Çevremizde
sürmekte olan savaşlar, terör olayları, ülkemizdeki trafik kazaları, hâlâ önü
tam alınamayan iş kazaları ve aile içi şiddete kadar travmadan yoğun bir
coğrafyada yaşadığımızı belirten Uyar şunları söyledi:
Göz kazaları 100 kişiden 1'nde görülüyor
"Gözler tüm vücut yaralanmaları içinde %10’luk oran ile en çok
yaralanan organlarımızdan. Yüz kişiden biri yaşamı boyunca en az bir kez göz
kazasına maruz kalıyor. Travmalar sonucunda göz kapaklarında küçük bir kesiden,
göz küresinin her bir tabakasına, hatta gözün yerleştiği orbita denilen kemik
boşluktaki kırıklara, daha da gerideki görme sinirlerinde ve göz çevresindeki
kaslarda kesilmeye, kopmaya, tam körlüğe kadar varabilen şiddette yaralanmalar
olabilir. Kimyasal yaralanmalarda, özellikle inşaat sektöründeki kireç başta
olmak üzere evlerdeki çamaşır suyu, lavabo açıcı gibi temizlik malzemeleriyle
olanlar başı çekmektedir. Hele bunların ve sivri, kesici cisimlerin çocukların
eline geçmesi durumunda tehlike daha da büyümektedir.
Koruyucu
gözlük kullanın
Göz yaralandığında kesinlikle ovalamayın. Yabancı cisimlerin
gözü daha fazla çizmesine veya derinlere gitmesine neden olmayın. Gözde açık
bir yara oluştuysa yıkamak dışarıdan içeri mikrop girişine neden olabilir.
Ancak kimyasal yaralanmalarda göz hekimine ulaşana kadar bol yıkamak ve bandaj
uygulayarak göz hekimine yönlendirmek en mantıklı yaklaşımdır. Şiddetli
yaralanmalar sonrası hiçbir ameliyat bir gözü eski haline getiremez. Bugün çoğu
iş yerinde zaten bulunan çok da ucuz olan koruyucu gözlüklerin kullanılmaması
nedeniyle birçok göz iş kazaları sonucu kaybedilmektedir. Ancak bilinçlendirme
ve korunma ile göz kazalarını % 47-65 oranında önlemek mümkündür."