Yoğun iş temposu, gerçekçi olmayan hedefler, iş yaşamında yüksek talepler
ve aşırı stres yükü tükenmişlik sendromu gibi ciddi bir duruma dönüşebiliyor.
Sabah uykulu ve dinlenmemiş kalkmak, giyinmeye ve kahvaltıya isteksizlik,
çalışmaya karşı hevessizlik, öfkeli, mutsuz, çaresiz hissetme gibi belirtilerle
kendini gösteren tükenmişlik sendromu, toplumda yaygınlaşan psikolojik
sorunların başında geliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Psikiyatri
Bölümü'nden Prof. Dr. Ercan Abay, “10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü” öncesinde
tükenmişlik sendromu ile baş etmenin yolları hakkında bilgi verdi.
Çaresizlik nefrete dönüşüyor
Tükenmişlik sendromunda duygusal ve bedensel bitkinlik, kişisel başarının
azalması ve duyarsızlaşma olarak üç boyuttan bahsedilmektedir. Gelişimi yavaş
izlemektedir. İlk aşamada ağır iş yükü ile baş edilmeye çalışılır ve iş,
kişisel ihtiyaçların önüne geçer. İkinci aşamada bedensel ve duygusal bitkinlik
başlar. Yorgunluk, uykusuzluk, baş ağrısı gibi bedensel yakınmalar başlar.
İşlerin üstesinden gelmek zorlaşır. Üçüncü aşamada, işe karşı duyarsızlık,
kendini işe ait hissetmeme, işe karşı alaycı ve olumsuz tutum sergileme
gözlemlenir. Dördüncü aşamada ise çaresizlik, nefret duyguları öne çıkar. Kişi
kendinden ve başkalarından hoşlanmaz. Bedensel yakınmalar artar. Dinlenmeye
çalışsa da gevşeyemez.
Depresyon ile karıştırmayın
Genellikle tükenmişlik sendromu ile depresyon karıştırılır. Her ikisinde de
motivasyon ve zevk alma azalır ancak depresyonda olumsuz duygular iş, aile,
sosyal ilişkiler gibi tüm yaşam alanlarında kendini gösterirken tükenmişlik
sendromu sadece işle ilgilidir. İş şartları düzelirse psikolojide de iyileşme
olur.
İletişimsizlik sizi uçuruma sürüklemesin
Tükenmişlik sendromunu tetikleyen faktörler şöyle sıralanmaktadır;
- İş kontrolünün elde olmaması. İşe geliş-gidiş saatlerinin, iş yükü ve yapılacak işlerin kararının kişinin elinde olmaması.
- İşyerinde ilişkilerin bozuk olması, kişiler arası huzursuzluk, baskıların olması.
- Görev tanımının, beklenti ve sorumlulukların belirsizliği.
- Kendi etik anlayışınızın iş yeri etik anlayışıyla uyumlu olmaması.
- Zamanla yarışarak işi yetiştirme kaygısının olması. Kaygı altında odaklanmak için daha fazla enerji harcamak zorunda kalmak.
- Çevreden yeterince destek almamak. İşyerinde veya özel hayatta gerekli sosyal desteği alamamak, yaşanan stresi, çatışmaları, olumsuz duyguları paylaşamamak.
Ev hanımları da risk altında
Ev kadınları dahil bütün çalışanlarda görülebilmektedir. İş ve özel hayatı
arasında sağlıklı denge kuramayan, herkesin işine koşan, monoton işi olan,
yaptığı işte kontrolü olmadığını düşünenler risk altındadır. Başkalarına hizmet
veren mesleklerde, özellikle sağlık ve eğitim çalışanlarında sık görülmektedir.
İlk evrelerde çok çalışmanın iyi bir şey olduğu sanılmaktadır. Bu nedenle
dinlenmeye zaman ayrılmaz. Bu tempo uzun sürerse bedensel ve ruhsal çöküntü
oluşabilmektedir. Müdahale edilmezse, yorgunluk, uykusuzluk, kaygı
bozuklukları, depresyon, alkol bağımlılığı, kalp hastalıkları, obezite,
bağışıklık sisteminin zayıflaması ve buna bağlı hastalıklar görülebilmektedir.
Spordan vazgeçmeyin, kendinize hobi
edinin
Tükenmişlik sendromundan korunmak için dikkate alınacak öneriler şöyle
sıralanmaktadır;
11. Kitap okumak, örgü örmek, resim yapmak gibi sakinleştirici hobiler
edinin.