Genciz, sağlıklıyız çok şükür, hareketliyiz.. Ama gün gelecekte bizde yaşlılar sınıfına gireceğiz. Romatizmamız olacak, dizlerimiz ağrıyacak. Karşıdan karşıya geçerken, iyi aile terbiyesi almış, büyüğünü küçüğünü bilen, aklı selim sürücülerin insaf süresine bağlı olarak karşıdan karşıya geçmeyi bekleyeceğiz..
Durum böyle iken, geleceğe yatırım anlamında, yaşlılarımızı, elden ayaktan düşmüş aile büyüklerimizi incitmemeye özen göstersek nasıl olur diye düşünüyorum.
Benim bu durumda babaannem var. Evin en büyük gelini olarak sevgili annem elinden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyor. Torunlar olarak zaman zaman isyan bayrağı çeksekte, büyük bizim büyüğümüz ve bizim geleceğimiz.
Yaşlılarımızla ilgili olarak; bakım, evde hizmet, evde sağlık hizmeti gibi unsurlar artık günlük hayatımıza özellikle Ak Partili belediyeler ile birlikte girdi.
Önceden yaşlıların ve kimsesi olmayanların, gizli saklı yaptırdığı cebinde bir kefen parası bulunurdu.
Kefen parasına sıra gelmeden, evde bakım hizmetleri adı altında, yaşlılarımıza kimsesizliğini yaşatmayan, evde banyosunu yaptırıp, traşını halleden, ev temizliğinin belli periyotlarda yapıldığı hizmetlerin maddi değeri asla ve asla tartışılmaz.
Belediyelerimiz şimdi, bir yaşlımız dünyasını değiştirdiğinde iğneden ipliğe her türlü hizmeti karşılayarak, yakınını kaybedenin tüm yükünü üzerinden alarak, bir nevi acısını paylaşıyor.
Allah bu hizmetlerin devamını nasip etsin, vesile olanlardan, bu sosyal belediyeciliği icat edenlerden razı olsun.
Allah kimseyi elden ayaktan düşürmesin temennisiyle…