Üsküdar
Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu
Kaya Yertutanol, uyku ile öğrenme ve bellek arasında çok güçlü bir ilişki
olduğuna dikkat çekti.
Yertutanol, “Okuduğunuz bilgileri ve edinmeye çalıştığınız
becerileri, daha hızlı ve etkili şekilde öğrenmek için mucizeye ihtiyaç yok.
Yeterli ve sağlıklı bir uyku rutini, başarılı bir öğrenmenin anahtarı aslında”
dedi.
“Uyku, beyni yeniden başlatma sürecidir”
“Uykunun beden ve ruh sağlığı için ne kadar önemli olduğu
herkesçe bilinir” diyen Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya Yertutanol, “Uykusuz
geçen bir gecenin ardından önce kendimizi daha hareketli, neşeli ve zinde
hissederken saatlerin ilerlemesi ile bu durumun yerini yorgunluk, dikkatte
azalma, uyku hali, sinirlilik, çökkünlük almaya başlar. Eğer o gece de uyuma
şansı bulamazsak devam eden saatlerde düşünce, duygu, algı ve davranışlarımızda
belirgin değişiklikler başlar. Zihnimiz karışır, kendimizi ve etrafı tuhaf
algılamaya başlarız. O nedenle uyku, bir nevi beyni “yeniden başlatma” görevi
olan önemli bir süreç olarak düşünülür” diye konuştu.
Bu “yeniden başlatma” nın, beynin fabrika ayarlarına geri
dönmesini sağlamanın ötesinde en son karşılaşılan bilgilerin sinir ağlarına
uygun şekilde entegre edilmesine de aracılık ettiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr.
Yertutanol, “Yani aslında basitçe yeni bilgilerin eski bilgilerin üzerine
yazıldığı bir süreç işlememekte, onun yerine yeni bilgi ve deneyimler
eskileriyle bütünleştirilerek beyin devamlı olarak güncellenmektedir” dedi.
Öğrenilen bilgi, uykuda belleğe alınıyor
Öğrenmenin kabaca üç aşama ile gerçekleştiğini ifade eden Yrd.
Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya Yertutanol, bu aşamaları şöyle sıraladı: “Öğrenilen
bilgi önce kodlanır, sonra güçlendirilerek kalıcı hale getirilir, en sonunda da
geri çağırılır yani hatırlanır. Eğer öğrenilen bilgi ilk aşamayı geçemezse yani
sadece kodlanır ama güçlendirilemezse o zaman unutulur. Bu güçlendirme aşaması
tekrar tekrar yapılabildiği için kodlanan bir bilgi her hatırlandığında tekrar
güçlendirilerek daha uzun süreli olarak öğrenme mümkün kılınır. İşte uykunun
önemi bu noktada açığa çıkar. Uyku, kodlanan bilgilerin önce aktifleştirildiği
sonra da güçlendirilerek uzun süreli belleğe alındığı bir süreçtir.”
Yeni bir dans hareketi öğrendikten sonra uyuyun!
Uykunun farklı aşamalarının (hızlı göz hareketlerinin olduğu ve
olmadığı) farklı öğrenme süreçlerine etki ettiğini gösteren çok sayıda çalışma
yapıldığını kaydeden Yertutanol, “Uyku sadece sözel bilgilerin (örneğin; Mısır’ın
başkenti Kahire’dir) değil, işlemsel bilgilerin de (örneğin; bisiklet sürmek,
gitar çalmak gibi) güçlendirilmesini sağlar. O nedenle yeni bir bilgi
okuduktan, yeni bir dans hareketi öğrendikten, yeni bir müzik parçası çaldıktan
ya da sırt üstü yüzmeyi pratik ettikten sonra yeterli süre uyursanız ertesi gün
o bilgiyi hatırladığınızı, daha iyi dans ettiğinizi, o parçayı daha iyi
çalabildiğinizi ya da daha iyi yüzdüğünüzü fark edersiniz” dedi.
Sınavdan önce sabahlamanın bir yararı yok
Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya Yertutanol, sınavdan bir gece
önce ders çalışmanın da öğrenmeye hiçbir katkısı olmadığını belirterek şunları
söyledi:
“Her ne kadar yaşam bütünüyle bir öğrenme süreciyse de, bu
sürecin en aktif şekilde deneyimlendiği öğrencilik yıllarınızı hatırlarsanız
büyük olasılıkla aklınıza sınav öncesi uykusuz geçen geceleriniz gelir.
Bilginin ne kadar öğrenildiğini ne kadar hatırlandığını ölçmeyi hedefleyen
“sınavlar” dan önceki gecelerde uykusuz kalmanın aslında ne kadar yanlış olduğu
aşikârdır. Çünkü uykusuzluk, öğrenmeyi farklı noktalarda sekteye uğratır. Eğer
yeni bilgi ile karşılaşılmadan önce kişi uykusuz ise o zaman bilginin kodlanması
yani ilk kaydı zorlaşır. Önceden kodlanmış bir bilgiden sonra uykusuzluk
yaşanır ise o bilgi güçlendirilemez. Hatta daha önceden öğrenilmiş bilgilerin
geri çağırılması yani hatırlanması da olumsuz etkilenir.”
Sağlıklı bir uyku düzeni edinin
Bilim ve teknolojinin ilerlemesi ile uyku, öğrenme ve bellek
arasındaki ilişkilerin tam olarak aydınlatılmasının mümkün olacağını belirten
Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya Yertutanol, “Böylece bir gün, kolayca istenmeyen
anıların beyindeki izleri uyku sırasında zayıflatılabilecek, yok edilebilecek
ya da yeni bilgilerin öğrenilmesi mümkün olacaktır. Ancak o zaman gelene kadar,
etkin bir öğrenme için yapabileceğimiz en iyi şey sağlıklı bir uyku düzeni
edinmeye çalışmak gibi görünüyor” tavsiyesinde bulundu.