Geçtiğimiz Pazar günü 30 bilmem kaç yıllık berber arkadaşım, kardeşim Berber Şeref'te haftalık saç bakımı mı yaptırmaya gittim. Benim işim bitip Babişkom’un okula gitmeden önceki saç bakımı yapılırken öğle ezanı okundu.
Kuyucak’ta bulunan Kazancı camiine gittim. Namaz için ön hazırlığımı yaptım. 5-6 kişilik bir camii cemaati var. Sünneti dışarıda kılıyorlar. Hava sıcak elleham ondandır dedim. Bende sünneti eda ettikten sonra baktım, millet camii dışındaki küçük yerde gamet(namaz için son çağrı)getirmeye başladı.
Etrafıma bakındım.. İmam nerde diye, göremedim. Zaten gamet getireni de çok anlamadım ama, Kur-an’ın ortak dili ufak ufak anlamış gibi oldum.
Adam Suriyeli. Toplam 8 kişilik Cemaatin 5’i Suriyeli, biri ben, biri beli bükülüş bir ihtiyar amca, bir diğeri de giyiminden anladığım kadarı ile, yakında bulunan bir ayakkabı atölyesinin personeli.
Yani 8 kişinin 5 tanesi Suri, 3 tanesi Türki.
İmam aradı gözlerim. İmam yok. Fistan giymiş Suriyelilerin biri imam oldu. Allah razı olsun.
Öğle namazını kıldık. İmam olmayınca dua faslı, tespih mesbih olayı da yok.
Beli bükülmüş ihtiyara sordum, Hoca nerde diye. Ne hocası yeğen şimdikiler nazma kıldırma memuru dedi. Baksana şu caminin haline dedi. Bir havuz yaptılar, üzerine yaptıkları çatının gölgesi yok, havuzda su yok. Sanki adam asacaklar dedi.
Hoca Pazar tatilinde imiş. Esnafın dediğine göre babası ya da emmisi, eğer yakın zamanda emekli olmadıysa müftülükte görevli imiş.. Arkası kuvvetli zahar ki dedi esnaf.. Cami kapalı.
Çok fazla din bilgisine sahip değilim. İlkokul çağlarında başladığım din eğitimim sırasında, çeşitli dönemlerde namaza başlayıp bırakmışlığım vardır.. Eski bir tabirle mütedeyyin Müslümanım.
Yaklaşık bir yıldan beri aksatmıyorum çok şükür..
Tekrar Kazancı camisine dönecek olursak, adam fistan giymiş. Zaten Suriyelilerin fistan giyenine gıcığım var. Madem ki ülkemde misafirsin, benim kıyafetlerime bürünüp bana saygı duy, en azından bir jest yap. Porsche’sinden Passat’ına arabaya bineni de var bunların, gelirken getirdikleri araçlara bineni de var, şahincilere özenip birer vesayit edineni de var.
Dileneni de var çalışanı da var. İşte fistan giyeni de var, şalvar giyeni de .
Neyse benim merak ettiğim soruya gelelim.
Sevgili Müftüme soruyorum.
Camii niye kapalı. Eğer din görevlisi tatil yapacaksa, niye fistan giymeyen bir mahalleli cami cemaatine anahtar falan vermedi.
Şimdi ben bunu gibilere, Hoca değil de, nazma kıldırma memuru dersem suç mu?
En önemlisi bu kadar malihulle içinde kıldığım namazın akibeti ne?