çöküşünün altında yatan sebepleri konuşacak olursak bu sütunlara zaten sığmaz.
Futbola ve Kahramanmaraş spora gönül verenler bunu zaten bilirler.
Benim burada anlatmak ve paylaşmak istediğim konu futbolcuların formalarını maç sonunda yere atmaları ile ilgili.
Evet bu bir protesto şeklidir. Doğrusu bu mudur, değil midir bunu ayrıca masaya yatırmak gerekir.
Burada bu protestonun bir şekilde olması gerekli idi ve oldu. Protestonun şekli üzerinde değilde, neden olduğu üzerinde durmak gerekir.
Aç ayı oynamaz…
Bu bir atasözüdür malum. Futbolcu bu memlekette bu takımda veya herhangi bir takımda babasının hayrına, spor uğruna oynamaz. Bu futbolcunun geçim kaynağıdır, mesleğidir. Evini geçindirmek, eşine çoluğuna çocuğuna bakmakla yükümlüdür ve yaşamını idame ettirmek zorundadır.
İşte burada aç ayı oynamaz atasözü devreye girer..
Teşbihte hata olmaz.
Deplasman giderlerinin federasyon tarafından karşılandığı bir dönemde, reklamlardan canlı yayınlardan iddaa’dan gelen hatırı sayılır miktarlarda paranın olduğu bir dönemde sen futbolcuya hak ettiğini vermezsen, futbolcunun protesto şekline müdahale hakkını kendinde bulamazsın.
Yapılması gereken; vay bu takımın şu kadarlık geçmişinde böyle bir olay yaşanmadı bu ne rezalet demek değil, bu futbolcular neden bu halde demek olmalıdır.
Sonra düşmüş bir takımın oyuncuları liderlik mücadelesi veren bir takıma karşı galip duruma geçmiş ve onuruyla şerefiyle mücadele ediyorsa, bundan gocunmak değil, şeref duymak gerekir.
Oynadığı takımdan parasını alamayan futbolcunun son maçında belki bir transfer yaparım umuduyla, Tv’den canlı yayınlanan bir maçta kendini göstermek için oynaması en doğal hakkıdır.
Futbolcuya küfretmek yerine, yönetimi, sorgulayan babayiğit taraftarlar arıyorum.
Ve futbolcuları sonuna kadar destekliyorum…
NOT: Belediye spor’la ilgili görüşlerimi son maçtan sonra paylaşacağım.
Bekleyin geliyorum bir sene önce küfrettiği adamlarla çalışan yöneticiler, bilmem ne kadara sıfır araba almış kardeşler..
Kamuoyu bunların cevabını bekliyor… Kamuoyunun merakı olmasın…