Sporun birleştirici özelliğini Batıpark Futbol sahasında hakemlik yaptığım yıllardan bilirim. Özellikle Fidan sporun maçlarında, mahalledeki bilumum kahvehane ve çayhanede oturanlar, altlarındaki tabureyi kaptığı gibi gelir, mahalle tarafındaki kale arkasında tribün olmayan yere konuşlanırlardı. Bu arada “kahve” ve “çay” hanelerin işletmecilerinin oynayan, oynatan vedahi futbolu icat edenlerle ilgili iyiniyet(!) dilekleri kulağımıza gelirdi ve hakemler olarak biz pek üzerimize alınmazdık..
Şimdi bu kısa girizgahtan sonra konu başlığına dönecek olursak, Tekstil’i bitirdikten sonra ilk patronlarımdan olan Hanefi Öksüz, Halil İbrahim Gümüşer ve Sarayaltından baba-dede dostu olan Yusuf Akarca ağabeyimizin bırakın Maraş’ta bir maça gitmesini, deplasman maçında gittiğini rüyamda görsem, “Hayırdır inşallah” diyerek kanter içinde uyanırdım.
Hem Basketbol, hem de futbolda İstiklal spor ile elde edilen başarılar, İş Dünyasının başarılı ve başlarını kaşıyacak zamanları olmayan bu müstesna isimleri tribüne çekmesi, sporun birleştirici özelliğinin en büyük ispatıdır.
Galatasaray Avrupa Şampiyonu olduğunda, haritada yerini bilmediğimiz Afrika’nın bilmem neresindeki en ücra kabilelerde bile, TÜRKİYAAA GALATASARAY dendiğine ekranlarda çok şahit olmuşluğum var.
Şimdi yukarıda isimlerini zikrettiğim bu 3 müstesna abimizin geçmişte sporla bağlantıları var mı yok mu bilmem. Bir zamanlar yaşı 80’e dayanmış Mehmet Fiskeci için; “Topu görse karpuz zanneder” demiştim, adam lisanslı futbolcu çıktı (Hoş, formalı fotoları mevcutmuş amma hangi takımda oynadığını duymadım görmedim)..
Bu yüzden sütten ağzı yanmış biri olarak, spor geçmişlerini sormayacağım bu iş adamlarımızın tribüne çıkması, memleketimizin psikolojisine sporun katkısı anlamında çok önemli..
Basketbolda Hikmet Gümüşer, Futbolda Ahmet Gaffar Akarca ve yönetim kurullarına, verdikleri emek, harcadıkları mesai için gazeteciliğe spor muhabiri olarak başlamış olan Ben Abid Vanlı olarak teşekkür ederim.
Vaktinde Mustafa Poyraz Belediye Başkanı iken, “Başkan futbolu sevmiyorsun ama, spor bu memleket için gerekli. Aileleri bile salona çeken ve masrafı futboldan daha az görünen Basketbola ağırlık ver demiştim” ama, bu görmek illa ki ufuk meselesi (Bu ufuksuzluk tüm çalışmalar bittiği halde Dondurma festivalini de yaptırmamıştı Poyraz’a).
Gaffar Başkan’a derim ki; Şampiyon olalı bir hafta olmadan, başkanın şu kadar alacağı varmış, onları isteyecekmiş gibi ortaya nifak tohumu saçmaya çalışanları, yolda yürürken ayağına denk gelen çakıl taşı gibi ayakkabının ucuyla kenara atıp yoluna devam et..
Kahramanmaraş halkı ve spora gönül verenler sizinle.
Hem Basket hem futbol kervanının her türlü engele rağmen yürüyeceğine inancımız tamdır..