Ortalıkta bir aslı astarı olmayan laflar dolaşıp duruyor. Zaman dedikodu zamanı değil iş yapma zamanı.
Düşmanlarımıza meydan vermeme zamanı.
Alakasız bir şekilde yıpratma çalışmalarının kimseye faydası olmaz. Bu minvalde Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç’un eşinin de açığa alındığına dair edepsizce dedikodular ortalıkta. Gittim gördüm okulunda öğrencileri ile beraberdi. Yani yerinde ve açığa alınmamıştı.
Hanımefendiyi çalıştığı okulunda bırakıp biraz geriye gidelim…
Malum bir 15 Temmuz yaşadık. Güçlü hükümetimiz, çok şükür güçlü devletimiz var. Düşmanlarımızın emellerine alet olmuş şerefsizlerin girişimlerini savuşturduktan sonra, temizlik harekatı başladı.. Ve bu temizlik harekatı ile birlikte kaçınılmaz olarak dedikodularda başladı.
Başbakanımız açıkladı. Silahla yapamayacaklarını, dedikodu ile yapacaklar, aslı olmayan iddialar ortaya atacaklar, aramıza nifak sokmaya çalışacaklar dedi.
Ve; Başbakanımızın dediklerini de vatan haini satılmışlar tek tek uygulamaya başladı.
O hainlerin bilemediği göremediği aziz milletimizin bu tür aslı yok yaylasında 1500 koyunum var teranelerine inanmayacakları idi.
Denediler…
Önce 64. Hükümetin Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal’da denediler.
Sonra Başbakan yardımcımız Veysi Kaynak'ta denediler.
Geçtiğimiz günlerde de, Büyükşehir Belediye Başkanımızın öğretmen olan eşinin açığa alındığını konuşmaya başladılar.
Geçtiğimiz hafta bir idarecimizi ziyarete gittiğimde, haberin var mı diye sordum.
Külliyen saçmalık dedi.
Benim personelden birinin çocuğu Derya hanım’ın öğrencisi ve görevde olduğunu net biliyorum dedi.
Başbakanımızın sesini dinledim.
Sessizce gittim, gördüm.. Derya Erkoç okulunda görevinin başında idi.
Yine bugün bu olayı paylaştığım üst düzey bir Ak partili, Başbakan yardımcımız başta olmak üzere, Vekillerimize ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza sahip çıkmamız lazım, bu memleket bizim dedi.
Evet bu memleket bizim..
Dedikoduyu bırakalım, idarecilerimizden nasıl memlekete fayda sağlarız diye ona kafa yoralım.
Eğer birilerinde, fetoşculuk varsa bu memleketin MİT’i var, polisi var, gizli-saklı-açık-kapalı adı her neyse istihbarat birimleri var, polisi var, yargısı var.
En önemlisi, fetoşçulara aman vermeyen bir Hükümetimiz var.
Biz onlardan daha iyisini mi bileceğiz.
Gizli saklı iş yapan zaten cezasını bulacaktır..