Döviz
kurundaki yükselişin etkisiyle demir, beton, hafriyat gibi inşaatın
temelini oluşturan kalemlerde maliyet artışları tavan yaptı. Sektörü zora
sokan bu artış oranının konut fiyatlarına yansıması ise an
meselesi. Geçtiğimiz yılın Eylül ayında ortalama 2 bin TL olan demirin
tonunun 4 bin TL’ye ulaştığını belirten Adason Gayrimenkul Yönetim
Kurulu Üyesi Burak Kara, bugüne kadar konut fiyatlarında artışa gitmeyen inşaat
firmalarının artık inşası devam eden ve yeni start verdikleri projelerde
fiyatları zorunlu olarak yükseltmeye başladıklarına dikkat çekti. Bu noktada
fiyat artışından etkilenmeyen hemen teslim konutların büyük avantaj sağladığını
belirten Burak Kara, arsa yatırımı için de cazip bir dönemde olduğumuzu
belirtti.
İnşaatın temelini oluşturan demir, beton, hafriyat gibi
girdilerde döviz artışından kaynaklı ciddi bir yükseliş olduğunu belirten
Adason Gayrimenkul Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kara, Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre inşaat maliyet endeksinin geçtiğimiz
yıldan bu yıla yüzde 26,06 arttığına dikkat çekti. Örnek olarak demir
fiyatlarını gösteren Kara, 2017 yılında ortalama 2 bin TL olan bir ton demirin,
bu yıl 4 bin TL’ye ulaştığının altını çizdi. Bu maliyet artışlarının sadece
hemen teslim edilebilen bitmiş konutlara yansıtılmadığını belirten Kara, inşası
devam eden ve yeni başlayacak projelerde fiyatların artmaya başladığını
söyledi. Tüketicilerin bu gelişmenin etkisiyle bitmiş projelere yöneldiğini
söyleyen Kara, stokların tükenmesiyle fiyat artışının daha da hızlanacağını
ifade etti. Konutun yanı sıra arsa yatırımı için de cazip bir dönemde olduğumuzu
vurgulayan Kara, yatırımcılara altın tavsiyelerde bulundu.
Konut seçerken nelere dikkat edilmeli?
Tüketicilerin konut seçerken prim potansiyeli yüksek, merkezi
lokasyonlarda, ulaşımı kolay ve hayatın içinde yer alan projeleri tercih
etmelerinin gerek oturum gerekse yatırım açısından büyük avantaj sağlayacağını
belirten Kara, şöyle konuştu; “Bölgenin getirdiği ve getireceği fırsatların iyi
analiz edilmesi çok önemli. Yatırım yapılması planlanan konutun bulunduğu
bölgenin prim potansiyelinin iyi hesaplanması gerekiyor. Konutun fiyatının ve
kira bedelinin sağlıklı bir şekilde araştırılarak yüksek kazanç sağlayacak
doğru projenin seçilmesi hassas bir konu.” Türkiye’nin bir deprem ülkesi
olduğunu unutmamak gerektiğini söyleyen Kara, tüketicilere yönetmeliklere uygun
şekilde, kaliteli malzeme ve işçilikle, köklü ve güvenilir firmalar tarafından
inşa edilen, sosyal donatıları bulunan, enerji tasarruflu, yeşil projeleri
tercih etmelerini önerdi.
Arsa yatırımının püf noktaları
Uzun dönemli yatırım yapmayı düşünenler için arsa yatırımının en
çok kazandıran yatırımların başında geldiğini belirten Burak Kara, şöyle
konuştu; “Yatırımcılara yatırım yapmak istedikleri arsanın getirisini orta,
uzun veya kısa vadeli olarak şekillendirmelerini öneriyoruz. Yatırım yapılacak
bölge oldukça iyi tanınmalı, mevcut metrekare fiyatları detaylıca araştırılmalı
ve daha önceki yıllarda fiyatların nasıl değişkenlik gösterdiği mutlaka iyi
analiz edilmeli. Bölgede fiyatları etkileyecek olumlu ve olumsuz etmenler de
detaylıca değerlendirilmeli. Arsa yatırımı kısa ve orta vadeli olarak
yapılacaksa imar bölgelerine yakın bölgelerde yatırım yapılması avantaj sağlar.
Yeni bir bölgenin imara açılacak olması büyük bir fırsat olarak
değerlendirilmeli. Uzun vadeli yatırımlar içinse daha çok imar bölgelerinin
yakın çevresi değerlendirilebilir. Yatırımcılara arsa yatırımı yaparken bir
getiri hedeflemelerini öneriyoruz. Bu hedef doğrultusunda gayrimenkul
firmalarına danışılması avantaj sağlar. Zaman faktörüyle her arsa değerlenir,
önemli olan daha çok değer kazanılacak bölgeleri seçebilmek ve o bölgelere
yönelmek olmalı.”
Konut sektörü yakından takip edilmeli
Çevre bölgelerdeki ve geçmiş yıllardaki fiyatlar ile bölgede
geçmiş yılda yüzdesel olarak ne kadar fiyat artışı olduğunun iyi analiz
edilmesi gerektiğinin altını çizen Kara, “Yatırımcılar arsa yatırımı yaparken
gelecek yılların fiyat artışının en az geçmiş senelerdeki fiyat artışı oranında
olabileceğinden emin olmalı. Bunu değerlendirirken ele alınması gereken en
önemli kriterlerin başında bölgenin göç alan ve büyüyen bir şehir olup olmadığı
geliyor diyebiliriz. Bu çerçevede yatırım yaparken bölgedeki konut sektörü
mutlaka yakından takip edilmeli. Taleple desteklenmeden arz edilen konutların
çoğunluk gösterdiği bölgelerden kaçınılmalı. Arsanın altyapısı, ulaşımı, yola
yakınlığı gibi faktörler arsanın değerini doğrudan etkiler. Altyapısı olmayan
ve ulaşımı zor arsalar, ancak uzun vadeli yatırımlar için tercih edilebilir.
Kişi başına düşen gelirin yükselme eğiliminde olduğu bölgelerdeki arsa yatırımlarının
daha çok kazandırdığı kaçınılmaz bir gerçek” diyerek sözlerini tamamladı.