Elbistan Hayatı ve Doğayı Kurtarma Platformu Üyeleri; İbrahim Yalçın, Av. Özgür Çıkın, Av. Bilal Doğan, Mehmet Dalkanat, Süleyman Koral, Gazi Dedeler, Celalettin Kurt ve Hamit Güven ile daha sonra etkinliğe katılan onlarca doğasever çevre temizliği yaparak doğaya sadakate dikkat çektiler. Binlerce içki şişesi, onlarca araba lastiği, poşet ve akla gelebilecek bir çok atık ile çevreyi kirletenler ile çevreye sahip çıkamayan ilgili kurumlara anlamlı mesajlar verdiler.
Saatlerce süren temizlik sonrası oluşan çöp dağları doğa düşmanlarını eseri olarak gözler önüne serilirken, Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu yaptığı açıklamada kamuoyuna mesajlar verdi. Yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugün burada yıllardır ihmale uğramış, ilgisiz, bilgisiz ve bilinçsiz kullanımlar sonucu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmış Ceyhan Nehrimizin ikinci ana kaynağı Kaynarca Kaynar Gözlerindeki kirliliği Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu olarak gündeme getirmek, gücümüz nispetinde temizlemek ve yeniden doğaya kazandırmak amacıyla toplanmış bulunmaktayız.
Güzelim Ceyhan Nehrimizi besleyen iki ana kaynaktan birincisi olan Pınarbaşı Kaynar Gözlerinden artık nehrimize bir damla su karışmıyor. Çünkü bir görüşe göre Afşin-Elbistan B Termik Santralini besleyen kömür havzalarının kurutulması için yılda yüz milyon tona yakın yer altı suyu pompa kanalıyla yüzeye çıkarılmaktadır. (Bu Ceyhan Nehri kadar su demektir) Bu durum ise yer altı sularıyla beslenen Ceyhan Nehrinin kaynar gözlerini azaltmaktadır. Bu da yetmezmiş gibi termik santralin soğutma suları da ayrıca Ceyhan Nehrinin gözünden alınmakta ve akışını yavaşlatmaktadır.
Diğer yandan şeker fabrikasının ihtiyacı ola su da Ceyhan Nehrinin gözü Pınarbaşı kaynağından alınınca geriye akacak gözde su kalmamaktadır.
İçme suyu olarak kullanılmak üzere şehir şebekesinden basılan su da keson kuyular vasıtasıyla Pınarbaşı gözlerine yakın bir mesafeden alınmaktadır. Ana kaynağın debisinin bu kadar ihtiyaca cevap vermesi mümkün olmayacağı için Ceyhan Nehri ana kaynağı Pınarbaşı artık nehre su verememektedir.
Güzelim Ceyhan Nehrimizi besleyen iki ana kaynaktan ikincisi Kaynarca Kaynar Gözlerinin ise durumu daha vahim bir durumdadır. Çünkü sit alanı olarak korunması gereken bu kaynar gözler maalesef halen özel mülkiyetler içinde kayıtlı bulunmaktadır. Bundan dolayı mülkiyet sahipleri haklı olarak mülklerinin üzerinde tasarruf sahibi olmak istemektedirler. Zaman içerisinde kaynar gözlerin üzerileri inşaat molozlarıyla kapatılarak arsa görünümü verilmektedir. Daha kötüsü maalesef şimdiye kadar birçok kaynar gözlerin üzerilerine yapı inşaat izni verilerek geriye dönüşü mümkün olmayacak kayıplar gerçekleşmiştir.
Ve halen geriye kalan Kaynar Gözler herhangi bir koruma altında bulunmadığı için hem duyarsız vatandaşların gelişi güzel kullanımları sonucu çevre kirliliğine maruz bırakılmakta hem de zaman zaman gözlerim üzeri kapatılarak Ceyhan Nehrini besleyen ana damarlar kurutulmaktadır. Kaynar gözler kaynamaz duruma getirilmektedir. Bu vahametin adını koymakta zorlanıyoruz.
Ayrıca Akbayır (Til) havzasına yapımı düşünülen termik santralin kesinlikle Kaynarca Kaynar Gözleri kurutacağı yönünde işin uzmanı olan kişilerce ifade edilmektedir.
Bunların dışında bilirkişilerce Pınarbaşı ana gözünden itibaren 5 kilometre aşağılara kadar onlarca kaynar gözün bulunduğu söylenmektedir. Bunlarında koruma altına alınması elzemdir.
Bugün burada var olan kaynar gözlerimiz için toplanma gerekçemiz var ama yakın gelecekte sularımız kuruduğunda artık toplanmamızın bir anlamı kalmayabilir. O gün gelmeden diyoruz ki “Ceyhan’ımız Kurutulmasın” Yetkililer gerekli önlemi alsınlar. Tüm Elbistan halkı, bütün kurum ve kuruluşlarıyla şehirlerine ve nehirlerine sahip çıksınlar. Ceyhan’ın kurumaması dileğiyle.”