Memleket tarihinde, Milletvekilliğinin 24. dönemindeki kadar Bakan geldiğini hatırlamıyorum.
Çalıştaylar yapıldı, toplantılar yapıldı, memlekete neler yapabiliriz mevzuları konuşuldu.
Sonuç alınıp alınmadığını bilememe, ama bir işlem hacmi yaşıyoruz.
Bu minvalde dün yine bir bakan ağırladık.
İslam Ülkeleri Akademisyen ve yazarlar birliği tarafından organize edilen, Yeni Türkiye ve Kültür konulu panel çerçevesinde Sayın Kültür Bakanımız şehrimizdeydi.
Yeni Türkiye konferansları uhdesinde gerçekleşen Panel, öz olarak uzun vadede sonuç alabilinecek muhteşem bir çalışma.
Proje sahiplerini Birlik Başkanı Prof. Yusuf Balcı nezdinde kutluyorum. Panel sırasında; keşke bu projenin bir ucundan tutabilme şansım olsa, bunun manevi hazzını yaşayabilsem diye de hayıflandığımı itiraf etmek istiyorum.
Gelelim bu işin memleket tarafına..
Bir bakan gelmiş.. Kültür bakanı. Salon tıklım tıklım dolu, insanlar kenarlarda ayakta bekliyorlar.
Ev sahibi sıfatıyla Büyükşehir belediye başkanımız Fatih Erkoç konuşma yapıyor. Yaklaşık 10 dakika süren konuşmasını, eklindeki yazılı metinden okudu.
Kültür Bakanı gelmiş, Kültür bakanlığından isteyeceğin bir şey yok mu?
Germanica antik kentine ait bulunmuş kalıntıların var. Evler istimlak bekliyor. İzin almadan birkaç kazmalık kanalizasyon çalışması bile yapamıyorsun. Komşu Gaziantep’te, bizdekinin çok çok altında bir Zeugma bulundu, adamlar bırakın muhteşem bir müze binasını film festivalini bile yaptılar.
Bizde bir çok adam daha yerini bile bilmez.
Sevgili Başkanımız, Ak Partinin genel politikasını içeren bir konuşma yaptı. Belediye ziyaretinde bir talepte bulunuldu mu bilemem ama, salonu doldurmuş olan belediye başkanları, parti yöneticileri, vatandaşın huzurunda Sayın Bakan’dan bir söz alsanız olmaz mı?
Ama sevgili Başkanımız; elindeki metini okuyup bitirdikten sonraki bir dakikalık serbest bölüme, bir kere hep beraberce, 5 kerede inşallah sığdırdığı konuşmasına, medeniyetler inşa etmekten girdi, halka makarnacı diyen siyasi zihniyetlerin, siyasetin çöplüğünde kaybolmasından çıktı. Bırak bunları Ankara’dakiler konuşsun.
Eskilerden kurtulamayacağız galiba.
Dün Necip fazıl Kısakürek Kültür merkezinin kalantor misafirleri vardı. Yeni vekillerimizden kimse yoktu ama, Ali Sezal, Cafer Tatlıbal, Fatih Arıkan ve Mustafa Poyraz gibi memleket idaresine ve siyasetine emeği geçmiş eskiler vardı.
Bu eskilerin içinde bir tek Ali Sezal, ön sırada adı yazmadığı için 3. sıraya geçti oturdu.
Mustafa Poyraz, en ön sırada Necati Okay yazılı yere oturdu. Necati Okay’ın, Mustafa Poyraz’a; “kalk yerimden” demesi mümkün olamayacağı için, Okay’da başka yere oturdu.
Cafer Tatlıbal yine, en ön sıranın kenara yakın bir köşesine otururken, Fatih Arıkan Bakan’la arasında 2 koltuk kalacak şekilde, kimbilir kimin yerine oturdu.
Biraz Ali Sezal’dan usül erkan öğrenin. Ön sıralara, Bakan yanına oturmakla tekrar vekillik falan vermezler.
Demedi demeyin..