Benim söylediklerim bazen kimsenin işine gelmez. İşine gelende kendince
algılayıp, yorumlar. Bu vakte kadar ne yazdımsa en doğru kısmın görünen
yüzündendi. Kısa ve netti. Şimdi gelelim yazının içeriğine. Seçime günler kala
tüm teşkilatlar ve milletvekili adayları durdurak bilmeden, ilçe ilçe, mahalle
mahalle,kapı kapı, gezerek sıkılmadık el bırakmıyor, vatandaşın her haline
kulak verip, hemhal oluyorlar. Allah güçlerini artırsın, her biri bu seçimden
alnının AK’ı, bileğinin gücü ile
çıkacak gibi görünüyorlar.
Gelelim seçim kampanyalarına..
Geçtiğimiz günlerde Amasya’da seçim kampanyasına destek isteyen Cumhuriyet Halk
Partisi Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce aynen şu ifadeleri kullandı: "Amasya’dan bütün
milletimize sesleniyorum, bir kampanya yapıyoruz, Cumhurbaşkanı adayı partiden
bağımsız bir kampanya yapıyor. Küçük bir uçak kiraladık İstanbul’dan buraya
geldik. Benim hemşehri de para çok, bende para yok. Ateşleyin bakayım
ateşleyin, hepiniz para yatırın oraya bakalım. 5 lira, 10 lira neyse ama
yatırın." dedi.
Gazeteci kimliğimi bir köşeye bırakıp, seçmen olarak Cumhurbaşkanı Adayı
olan Muharrem İnce’nin seçim kampanyasında destek üslubuna pekte sıcak
bakmam.
Herşeyin bir adab-ı erkanı vardır. Elbette seçmenden her türlü destek
isteyeceksin. Ama bu şekilde değil.
Ayrıca samimiyet, hitabet, doğallık, vatandaşın gönlünü kazanmak öyle her
babayiğidin de harcı değildir. Bilin istedim…
Şimdi, her seçmenin görüş ve yorumu tabi ki kimseyi bağlamaz. O yüzden
herkese, her kesime saygı duymak gibi her bireyin zorunluluğu var. Şu sıralar
her girdiğimiz ortamda ağzı olan Partilerin ve Milletvekili adayları hakkında
olumlu- olumsuz yorum yaptıkları için, bizim sadece dinleyip, saygı duymamız
gerekiyor sanırım..
Naçizane tavsiyem; Sizinde şu sıralar kaynayan siyaset kazanına düşmemeniz
dileğimle ..
YORUMLAR