Çıkmalı doğru ama; memlekette işadamına sahip çıkmalı. Liseyi bitiripte gözümüzün açıldığı, memleketin dışına çıkmaya başladığımızdan beri sağa sola dağılmadan sadece İstanbul güzergahında yer alan Kayseri Kadir Has, Bolu İzzet Baysal’ın memleketlerine yaptıklarını görerek duyarak gidip geldik yıllarca.
Memleketin iş adamlarını bir Sabancı ile kıyaslayacak halimiz yok. Ağzı olanın konuştuğu bir ortamda, ben dahil hemen herkes kendimizi her alanda komşu Gaziantep’le kıyaslarız. Haklı taraflarımızda var haksız taraflarımızda.
İş adamlarımız memleketine sahip çıkmalı diyenlere, şöyle aklımın yettiği yere kadar geriye gidip, sahip çıkma anlamında bir sendikal yolculuk yaptırmak istiyorum.
İlk bitirdiğim yüksek okulun tekstil olması hasebiyle özellikle tekstil konusunda biraz bilgiye sahibim.
Sendikacılar bana bu yazıdan sonra tepki gösterebilirler ama, kızacak olmaları gerçekleri değiştirmeyecek.
Yaşı benden büyük olanlar hatırlayabilir. Memleketin ilk özel fabrikası Pişkinler idi. Sendikal faaliyetler yüzünden o zaman kapandı ve Bossa’ya satıldı. Fazla dallanıp budaklandırmadan zamanımıza dönelim. Lee Cooper bir dünya markasıdır ve geçtiğimiz yıllarda Kipaş bünyesine katıldı ve üretimi memleketimizde yapılıyordu.
Memleket reklamı açısından büyük katkısı olan bu markanın maddi getirisine Kipaş’ın pek ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. Avrupa kökenli bir sendikal müdahaleden dolayı Bozkurt konfeksiyonun kapatıldığını kaç biliyor acaba.
Takım elbise alanında devlerle yarışan Piserro’un yine Avrupa kökenli bir sendikal müdahaleden dolayı ciddi bir sarsıntı geçirdiğini kaç kişi biliyor.
İşte memleketin iş adamına sahip çıkma noktası burada başlar bence.
Kriz dönemlerinde işçi çıkarmayan iş adamlarımızdan bir şey bekliyorsak, bunun yolu yordamı nedir bilemem ama, temelinde memleket ekonomisinin köküne huu diyecek olan bu tür faaliyetlere memleket olarak dur diyebilmemiz lazım geldiğini düşünüyorum.
Bozkurt konfeksiyonda yaklaşık 1000 kişi çalışıyordu, makineler bir başka işletmeciye kiralandı şu anda bildiğim kadarıyla orada çalışan sadece 200 kişi.
Harran’lı olmaktan bıkıp Sendikalı olmaya çalışan bu 800 kişiye selam ederim. İş adamlarımız özellikle son yıllarda eğitim konusunda, Vali Şükrü Kocatepe’nin öncülüğünde büyük işlere imza attılar.
Bana göre iş adamlarımız yaptıkları hastane, sağlık ocağı, okul gibi hayır hasenat işlerinin dışında, memlekete yatırım yaparak zaten büyük ölçüde sahip çıkma olayını gerçekleştiriyorlar.
Memleketin iş adamına sahip çıkma olayına gelince, hep örnek verdiğimiz komşudaki gibi birinin başına bir iş geldiği zaman sanayicisiyle, bürokratıyla, basınıyla, vatandaşıyla herkes kendi payına düşen kadar en azından manevi anlamda destek olabilirse işte o zaman memleketin sanayicisine sahip çıktığına inanırım. İşte o zaman bizimde memleketine sahip çık ey sanayici deme hakkımız doğacaktır.
Yiğidin hakkını yiğide vermek lazım diyerek bu konuyu kamu oyunun dikkatine sunuyorum.
NOT: Bu yazı Maraş’a münhasır çıkan ve ülke genelinde dağıtılan, her ay periyodik olarak çıkması planlanan bu ilk Maraş ekonomi gazetesi olan EKONOMİM’de yayınlandı ve dünkü Star gazetesi ile birlikte dağıtımı yapıldı. Emeği geçenleri, yayınlarının sürekli olması temennisiyle kutlarım.