Koronavirüs günlük yaşamda birçok
rutini değiştirdiği gibi can kayıplarından dolayı yaşanan yas süreçlerine ve
yasın yaşanma biçimlerine de etki etti. Uzmanlar koronavirüsün etkili olduğu bu
dönemde, özellikle 65 yaş üzeri kişilerin yas sürecini sağlıklı geçirebilmeleri
için çevresindeki bireylerin sorumluluk almaları gerektiğine dikkat çekiyor.
Yüz yüze görüşmek mümkün olmadığı için sık sık görüntülü aramalar ile yas tutan
kişilerin kaybettikleri yakınıyla ilgili anılarını anlatmaları ve duruma daha
çabuk adapte olmaları sağlanabilir.
Üsküdar Üniversitesi NP
Etiler Tıp Merkezi Klinik Psikolog Serkan Elçi, koronavirüs sürecinde
yakınlarını kaybeden kişilerin yas tutma sürecinde yaşamaları muhtemel
travmalar hakkında önemli bilgiler ve onlara nasıl yaklaşılması ile ilgili
öneriler paylaştı.
Yas
süreci daha uzun sürebiliyor
Koronavirüs günlerinde
yakınlarını kaybedenlerin yas sürecini atlatmada daha çok sıkıntı
yaşayabildiğini ifade eden Klinik Psikolog Serkan Elçi, “Rutin hayatın
işleyişinde olduğu gibi, olağan dışı durumlarda da insan hayatında köklü
değişimler meydana geliyor. Salgın nedeniyle kültürel ritüeller de zorunlu
olarak değiştirilmek durumunda. Aslında travma demek kayıp, kayıp demek de yas
demektir. Yas travmatik kayba verilen normal bir tepki. İnsanlar sevdikleri
birini kaybettiklerinde inkar, öfke, pazarlık, depresyon ya da çöküş ve kabul
süreçlerini yaşıyor. Covid-19 sonrası süreç ele alındığında, kayıpların
ardından normal süreçlerin görülmesinde farklılık olmuyor fakat bu dönemlerdeki
sürenin daha uzun olduğu varsayılıyor. Örneğin inkar dönemi ilk birkaç günlük
dönemken, şimdilerde daha da uzun sürelere yayılması muhtemeldir çünkü yüzyüze
sosyal desteğin bu aşamaları aşmadaki faydası oldukça fazla” dedi.
Covid-19’dan
yas sürecinde ezber bozan etkiler
Elçi, kaybın yaşandıktan
sonraki ilk 1 ay kritik dönemdir diyerek sözlerine şöyle devam etti: “1 ay
içerisinde kaybı olan kişilerin hissettikleri negatif düşünce ve duygu
içeriklerinin azalmasını, 3 ay içinde de rutin hayatına tekrardan dönüşlerin
olması beklenir. Ezber bozduran korona, yas süreçlerinin işleyişinde de
değişikliklere neden oldu. Özellikle 65 yaş üstü, evden hiç çıkamayan kişiler
için süreç daha da zor hale geldi çünkü bu yaş grubu sadece sosyal destekle
ayakta kalan ve motivasyonunu sağlayan gruptur. Daha genç nesil uğraşlarıyla
vakit geçirmeye başlayarak zihnini dağıtabiliyor. 65 yaş üstü kişilerin yas
sürecini daha sağlıklı geçirebilmeleri için çevresindeki bireyler sorumluluk
almalı. Yüz yüze olmasa da sık sık görüntülü konuşma yaparak, onların yakınıyla
ilgili anlatmak isteyeceği anılar dinlenebilir. Yas sürecinde bu yaş grubu,
vefat eden kişiyle ilgili anıları anlatarak kendilerini daha çabuk duruma
adapte edebiliyorlar.”
Güçlü
psikoloji yas stresiyle mücadeleyi kolaylaştırıyor
Travmatize oluşun ve yasın
daha sağlıklı atlatılabilir olmasının bazı dengelerle bağlantılı olduğunu
söyleyen Elçi, “Güç ve dayanıklılık gibi koruyucu faktörler kişilerin hayatında
ne kadar fazlaysa yaşayacağı stresle de mücadelesi o kadar kolay olacaktır.
Evde geçirilen bu sürecin yanı sıra, yakınlarını korona virüs nedeniyle
kaybettiklerinde kendileri de zorunlu olarak 14 günlük karantina sürecinden
geçiyorlar. Bu da ikinci bir travmaya neden oluyor ve sonucunda
dayanıklılıklarında azalmalar görülebiliyor. Hem yakını, hem de kendisi için
kişinin endişe duyuyor olması travmanın ilk unsurlarındandır. Bu noktada eğer
bir sağlık kuruluşundalarsa oradaki ekibin tutumu ilk psikolojik müdahale
anlamında oldukça önemli. Eğer evde karantina sürecindelerse telefonla
kendileriyle kurulacak iletişimin sıklığı arttırılmalıdır. Yani sosyal mesafe
kuralı uygulansa da ruhsal mesafe yakın tutulmalıdır.” dedi.
Duygu
ve davranışlar farklılaşabilir
Klinik Psikolog Serkan
Elçi, koronavirüs sürecinde yakınlarını kaybedenlerin yaşayabileceği hisleri ve
gösterebileceği davranışları şöyle paylaştı:
- Bir kısmı “sorumlulara”
yönlendirilmiş ancak büyük bölümü hedefe yönlendirilmemiş yoğun bir öfke hissi,
- Kayıplara veya bunun
olasılığına ilişkin yoğun üzüntü,
- Başka yakınlarının
kaybının gerçekleşmesine yönelik yoğun korku duygularının görülmesi
muhtemeldir.
- Kolay irkilme; ani
sesleri rahatsız ediyor olması, uykudan sıçrayarak uyanmalar,
- Çabuk kızma,
tahammülsüzlüklerin yaşanması,
- Namaz kılanın bırakması,
kılmayanın başlaması gibi ritüellerde değişiklik,
- Aynı şeyleri tekrar
tekrar konuşma veya sormaların olması gibi davranışların görülmesi ilk 1 aylık
yas sürecinde olağan karşılanabilir durumlardır.
- Doğal olarak bu duygulara
sahip kişilerin vereceği reaksiyonlar da duyguları ile paralel olacaktır.
Bu tür duygular
hissedildiğinde;
- Kolay irkilme; ani
sesleri rahatsız ediyor olması, uykudan sıçrayarak uyanmalar,
- Çabuk kızma,
tahammülsüzlüklerin yaşanması,
- Namaz kılanın bırakması,
kılmayanın başlaması gibi ritüellerde değişiklik,
- Aynı şeyleri tekrar
tekrar konuşma veya sormaların olması gibi davranışların görülmesi ilk 1 aylık
yas sürecinde olağan karşılanabilir durumlardır.