Üsküdar
Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden Uzm. Klinik Psikolog Aynur Sayım,
okula başlama yaşının ve okul olgunluğunun çocuğun kişilik özelliklerine göre
değiştiğini söyledi.
Bireysel farklılıklar nedeniyle okul olgunluğunun çocuktan
çocuğa göre değişmesiyle birlikte, bireysel farklılıkların da da olgunluğu
etkilediğini ifade eden Uzm. Klinik Psikolog Aynur Sayım, “Çocuğun okula hazır
olup olmadığı ya da okula başlama yaşı, okula hazırlık testleri ve gelişim
değerlendirmeleri ile mümkün olabilmekte ve belli alanlarda yetersizlik yaşayan
çocukların okul sürecinde de desteklenmeleri gerekir” dedi.
Çocuğun kendisinden beklenenleri yerine getirmesi gerekir
Uzm. Klinik Psikolog Aynur Sayım,“Okul olgunluğu, çocuğun
fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimi açısından belirli bir düzeye
gelmesi, okulda kendisinden beklenilenleri başarılı bir şekilde yerine
getirmeye hazır olmasıdır. Okula karşı geliştirilen ilk yıllardaki olumsuz
algı,kişinin tüm akademik yaşantısına etki eder. Ebeveynler, çocuklarının tüm
gelişim alanlarında yaşıtlarına paralel gelişim sergilediğinden emin olmalıdır”
uyarısında bulundu.
Algılama yeteneği iyi olmalı
Okul olgunluğuna sahip çocuğun bazı özellikleri olması
gerektiğini ifade eden Uzm. Klinik Psikolog Aynur Sayım, “Okul olgunluğu olan
çocuğun zihinsel gelişimi adına; görsel ve işitsel algılama yeteneğinin iyi
olması, algıladıklarını belleğinde tutabilmesi, mantıklı düşünebilmesi ve
neden- sonuç ilişkisi kurabilmesi, yeterli kavram bilgisine de sahip olması
gereklidir” dedi.
Bu süreç çocuğu hayata hazırlıyor
Bu sürecin çocuğun okula başlayana kadar olan süreciyle ilgili
olduğunu ifade eden Uzm. Klinik Psikolog Aynur Sayım, “Çocuğu hayata hazırlayan
bir süreç. Kendine güvenmesi için çocuğa cesaret veren aile tutumları gerekli.
Çocuk bu durumda zaten okula hazır oluyor. Öz bakım becerilerinin
desteklenmesi, kendi yemesi, giyinmesi, sorumluluk verilmesi sağlanmalı.
Ailenin sosyalliği burada önemli bir konu. Diğer kişilerle sık görüşülmesi,
çocuğun yaşıtlarıyla oynamasının sağlanması gerekiyor” diye konuştu.
Okul olgunluğunun özellikleri
Ailelerin çocuğun okula uygun olduğunu bazı davranışlarla
anlayabileceğini belirten Uzm. Klinik Psikolog Aynur Sayım, bu davranışları
şöyle sıraladı:
“Bedenini rahat kullanabilmeli.
Bedensel koordinasyonunu sağlayabilmeli.
Kalemi tutup yazabilecek ince kas gelişimine sahip olmalı.
Dil gelişiminde, yeterli kelime hazinesine sahip olmalı.
Sosyal ve duygusal gelişim bağlamında yeterli özgüvene sahip
olmalı.
Anne babasıyla güvenli ilişki kurmuş olmalı.
Güvenli ayrılığı başarabiliyor olmalı.
Sorumluluk alabilmeli.
Yaşıtlarıyla rahat sosyal ilişkiler kurabilmeli ve ilişkileri
sağlıklı sürdürebilmeli.
Sosyal problemleri çözebilme yetisine sahip olmalı.
Grup etkinliklerinde sakin bir şekilde oturabilmeli.
Yönergeleri dinleyip uygulayabilmeli.
Temizlik, beslenme, giyinme ve dinlenme gibi alanlarda kendi
gereksinimlerini karşılayabilmelidir.”
Ayrılma kaygısı bozukluğu, anne-baba tutumlarından kaynaklanıyor
Okula ilk başlayan bazı çocuklarda anne ve babadan ayrılmada
sıkıntılar yaşandığını belirten Aynur Sayım, ebeveynlere tavsiyelerini şöyle
sıraladı:
“Anaokulu ve ilkokula yeni başlayan çocuklarda en sık
rastladığımız sorun, Ayrılma Kaygısı Bozukluğu. Bu, çocuğun bireyselleşme
sürecinde sorun yaşamasından kaynaklanıyor. Bu durum, kaygılı, korumacı
ebeveynlerin çocuklarında görülüyor. Özellikle 2-3 yaş arası dönemde çocuğun
kendi başına yaptığı denemeleri engelleyen, kaygı ile yaklaşan ebeveynler,
çocukta bu sürecin sağlıklı geçirilmesini engellemiş oluyorlar. Aileden ayrılan
çocuk kendi başına bir şey yapamayacağı düşüncesine kapılıyor, çaresizve yalnız
hissediyor, bu nedenle korkuyor, ağlıyor, bağırıyor.Bu tepkileri yardım çağrısı
aslında. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, öğrenme güçlükleri,
depresyon, sosyal fobi gibi psikiyatrik sorunlar da çocuğun okula uyumunu
zorlaştırıyor. Bu süreci çocuk, aile, okul ve tedavi ekibi birlikte çalışarak
aşmalı.”