Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan tema vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç; “Söz konusu olan 47 maddelik yeni kanun
teklifinde daha önce 3. ve 5. maddelere dikkat çekmiştik. Bu maddelere yönelik
olumlu adımlar atılmış ve maddelerde değişikliğe gidilmişti. Atılan bu olumlu
adımları büyük mutluluk ve teşekkür ile karşıladığımızı belirtmek isterim.
Ancak, tam da tasarıya ilişkin olumlu adımlar atılmışken aynı toplantıda,
tasarıya yine Maden Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören 6. maddenin
eklendiğini öğrendik. Ne
yazık ki eklenen bu değişiklikle maden şirketlerinin ruhsat alanı dışına tesis
kurmalarının önü açılıyor. Mevcut
uygulamada madenlerin çıkarılması ve işletilmesine dair faaliyetler ruhsat sınırları
içinde yürütülüyor. Ruhsat alanları çoğu zaman doğa ve yaşam alanları ile su
varlıklarına kabul edilemez biçimde zarar verecek şekilde belirlenmiş olsa da;
madenlerin ruhsat sınırları içinde kalması madencilik nedeni ile oluşan
çevresel riskleri, doğa tahribatını, halk sağlığını bütüncül bir şekilde ele alabilmek
ve kontrol altında tutabilmenin önemli bir aracı. Yeni düzenleme ile
madenciliğe ilişkin tesisler ruhsat alanlarının dışına taşıp hiçbir sınır ve planlama
olmaksızın doğa alanlarına, tarım ve mera alanlarına, su havzalarına
yayılabilecek. Düzenleme yasalaşırsa; doğal varlıklar, doğa alanları, tarım ve
mera alanları tesislerle bölünecek; madencilik faaliyetlerine ilişkin kirlilik
çok daha geniş alanlara yayılacak ve madencilik faaliyetleri o alanda var olan
mevcut faaliyetlerden ve mülkiyet haklarından üstün tutulacak” diyerek tüm
milletvekillerini 6. Maddeye hayır demeleri konusunda harekete geçmeye davet
etti.
Madencilikte ruhsat sınırlarını ortadan kaldırarak
doğayı, tarım üretimini ve insan sağlığını tehdit eden 6. madde metninde yer
alan ‘geçici tesis’ tanımına da değinen Ataç; “Madde metninde ‘geçici tesis’
vurgusu yapılsa da Maden Kanunu’ndaki bu tanım, üzerinde bulunduğu alana kalıcı
zararlar veriyor. ‘Geçici tesis’ adı verilen bu tesisler, gerek halk sağlığı
gerekse doğa sağlığı açısından oldukça yüksek kirlilik yaratan ve risk barındıran
liçleme tesislerinden atık barajlarına, dev atık tepelerini oluşturan pasa
alanlarından siyanür havuzlarına, patlayıcı madde depolarına kadar maden
faaliyetleri için kullanılacak her türlü yapıyı ifade ediyor” dedi.
Umut Yeşertiyoruz! TEMA Vakfı