Sınıfta kalmayı bırakın, Onikişubat belediyesinin organizesini adeta sabote etti.
Pazar akşamı Başbakan yardımcımız Veysi Kaynak'ında katılımı ile Onikişubat Belediyesinin klasikleşen bir organizesi gerçekleşti.. Batıpark futbol sahasında yaklaşık 5 bin kişiyle iftar yapıldı.
Pardon yapılacaktı, yapılamadı.
Ticaret ve Sanayi Odası'nın ev sahipliğinde (Allah hayırlarını kabul etsin) gerçekleşmesi planlanan organize, bu tür işlerde tecrübesi olmasına rağmen ATS yemekçilik tarafından adeta sabote edildi.
Burada suçlu aramıyoruz ama, bu kadar çok sayıda misafir ağırlanmasını üstelenmişsen, işi sıkı tutacaksın..
Şöyle ki;
Top atılmasına, hocanın minareye çıkmasına 5 dakika kalmış. Masalar misafirlerle dolu, ama masalarda tek bir kırık yemek yok..
Kardeşim, bu yemekler hazır, kutularda değil mi?
O sahanın ortasından otobüsmü geçer zannediyorsun.
15-20 dakika öncesinden dağıtıma başla. Kutular kapalı, soğuma ihtimali yok. Zaten sen o yemek kutularını taa öğle saatlerinde ambalajlamaya başlıyorsun.
Ezan okunmuş, aradan 20-30 dakika geçmiş, hala yemek bekleyenler var..
Torpil geçtiğin bir kaç masaya yemekleri bırak, ekstradan adam başı 5 şişe su doldurmuşsun, etraftakilere gıcık mı veriyorsun..
Sahanın 4 tarafına yemek dolu araçları konuşlandırmak marifet değil, hoca Allahüekber dedi mi, o yemek o milletin önünde olacak..
Hoca minareden indi, adamlar sallana sallana ellerinde 3-5 kutu yemek, gayet bozuk bir düzen içinde, hangi masadan başlayacaklarını bilmez halde, kim çağırırsa oraya koşarak yemek dağıtma telaşındalar.
Misafirlerin bır kısmı aradan geçen 20 dakikalık zamandan sonra, artık yemek gelmez diyerek kalkıp gittiler.
Böyle durumlarda ekstra adam çağırılması gerektiğini bilmiyorsan, işi uzmanına bırakacaksın.
Şimdi gelelim yemeklere..
Tamam Allah'ın verdiği nimete çok şükür ama, aldığın parayı hak edeceksin.
Neydi o türlü yemeğinin içindeki kabakların hali.
Ocaktan yarın inmiş gibi, dişlerinin arasında gıyır gıyır edip duruyor.
Çorbanın ne olduğunu bilemedim.
Manisa'nın Balıkesir çıkışında Gelenbeli Mustafa'nın yeri var. Adam bize Ezo gelin diye domates çorbası yutturmuştu geçen sene..
Aç olduğumuz için ve garip yerde olduğumuz için ses etmeden yedik..
Senin çorba, ne mercimek, ne ezo gelin, ne de domates..
Hakikaten merak ettim, hafiif ekşimtırak çalan o çorbanın adını sanını..
Niye iki çeşit tatlı koyuyorsun.
Allah için kadayıfın fena değildi ama, diğer tatlıyı yaparken, şeker mi bitmişti.
Sonra yemekte dondurma ikramı var diye anons geçiliyor.
Milletin yarısı kalkmış gitmiş, sen hala dondurmayı dağıtmamışsın.
Teravih orda kılınacakta, yoksa teravihten sonra mı dağıtmayı planlamıştın.
ATS yemekçiliğin yetkilileri..
Yemeklerin geri kalanını ne yaptınız bilemem ammaaa, millete yedirmediğiniz dondurmanın parası ne olacak..
Hakikaten o parayı alacak mısınız....