Ramazan ayına sayılı günler kala pek çok evde
hazırlıklar başladı. Ramazanda öğün saatlerinin ve beslenme sıklığının
azalacağı, tüketilen besin içeriklerinde farklılıklar olacağı, ilaç saatlerinin
yeniden ayarlanması gerekeceği için uzmanlar, özellikle kronik hastalığı
olanlara olası bir sağlık sorununa karşı mutlaka doktora danışmalarını
öneriyor.
Acıbadem Dr.
Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Suna Yapalı orucun
faydalarının yanı sıra bazı kurallara dikkat edilmediğinde şişkinlik,
hazımsızlık ve reflü gibi sindirim sistemi şikayetlerinin artabileceğini
belirterek “Beslenme alışkanlıklarının
değişmesi ile reflüsü olmayan bireylerde reflü yakınmaları tetiklenebilir ve
daha önceden reflü tanısı almış olan hastaların şikayetleri artış gösterebilir.
Reflü hastalığı mideden yemek borusuna mide içeriği ya da asidinin kaçışı
olarak tanımlanır ve ülkemizde her 4-5 kişiden birinde görülür. Göğüs kemiği
arkasında yanma, ağıza acı su gelmesi, boğazda yanma, kuru öksürük, ses
kısıklığı ve göğüs ağrısı gibi bulgularla kendini gösterebilen reflüye karşı
Ramazanda da bazı kurallara dikkat etmek gerekir” diyor
. Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Suna Yapalı, reflü
başta olmak üzere sindirim sistemi sorunları yaşamamak, sağlıklı bir Ramazan
ayı geçirmek için kaçınılması gereken 8 hatayı anlattı, önemli uyarılar ve
önerilerde bulundu.
- İftar ve sahurda büyük porsiyonlar
Uzun saatler aç ve susuz kalındıktan sonra iftarda
büyük porsiyonlar ile mideyi doldurmak reflü başta olmak üzere sindirim sistemi
sorunlarına davetiye çıkaracaktır. İftarda çorba, ana yemek ve salata tüketmek
yeterlidir. Porsiyonlar büyük olmamalıdır. İftarı 1 bardak su, zeytin ya da
hurma veya çorba ile açtıktan sonra, ana yemeğe geçmeden önce yemeğe ara
verilmelidir. Ana yemeği takiben meyve ya da tatlı hemen tüketilmemelidir.
Sahurda ise uzun süre aç kalınacağı endişesi ile aşırı yemekten
kaçınılmalıdır.
- İftar ve sahurda hızlı yenilmesi
Birçok kişi iftarda uzun süreli açlığın üzerine hızlı
bir şekilde yemek yemektedir. Sahurda ise genellikle uykudan uyanıp hızlı bir
sahur yapıp tekrar uyumaktadır. Oysa ki, hızlı yemek yenilmesi midede şişkinlik
ve hazımsızlık hissine yol açar ve reflü yakınmalarını tetikler. Bu nedenle
iftar ve sahur için yeterli zamanı ayırarak, iyi çiğneyerek yavaş bir şekilde
yemek gereklidir.
- Yemek sonrası uzanmak
Ramazan ayında reflüyü tetikleyen en önemli yanlış
davranış şekillerinden birisi iftardan hemen sonra uzanmak ya da sahurda yemek
sonrası hemen yatmaktır. Bu hatalı davranış daha önceden reflüsü olmayan
hastalarda reflü sorunu başlamasına yol açarken, Ramazan ayında reflü
şikayetleri ile hekime başvuruların da ana nedenlerindendir. İftardan hemen
sonra uzanmamalı ve uyumadan önceki son 3 saatte atıştırmalıklar tüketilmemelidir.
Sahurda ise hafif besinler tüketerek bir süre evde dolaşmak, yatağın baş
kısmını da yükselterek yatmak, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçışını
engeller ve reflüyü önlemeye yardımcı olur.
- İftar ve sahurda reflüyü tetikleyen gıdalar tüketmek
İftar ve sahurda tüketilen gıdaların içeriği de
oldukça önemlidir. Kızartmalar, yağlı ve baharatlı gıdalar, çikolata, çiğ soğan
ve sarımsak, aşırı karbonhidrat içeriği olan şerbetli tatlılar reflüyü
tetikleyeceği için uzak durulmalıdır. Yağlı yiyecekler mide boşalımını
yavaşlatır ve reflü oluşumunu kolaylaştırır. İftarda sebze yemeği, kuru
baklagiller, haşlama ya da ızgara et tüketilebilir. Tatlı olarak iftar sonrası
sütlü ve hafif tatlılar tüketilebilir. Sahurda ise protein içeriği yüksek olan
yumurta ve peynir gibi yiyeceklerin yanında tam tahıllı ekmek ve domates,
salatalık ve zeytin eklenerek hafif bir kahvaltı yapılabilir. Simit, açma,
poğaça, börek gibi karbonhidrat içeriği yüksek gıdalardan kaçınılmalıdır.
- Aşırı kafein ve şeker içeren içecekler tüketmek
Özellikle iftar sonrası pek çok kişi aşırı çay ve
kahve tüketmektedir. Kafein içeren bu içeceklerin tüketilmesi vücuttan su
kaybını arttıracağından gün içerisinde vücudun daha susuz kalmasına neden
olmaktadır. Bu nedenle çay, kahve ve kafein içeren sıvı tüketiminde aşırıya
kaçılmamalı.
- Yeterince su tüketmemek
Vücudun su ihtiyacının karşılanması için günlük toplam
1.5-2 lt su tüketilmesine özen gösterilmelidir. Ayrıca iftar ve sahurda yemek
yerken mideyi su ile doldurmamalı, su tüketimi iftar ile sahur arasındaki
süreçte sağlanmalıdır. Yeterli su içilmesi, mideden yemek borusuna kaçan asidin
de temizlenmesini sağladığı için reflü gelişimini önleyecektir.
- İftardan sonra ağır egzersiz yapmak
Özellikle iftardan hemen sonra egzersiz
yapılmamalıdır. Mide boşalımının sağlanması için yemekten en az iki saat
geçtikten sonra egzersiz yapılmalıdır. Ağır egzersizlerden kaçınmalı, 30-45
dakikalık hafif-orta tempolu yürüyüşler yapılmalıdır.
- Ramazan ayında aşırı yemek
Pek çok kişi Ramazan ayında uzun süreli açlık ve
kalori açığı ile kilo verirken, yanlış beslenme alışkanlıkları ve beslenme
tercihleri kilo artışına da yol açabilir. Uzun süreli açlık sonrasında aşırı
yemek, yağlı ve karbonhidrat içeriği yüksek gıdalar tüketmek, iftardan sonra
atıştırmaya devam etmek metabolik dengeyi bozarak kilo artışına ve bel
çevresinde yağlanmaya yol açar. Kilo artışı reflü yakınmalarını
tetikleyecektir. Ramazan ayında sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile kilo
kontrolü sağlanması reflü dahil tüm sindirim sistemi sorunlarının
tetiklenmesini de önler.
Reflü hastaları
dikkat!
Gastroenteroloji
Uzmanı Doç. Dr. Suna Yapalı, reflü hastalarının Ramazan ayında oruç tutup
tutamayacağı konusunda şu bilgileri veriyor: “Hastalığın şiddeti ve klinik
tablosu her hastada farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle tanı konulmuş reflü
hastaları oruç tutmadan önce hekimlerine mutlaka danışmalıdır. Hafif reflü
hastaları oruç tutabilirler ve Ramazan ayı süresince ilaç kullanmaları
gerekebilir. İlaç almalarına, yaşam tarzı ve beslenme değişikliklerine rağmen
reflü yakınmaları olan ve ağır reflüsü bulunanların ise oruç tutmaları
önerilmez.”