Bir köşe
yazarı köşesinde, karma eğitimi konu edinmiş. “Karma eğitimin öğrencilerin
başarısını düşürdüğünü iddia etmiş. İngiltere’de, bazı okullarda kızlarla, erkeklerin
ayrı sınıflarda öğrenim gördüğünü, bu okullarda başarının çok yüksek olduğunu söylemiş,
sonra da “Neden hala ülkemizde karma eğitim de diretiliyor, bunu anlamış
değilim.” demiş.
İşin doğrusu
şaşırdım kaldım.
Okul nedir? Eğitim
nedir? Öğretim nedir?
Bilmek
gerekmez mi?
Eğitim,
okulla başlar…
Eğitim; kültürel değerleri yeni nesillere
aktarıp, toplumsal devamlılığı, bütünlüğü sağlayarak bilimsel teknolojik
gelişmelere bağlı kalıp kültürün gelişimini sağlayacak yeni bireyler
yetiştirmektir.
Bireyleri
eğitmek ve yetiştirmek...
Toplumun
devamını sağlamak…
Kültür
aktarmak…
Bir toplumun
kalitesi okullarından belli olur.
Kadın
cinayetleri, töre cinayetleri; kan davaları, berdeller…
Her gün
yaşanan şiddet olayları…
Gelenekçi
yaşam dayatmaları…
Ülkenin
gerçekleridir.
Kızlarla,
erkekleri ayrı sınıflara koyarak mı?
Eğitimi boş
ver öğretime bak, diyerek mi?
Eğitime
cinsiyetçi bakarak mı?
Baş
edeceksiniz…
Eğitime cinsiyetçi
bakmak, ilkel bir yaklaşımdır.
Bizi orta
çağ karanlığına götürür.
Ne diye
övünüyoruz: Kadınlara seçme ve seçilme hakkını Avrupa ülkelerinden daha önce
biz verdik diye.
Övünmeliyiz
de…
Kadınsız bir
toplum; medeni bir toplum olmaz...
Öğretim adı
altında olayı masumlaştırıp, öğrenci başarısı kisvesine büründürmek…
Kadını ikinci sınıf görmek…
Eğitimi yok
sayıp okulu öğretime indirgemek…
Ne kadar ahlaki…
Teknoloji
erkeğin beden gücü üstünlüğünü ortadan kaldırmış; kadını erkeğe eşitlemiştir.
Bunu artık anlayın…