Yorgunluk kemoterapi, radyoterapi veya biyolojik ajanlarla yapılan kanser tedavisinin en sık görülen yan
etkisidir. Kanser tedavisine bağlı yorgunluk genelde tedavi tamamlandıktan
sonra düzelir ama tedaviyi takip eden aylar ve yıllarda bazı derecelerde
yorgunluk devam edebilir. Liv Hospital Ulus Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr.
Duygu Derin kanser tedavisinde yorgunlukla baş etmeyi sağlayacak önerilerde
bulundu.
Kanser
tedavisi yorgunluğu uzun sürebilir
Yorgunluk kanserin
yarattığı kansızlık, endokrin değişiklikler (salgı bezi çalışma değişikliği) ve
solunum sıkıntısının bir sonucu olarak görülebilir ve kanser tedavisi alan
ileri evre kanser hastalarında da görülebilir. Kanser tedavisi ile ilişkili
yorgunluk, kanser tedavisi alan hastalarda yüzde 14-96 ve tedavi sonrası
dönemdeki hastalarda da yüzde 19-82 oranında görülür. Yorgunluk tıpkı ağrı gibi
kişisel algı ile ilişkilidir. Hastalar yorgunluğu, halsiz, zayıf, tembel, ağır,
enerjisiz, tükenmiş, bezgin olarak tarif edebilir. Kanser tedavisine bağlı
yorgunluk sağlıklı insanların günlük hayatta hissettikleri yorgunluktan
farklıdır. Sağlıklı yorgunluk uyku ve dinlenme ile rahatlayan ani yorgunluktur.
Kanser tedavisine bağlı yorgunluk kronik yorgunluk olarak sınıflanır çünkü uzun
zaman sürer, uyku ve dinlenme ile tam olarak düzelmez ve vücut fonksiyonlarını
olumsuz etkiler. Yorgunluğun tüm fonksiyonlara olumsuz etkisi vardır; ruh
durumu, fiziksel fonksiyon, iş performansı, toplum ilişkileri, aile bakımı,
bilişsel performans, okul çalışması gibi. Kanser tedavisi ile ilişkili
yorgunluğun şekli tedavi takvimi ve tipine göre değişir. Örneğin sıklık (2 veya
üç haftada bir düzenli olarak) kemoterapi alanlarda tedaviyi takip eden
günlerde zirve yorgunluk ve daha sonraki tedaviye kadar daha az yorgunluk
hissedilir. Halbuki radyoterapide tedavi ilerledikçe yorgunluk da artar.
Kanser
tedavisine bağlı yorgunluk için öneriler
1.Dinlenin
ama çok fazla değil: Günü planlayın ve kısa molalar
(30 dakika veya daha az) yapın. Her gece 7-8 saat uyuyun. Uyumada sıkıntı varsa
doktor ile konuşun.
2.Yapabildiğiniz
kadar hareketli olun: Düzenli olarak orta seviyede,
özellikle yürüyüş, egzersiz yapın. Özellikle yürüyüşün yorgunluğu yenmenin iyi
bir yolu olduğu bulunmuş.
3.
Günlük işlerinizi planlayın: Her gün nasıl
hissettiğinizi yazdığınız bir günlük tutun. Doktor veya hemşireniz size
yorgunluğunuzu 0-10 arası derecelendirmenizi, şeklini ve bu yorgunluğu neyin
daha iyi veya kötü yaptığını sorar. Bu sorularla ilgili kayıt tutmanız
cevaplandırmanızı kolaylaştırır.
4.
Enerjinizi saklayın: Önceliklerinizi belirleyin ve ona
göre plan yapın. Aktivitelerinizi güne yayın ve arada mola yapın. Yüksek ısıda
ve uzun süre ayakta kalarak aktivite yapmayın. Sıcak duş ve banyolar uzun
olduğunda enerjinizi alır. Sık kullandığınız şeyleri kolay ulaşılır yerlere
koyun.
5.Yardım
alın: Sizi yoran işler için aile ve arkadaşlarınızdan yardım
alın. Ev işi, yemek hazırlamak, ayak işlerine koşmak gibi… Yapabileceğinizden
fazlası için kendinizi zorlamayın.
6.Destek
alın: Bir destek grubuna katılın. Duygularınızı başkalarıyla
paylaşmak yorgunluğun ağırlığını azaltabilir. Destek grubuna ulaşmak için
doktor veya hemşire veya konuyla ilgili kurum ve kişilere başvurabilirsiniz.
7.İyi
beslenin: Çok su ve meyve suyu için. Yapabildiğiniz kadar iyi yemek
yiyin. Her gün en az 2.5 kase meyve ve sebze tüketmeye çalışın. Vücut sağlınız
için yeterli protein ve kalori alın.
8.Doktorunuzu
arayın. Eğer yataktan çıkamayacak kadar halsiz olduğunuzu
hissederseniz, kendinizi şaşkın hissederseniz, dengenizi kaybeder veya
düşerseniz, başınız dönerse, uyanma probleminiz varsa veya yorgunluğunuz kötüye
giderse doktorunuzu arayın.
Kendinizi kendiniz gibi
hissetmeniz zaman alacaktır, ama eğer aktif kalmayı başarırsanız daha çabuk
enerjinizi geri kazanabileceğinizi umabilirsiniz.