Melanomu erken evrede yakalamanın tedavide çok
önemli olduğunu belirten Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burçak Karaca, konuyla ilgili önerilerde
bulundu.
Risk taşıyanların, vücuttaki benlerinin
çaplarında değişiklik veya renk değişimi olup olmadığını kontrol etmesi ve
düzenli olarak dermatolog muayenesi yaptırması büyük önem taşıyor.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son 10 yılda 3 kat artış gösteren bir cilt kanseri türü olan Melanom, derinin en üst katmanı olan epidermiste bulunan
ve deriye rengini veren melanosit isimli hücrelerden köken alırken, oldukça
ölümcül olabilen ve tehlikeli bir kanser türü olarak tanımlanıyor. Cildin diğer
tümörlerinden farklı olarak uzak organlara sıçrama, yani metastaz yapma sıklığı
yüksek olması nedeniyle en agresif seyirli cilt kanseri olarak bilinen melanom;
yaş, ırk ya da cinsiyet ayırımı gözetmiyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)
verilerine göre her yıl 132 bin kişiye melanom teşhisi koyuluyor.
Ozon tabakasındaki incelme güneş ışınlarının zararlı etkilerini artırırken,
bu durum melanom sıklığındaki artışın en temel nedenlerinden biri olarak
gösteriliyor. Yapılan araştırmalara göre ozon tabakasındaki yüzde 10’luk bir
azalma, her yıl 1800 ila 2000 kişinin melanom hastalığına yakalanmasına neden
oluyor.
Melanom kanserine dikkat çeken Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi
Onkoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Burçak Karaca, yaz mevsimi yaklaşırken yapılması gerekenler konusunda uyarılarda bulundu.
Türkiye’de her 50 bin kişide bir oranında saptanan melanoma Kuzey Avrupa
ülkelerinde daha sık rastlandığını belirten Doç. Dr. Burçak Karaca, melanomun
sıklıkla sonradan ortaya çıkan, nadir olarak da doğumdan itibaren var olan bir
ben üzerinden geliştiğini vurguladı.
“Beninden şüphelenenler acilen
dermatoloğa gitmeli”
Bende renk değişikliği, kenar düzensizliği, kaşıntı, kanama ya da cilt
üstüne doğru kabararak büyümenin melanom açısından alarm veren bulgular
olduğunu ifade eden Dr. Karaca, bu tür durumlarda acilen konunun uzmanı bir
dermatoloğa başvurulması gerektiğini aktardı.
Değerlendirme sonrası olumsuz bir tanıdan şüphelenilmesi halinde, hastanın
plastik cerrahi hekimlerine yönlendirildiğini belirten Doç. Dr. Karaca, melanom
olduğu tespit edilen benlerin ve gerektiği takdirde ilgili bölgedeki lenf
bezlerinin operasyonla alındığını vurguladı.
Herhangi bir lenf bezinde melanom hücrelerine rastlanması durumunda
hastanın mutlaka bir Medikal Onkoloji hekimi tarafından değerlendirilmesi
gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Karaca, eğer bölgesel lenf bezi tutulmamışsa,
hastalık erken evre kabul edilip, dermatologlarca 3-6 ay aralıklarla muayene ve
lenf bölgesi detaylı ultrason (USG) kontrolleri ile takip edildiğini belirtti.
Kimler risk altında?
Doç. Dr. Burçak Karaca, bir kez melanom tanısı almış olanlar, vücudunda
50’den fazla beni olanlar, açık renk saç/ten ve göz rengine sahip olanlar,
güneş maruziyeti yoğun olan bölgelerde yaşayanlar ve Kseroderma Pigmentosum
gibi deriyi ilgilendiren bir takım genetik bozukluğu olanların melanom
açısından riskli bireyler olduğunu belirtirken, bu kişilerin yakın takip
edilmelerini ve mümkünse tarama programına girmelerini öneriyor.
Melanomun deri katmanını ne denli kalın tuttuğu ve ilgili lenf bezine
ulaşıp ulaşmadığının hastalığın evresi açısından en önemli belirleyiciler
olduğunu aktaran Doç. Dr. Karaca, tarama programları ile melanomların mümkün
olduğunca erken yakalanması ve cerrahi operasyon ile uzaklaştırılma şansının
yükseldiğini ifade etti.
Doç. Dr. Karaca ayrıca, “Melanom, erken evrede yakalandığında cerrahi
tedavi ile tamamen kür olabilme şansına sahip bir hastalıktır. Ancak, bölgesel
lenf bezlerini tutarsa, hastalık evre 3 hale gelir ve tek başına cerrahi
yöntemle benin uzaklaştırılması yeterli olmaz. Bu durumlarda mutlaka Medikal
Onkoloji hekimlerinin görüşü alınmalı. Ayrıca uygun olan immunoterapi ya da
hedefe yönelik tedaviler ile bir yıllık bir koruyucu tedavi yapılması, bugün
için tüm dünyada standart yaklaşım olarak benimsenmiştir. Yeni geliştirilen bu
tedaviler sayesinde, hastalık evre 3 olsa bile kür şansına sahip olma durumunu
devam ettirebilmektedir. Melanom mutlaka işinin ehli hekimlerce ve multidisipliner merkezlerde takip ve tedavi edilmelidir. Bu durum, hastalığın
nasıl seyredeceği konusunda en az hastalığın evresi kadar belirleyicidir.”
dedi.