Hafta sonu kendi adıma tatlı bir yorgunlukla geçti. Yönetiminde bulunduğum Akdeniz Gazeteciler Federasyonu’nun yönetim kurulu toplantısını memleketimizde yaptık.
Tatlı yorgunluğumu kat kat aşan bir heyecan yaşadım hafta sonu. Cuma gününden başlayan ve Pazar günü sona eren süreç içerisinde, Federasyonumuzla ilgili bir işlem için uğradığımız ve zamanı iyi kullanma açısından bize bizzat yardımcı olan Noter Yalçın Yardımcı’dan başlayarak teşekkürlerimi paylaşmak istiyorum.
Ziyaretinde bulunduğumuz Valimiz Sayın Şükrü Kocatepe ve Ticaret Sanayi Odası Başkanımız Sayın Kemal Karaküçük’e ilgi ve alakalarından dolayı yine teşekkür ederken, her zaman ki gibi memleketimizin mutfağından nadide örneklerle bizi ağırlayan Mado adına Erdal Kanbur’u da unutmadığımızı belirtmek istiyorum.
Antalya Cemiyet Başkanı ve Federasyon Başkanımız olan Mevlüt Yeni ile uğradığımız her yerde sonsuz ilgi ve alaka gördük.
Yıllarca otel sıkıntısı çektiğimiz memlekette son yıllarda açılan otellerin, iş olsun torba dolsun cinsinden olmadığını, misafirlerimizin konakladığı Yusuf Kökünüz’e ait Alcaazar otelinde gördüm. Yerinin biraz kısıtlı olmasının dışında girişinden odasına, mutfağından personelin hizmetine kadar 5 yıldızlık hizmet veren Alcaazar yönetimine ve personeline teşekkür etmek istiyorum.
Beni esas heyecanlandıran olay yapım izni sırasında sıkıntılı bir dönem yaşayan kağıt fabrikasını gezmemizdi.
Bırakın Türkiye’yi, Avrupa’da bir numara olan bu tesisi gezmeye gittiğimizde bizi kapıda M. Hanifi Öksüz bizzat karşıladı. Kağıt Genel Müdürü Akif Pakdil ve Kipaş İnsan kaynakları Müdürü Sedat kazancı ile birlikte bizi gezdiren M.Hanifi Öksüz, kuruluştaki süreci bir kere daha anlatırken, bu işe engel olaya çalışanların, 500 metre ilerideki zeytin ağacını ortaya bahane diye koyanların, bu işi ne kadar bilinçsizce engellemeye çalıştıklarını bir kere daha anladım.
Tamamen atık kağıtlarla çalışan bu tesisin, yeni kağıtlar için ağaç kesimini engellediğini, özellikle ağaç işleri ile uğraşanların anlamamasına hayret ettim.
Biz oradayken ilk deneme ürününün çıkma heyecanını bizimle birlikte yaşayan M.Hanefi Öksüz’e ilgisinden dolayı teşekkür ederken, fabrikayı gezdikçe hakikaten heyecanlandığımı fark ettim.
Avrupa’da bir numara olan bu tesisin memleketimde olması haklı gururunu da yaşadım.
Federasyonumuzun yönetim Kurulu üyelerinin önce mutad bir fabrika gezisi olarak gördüklerin bu ziyaretin, tesisi gezip gördükten sonra öyle olmadığını itiraf etmeleri de benim için ayrı bir gurur vesilesi oldu.
Kısacası hafta sonunu tatlı bir yorgunluk, haklı bir gururla geçirdim.
Emeği geçenlere, desteklerini esirgemeyenlere bir kere daha teşekkür ediyorum.