Geçtiğimiz hafta sonu yine memleketimiz açısından dolu dolu geçti. Uzun zamandan beri kamu oyunu meşgul eden ve muhalefetin elinde oynadığı bir koz olan hızlı tren müjdesi verildi güzel memleketime.
Demem o dur ki; Ulaştırma Bakanının treninin vagonları hizmet ve yatırım anlamında dolu dolu geldi.
Bazı hizmetlerde geç kalınmışlık konusundaki görüşlere saygı duyarım. Lakin bu saatten sonra geçmişi konuşmanın bir faydası olmaz.
Kahramanmaraş’ımızın geleceği çok parlak. Bunu bilir, bunu söylerim.
Lojistik merkezle birlikte, hızlı tren bağlantısı, Göksun yolunun tamamlanmasıyla, ulaşımda bir merkez haline gelecek memleketimin ekonomik canlanma açısından Ümit vat ettiğini görmemek, biraz art niyet olur düşüncesindeyim.
Hızlı tren, illa ki kapımızdan önünden geçecek diye bir kural yok. Bağlantıları sağlam ve rantabl olursa, hızlı trenin faydasını memleket olarak her türlü yaşarız.
Tabii ki tüm bunlar kendiliğinden olmuyor.
Memleketimizin siyasi değerlerinden biri olan Mahir Ünal’ın Kültür Bakanlığı zamanında başlayan ve sonrasında durağan hale gelen çalıştayların, Mahir Ünal’ın (MAHİR ÜNAL BİTTİ DİYENLERE İNAT) tekrar göreve gelmesiyle tekrar başlamasının, bir takım hareketlenmelere vesile olduğunu görmemek mümkün değil.
Birlik beraberlik teranelerine de gerek yok.
Elbette ki idareci ve memleketin sahibi etiketi taşıyanların birlik beraberlik şemsiyesi altında toplanmaları asli görevleridir.
Gelecek nesillerin kendilerine Allah razı olsun demeleri için bu şarttır.
Ulaştırma Bakanımızla gelen dolu vagonların keyfini yaşarken, daha başka dolu vagonlar peşinde koşarak, hizmet hanemizi artılarla dolduralım..