Söz konusu vatansa gerisi teferruattır sözü dünyada sadece aziz ve asil milletimiz için söylenmiştir muhakkak.
Malum olduğu üzere şanlı ve kahraman ordumuz, ben doğduğumdan beri var olan PKK ve uzantıları meselesini kökten çözmek için Afrin’e girdi.
Siyasetin ve askerin en üst düzeyde uyum içinde olmasının bu harekâtın başlangıcında hiç kuşkusuz payı çok büyük. Çünkü Ülkemizin ufkunu açan Özal dönemindeki bu uyumsuzluk, askerin hükümete yok demesi maalesef tarihin kara sayfalarında mevcut.
Bunları bir kenara bırakalım ve başta Amerika olmak üzere, Ülkemizin Devletimizin Hükümetimizin kendini dünyanın jandarması olarak kabul eden ve hala sömürgecilik zihniyeti ile devletlerin başına bela olan ülkelere kafa tutuşumuzun keyfini yaşayalım.
Elbette ki bu harekâtın ekonomik sıkıntıları olabilir. Ülkemiz bu zamana kadar atlattığı her türlü badire gibi bunu da atlatacaktır.
Gün, herkes için taşın altına elini koyma günüdür.
Gün, Kişisel siyasi “istemezük”lerin rafa kaldırılması gereken gündür.
Bu harekâtla birlikte bir gerçek daha ortaya çıkmıştır ki; 15 Temmuz’da çok ciddi bir tehlike atlatmışız. 15 Temmuz’un hainleri, yurt dışından havlamaya devam etmektedir.
Allah ordumuzu muzaffer kılsın. Devletimize zeval vermesin. Milletimizi zaafa düşürmesin.
Aç köpekler gibi salyasını akıtarak etrafımızda dolaşan şerefsiz hainler bir kere daha görmüşlerdir ki; bu millet söz konusu vatan olduğunda, erkeği - kadını, yaşlısı - çocuğu her an için cepheye gitmeye hazır..