Bu deyim bize atalarımızdan kalma. Rahmetli babaannemden ve dedem başta olmak üzere bu sözü küçüklüğümden beri duyardım.
O zamanlar pek anlam vermediğim gibi, gelen ve giden arasında, nasıl bir aranma olacağını da pek kafama takmamışım ki, amaaan gelen gelir, giden de gider, banane diye büyüdüğümü, hayatla mücadeleye tek başıma başladığım zamanlardan sonra farketttim ve , gelen-giden arasındaki bağlantıyı yaşadıkça kurdum.
Dedemle ninem ve mahallenin büyükleri ne kadar haklıymış.
Bize sinema filmi gibi gelen geçmiş tarihlerdeki salgın hastalıkların insanlara neler yaşattıklarını hep tarih kitaplarından, ansiklopedilerden öğrendik.
2020 ile başlayan covit-19 illetininde bize yaşattıklarını gelecekte var olacak olan insanlar okuyacak, öğrenecek.
Ama nerden nasıl çıktığı belli olmayan ve yapay olarak insanların başına bela edildiği aşikar olan bu covit’in bize neler yaşattıklarını asla bilmeyecekler.
Dünya savaşlarının artık kılıç-kalkan, top-tüfekle değilde, bu tür mikroplarla yapıldığını bizim yaşayarak öğrendiğimizi, onlar okuyarak öğrenecekler.
Siyonistler- dünyayı yöneten aileler, milletler arası menfaatler.. Şimdi bunlar uzun sürer.
Temennimiz dedemin ve ninemin dediği gibi, inşallah gelmiş olan 2022, gitmiş olan 2020 ve 2021’i aratmasın.
Milletimiz ekonomik refaha kavuşsun, terör bitsin, analar-babalar çocuklarına kavuşsun.
Dışarıdaki hainlere zaten alışığızda, içerdeki hainlerde ıslah olsun.
2022’den çok şey bekliyoruz sanki..
Gelen gideni aratmasın yeter…