Seçim sonuçlarının her ne kadar hayırlara vesile olmasını temenni ettiğimiz bugünlerde şaşkınlığım partilerin aldığı oy oranları ya da vatandaşın tercihi olarak çıkmadı karşıma.
Bu memleketin asil milletinin içerisine sızmış olan hain elma kurtlarının çokluğu gerçekten şaşkınlığımı iki katına çıkartmış durumda.
Üstad Necip Fazıl'ın söylediği gibi ; BİZDE Kİ MUHALEFET, İKTİDARI DÜŞÜRMEK İÇİN VATANI BİLE DÜŞÜRMEYE RAZIDIR.. Tespitini yıllar önce yapmış olması milliyetçi cephenin demokratik geçinen kesimin kendilerini dün devlet düşmanı olarak nitelendirdikleri kesimle aynı kefede görmeleri anlaşılabilir bir durum değil.
Yüzlerce soru işaretleri var. Bunlardan en baştaki kurulacak koalisyon hükümetinde hangi şartlarda, ne tür bir izahatla yer alacak olan muhalefetin bu milletin gözündeki yeri elbette dünkü bulundukları yer değildir. Olmayacaktır.
CHP’nin Kahramanmaraş’ta bir atımlık barutu varken onu da karavana atarak tabiri yerindeyse dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmuş, çıkartabilecekleri bir vekili de nedenlerinin, niçinlerinin kendilerinin de bilemediği sebeplerden dolayı çıkartmamanın hüznü Kahramanmaraş örgütünün sessizliğinde hissedilirken genel merkez düzeyinde ise başarı nidaları duyulmakta.
Hal böyleyken Perşembenin gelişi Çarşambadan belli. Bugünkü sonuçlar maalesef AKP’nin açılım ve çözüm süreci diye tutturduğu bu vatana ve bu vatan için şehit olanlara bir türlü izah edemediği inanılmaz imtiyazlarla HDP’lilere gösterilen müsamahalar bugünkü sonuçların maalesef yaşanmasını sağlayarak bu tablodaki yerini almış durumda.
Ülkemizin ve milletimizin geleceği açısından hassas bir dönemde olmamız hasebiyle tüm siyasi partilerin alacakları kararlarda önceliklerinin devlet ve millet menfaatleri olması herkesin –her kesimin her düşüncede ki vatandaşın en büyük dileği.
Yine de temennim sonuçların bu milletin âli menfaatleri doğrultusunda hayırlara vesile olması...