Kahramanmaraş’ın en büyük tekstil firmaları arasında yer alan İSKUR
Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Kurtul, geçtiğimiz yıllara
kadar sürekli düşüş eğiliminde olan pamuk ekim alanlarının artmasının
sevindirici olduğunu belirterek, bu artışın yeni üretim dönemlerinde daha da
yükselmesini beklediklerini bildirdi.
Progem Tohum organizasyonu ve sponsorluğu ile “GAP Pamuğunda Kalitenin
Yükseltilmesi ve Sürdürülebilirlik" adı altında düzenlenen zirve,
Diyarbakır’da gerçekleştirildi.
Etkinliğin açılış konuşmalarının ardından yapılan panele konuşmacı olarak
katılan İSKUR Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Kurtul’un
sanayici beklentilerine yönelik sunumu, ilgiyle dinlendi.
Kurtul, sunumunda, pamuk ekim alanlarının durumu, ıslahı ve ihtiyaca göre
makro ve mikro ölçekte parselasyon planlarının daha etkin yapılması, tohum
üretiminde yerli stratejilerin ileriye dönük geliştirilmesi, pamuk tarımı
destekleme politikalarının geliştirilmesi, üretimin cazip hale getirilmesi, pamuk
harici alternatif tarım ürünlerine yönelme nedenlerinin irdelenmesi, üretici
çiftçi eğitimleri hususunda programların geliştirilmesi, ticaret borsaları,
birlik ve odaların rolü ve tekstil sanayisinin beklentileri konularına değindi.
Bölgede ve ülke genelinde geçtiğimiz yıllara kadar sürekli azalan pamuk
ekim alanlarının bu yıl itibariyle arttığını belirten Kurtul, “Bu müspet
artışın, ilerleyen yıllarda daha da iyi olmasını bekliyoruz. Tabii ki daha da
artmasını arzuladığımız pamuk tarımında yerli stratejiler ile vücut bulmuş
tohum teknolojisi hayati önem arz etmektedir. Bu bağlamda tohumculukta, yerli
üretim ve buna bağlı marka ve sertifikasyon stratejilerimizi Ar-Ge ve Ür-Ge
temelli olarak ileriye taşımalıyız. Çırçır fabrikalarından çıkan çiğidin yerinde
analizi, seleksiyonu ve geri kazanımı hususunda planlama ve strateji
geliştirmeleri yapmalıyız” dedi.
Coğrafya, iklim ve tohum uyumu hususunda çalışmaların daha da iyi noktalara
getirilmesi gerektiğini anlatan Kurtul, şunları söyledi:
“Sertifikasyon ve denetim sorunlarının önüne geçmeliyiz. İfade etmiş
olduğum tüm bu parametreler ışığında, pamuk tarımının desteklenmesi noktasında;
kamu kurumlarının etkinliğinin artması, üniversitelerin katkısının artması, üst
kamu kurumlarının destekleme stratejilerinin müspet bir biçimde ortaya konması,
pamuk tarımındaki tüm girdi maliyetlerinin optimizasyonunun sağlanması, ülkede
sınırlı olan pamuk üretim alanlarında alternatif ürünlere yönelme nedenleri ve
buna karşı alınabilecek önlemlerin tartışılması, öncelikle değerlendirilip ele
alınması gereken konulardır.”
Eğitim ve planlama
önerileri
Kurtul, tüm bu hususların yegane çözüm yöntemi olarak gördüğü eğitim ve
planlama konusunda önerilerde bulundu.
Kurtul, bu konudaki önerilerini, “Üretici çiftçi eğitimlerinin meslek
odaları, kamu kurumları, birlik, borsa ve üniversitelerin ortak projeleri ile
hayata geçirilip yetki sertifikalı çiftçilik kavramının yerleştirilmesi, makro
ve mikro ölçeklerde ekim alanı ve kütlü pamuk üretimi planlama stratejilerinin
şeffaf bir şekilde konunun tüm paydaşları ile birlikte hayata geçirilmesi
gerekmektedir” şeklinde sıraladı.
Tekstil sanayisinin
beklentileri
İSKUR Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kurtul, tekstil sanayisinin
genel beklentileriyle ilgili de şöyle konuştu:
“Sertifikalı tohum, ekim alanı ve çiftçiliğe bağlı güven veren ham madde
tedariki, çiftçi eğitimlerine bağlı olarak pamuk harici yabancı madde
problemlerinin giderilmesi, bilimsel tabanı olan kalite standardizasyonu ve
sınıflandırma yapılması, yüksek eğrilebilme yeteneğine sahip geliştirilmiş
fiziksel lif özellikleri sürdürülebilir bir kalite için son derece önemlidir.”
Kütlü pamuğa uygulanan işlemler açısından beklentilerini dile getiren
Kurtul, “Pamuğu elle toplama tekniğinin minimize edilmesi, zorunluluk halinde
ise kalite ve kontaminasyon açısından gereken tüm tedbirlerin alınması gerekir.
Makineli hasat tekniğinde yaşadığımız kirlilik ve toz içeriği gibi temel
sorunlara çözüm üretilmelidir. Modern pamuk tarımında olması gereken ekspertiz
yöntemlerinin geliştirilerek bilimsel ve güvenilir bir veri tabanına
oturtulması çok önemli bir konudur. Kalite temelli güvenli ekspertiz, bizi
sürdürülebilir başarıya ulaştıracak yegane yoldur.”
“Çırçırlama işlemi
geliştirilmeli”
Kurtul, konuşmasında, pamuk tarımına dayalı ilk sanayi tesisleri olan
çırçır işletmelerindeki çırçırlama işlemi ve teknik tercihlerin geliştirilmesi
gerektiğinin de altını çizdi.
Çırçır işletmelerinde iç ve dış denetim mekanizmalarının geliştirilmesi
gerektiğini belirten Kurtul, “Teknik alt yapının geliştirilmesi, lif pamuk
pazarına yönelik sürdürülebilir kalite standardizasyonu ve optimizasyonu,
ticari etiğe uygun çalışılması, ticaret borsa, birlik ve odaların rolünün
geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Burada şu hususu belirtmeliyim ki; bölgemiz
desteği ile birlikte, makro ölçekte ülkemizde yıllık pamuk rekoltemizin 1
milyon ton ve üzerine çıkma hedefinin ivedilikle gerçekleşmesini temenni
etmekte ve beklemekteyim” ifadelerini kullandı.
Kurtul, GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü
tarafından lif pamuk standardizasyonu ve ticareti konusundaki çalışmaları
ilgiyle takip ettiğini vurgulayarak, şu mesajları verdi:
“Tek balya barkot sistemi ile GAB pamuğunun her manada hak ettiği yere
geleceğine olan inancımız tamdır. Tekstil sanayisinde ülkemiz nezdinde, pamuk
lifinde artan tüketimimize bağlı, kalite ile birlikte sürdürülebilir olarak
yükselen pamuk üretim trendimiz ile minimize edilmiş ithalat temelli, yüksek
mamul ihracatının beklentisi ve çalışması içerisindeyim. Yerli pamuk
üretiminin; son yıllardaki grafik ve eğilimlerden farklı olarak, sanayi
tüketiminin minimum yüzde 90’ını karşıladığını görmenin beklentisi ve gayreti
içerisinde olduğumu da ayrıca belirtmek isterim.”
Tekstil Sektörü içerisinde teknik detaylar ile de boğuşan bir sanayici
olduğunu da belirten Kurtul, “Pamuk lifi tedarikinde en çok dikkat ettiğim
teknik hususlar ise; standardizasyon, kontaminasyon, çırçır işlemleri kalitesi,
lif kalite karakteristikleri, numune ve yığın uyumu, kullanım yerine uygunluk,
ekspertiz, ticari etik ve optimum maliyet unsurlarıdır. Teknik olarak bu
noktada; GAB pamuğu için kapsamlı bir kalite ve karakteristik cetvel
oluşturulmalıdır” dedi.
“Pamuğumuza özel daha
anlaşılır öznel bir sistem oluşturulmalıdır”
Kurtul, pamuk üretimi yapılan diğer ülkelerden farklı sistemler
oluşturulmasının önemine dikkati çekerek, konuşmasında şu satırlara yer verdi:
“Diğer ülkelerde oluşturulan diyagramlardan ziyade, pamuğumuza özel daha
anlaşılır öznel bir sistem oluşturulmalıdır. Teknik çalışmalar noktasında
karşımıza birinci sırada çıkan problem olan kontaminasyon yani pamuk harici
yabancı madde sorununda yüzde 100 giderme mümkün olmamasına rağmen, bu sorunu
en azından minimize etmek için çok yüksek yatırım bedelleri ödemekteyiz.
İyileştirilen ve sürdürülebilir kaliteye sahip olan bir GAB pamuğunda bu
bedelleri ödemek zorunda kalmadan üst düzey hammadde tedarik etme arzumuzu
korumaktayız. Tam da bu noktada ise; incelenmesi için tekstil sanayisine
intikal eden numune lif pamuk tiplerinin yığın pamuğu temsil edecek şekilde
örneklem alınması, sanayiye intikal eden yığın pamuğun ise örneklem numuneye
uygunluk göstermesini beklemekteyiz. Çünkü lif pamuk tiplerinin fiziksel
özelliklerine uygun olarak tekstil sanayisi içerisinde değerlendirilmesi çok
büyük önem arz etmektedir. Bu husus, son ürün kalitesi, isteğe uygun üretim
performansı ve son ürün maliyetini ciddi şekilde etkilemektedir. En önemli
konulardan biri olan sağlıklı ekspertiz açısından ise; Pamuk tarımı ve çırçır
aşamalarında bilimsel veri tabanlı ekspertiz modellerinin geliştirilmesini ve
buna bağlı güvenli tedarik yapabilme beklentisi ve gayreti içerisindeyim.”
Ticari etik
Kurtul, ticaret hayatının olmazsa olmaz olan “Ticari Etik” hususuna da
değinerek, şunları kaydetti:
“Rutubet içeriğinin optimum olması, toz ve benzeri madde muhteviyatının
minimize edilmesi, kirliliğin önlenmesi, keçeleşmiş ve sanayide kullanılamaz
duruma gelmiş lif muhteviyatına izin verilmemesini de ayrıca önemsiyorum. Bu
tespitlerimizi el ve gönül birliği ile başarmamız neticesinde, pamuk
tarımından, çırçır işletmelerine ve biz sanayi tesislerine kadar konunun tüm
paydaşlarının iş birliği ve iletişimi içerisinde optimum maliyet unsurlarının
oluşması beklentisi ve gayreti içerisinde olduğumu da ayrıca belirtmek
isterim.”