Yaşamın ilk yıllarındaki duygusal ihtiyaçlar karşılanmadığı takdirde
birtakım şemalar ortaya çıkıyor. “Kusurluluk şeması” adı verilen bu şemalar
kişinin yaşamına uzun vadede yön verirken hayatındaki olumsuzlukların
tekrarlamasına da sebebiyet verebiliyor.
İnsanların azımsanamayacak bir kısmının kusurluluk şemasına sahip olduğunu
belirten Acıbadem Adana Hastanesi Psikolog Hande
Nacar Baş, bu inancı taşıyan bazı kişilerin kusurlarının açığa çıkmasından
çekindiklerini ve kusurlarının üzerini örtmek için maske takıp aksine
kusursuzmuş gibi davrandıklarını, kimilerinin ise kusurlarına teslim olup
kendilerini özgüvensiz olarak tanımladıklarını belirtiyor. Psikolog Baş,
kişinin kendini değerlemesinde ciddi sorunlar yaratan bu durumla başa çıkmanın
yollarını paylaştı.
Kendinizi değersiz görüyorsanız…
Kendini kusurlu görenler, değersiz olduklarını düşünüyor ve bu
değersizliklerinin fark edilmesinden korkuyorlar. Utanç duygusunu
yaşadıklarında hissettikleri duygu da tam olarak değersizlik oluyor.
Kendilerine kızıyor, yeterince iyi olamadıkları için kendilerini ruhen
hırpalıyorlar. Kendilerini en acımasız şekilde eleştiriyor ve kusuru hep
kendilerinde arayarak sıklıkla bu ‘kusuru’ buluyorlar da.
Başkalarına aşırı nazikseniz…
Kusurluluk şemasına sahip bireyler kendilerine karşı acımasız olmalarına
taban tabana zıt bir şekilde çevrelerine oldukça şefkatli davranıyorlar.
Reddedilmemek adına insanlara itina ile davranıyor, onların kusurlarını
görmüyor ya da gördüğü kusurlara şefkatle yaklaşıyorlar. Kusurlarını saklamak ve
değerli olmak adına insanların isteklerini yerine getiriyor, ikili
ilişkilerinde almaktan çok veriyor. Özellikle hayranlık duydukları insanların
yanında kendi çıkarlarını ikinci plana atıyor ve o insanlara uyum sağlamak
adına kendi benliklerinden ödün vermekten çekinmiyorlar. Partner seçimlerinde
kendileri ile yeterince ilgilenmeyen kişilere karşı çekim hisseden bu kişiler,
bir kez ilgiyi kazandıklarında ise eleştirel bir insana dönüşebiliyorlar.
Kendinize yatırım yapmıyorsanız…
Değersiz olduklarına içten içe inanan insanlar, genellikle bu inançlarının
farkında olmuyorlar, çünkü her insan kendine değer verdiğini söylüyor. Buradaki
kritik nokta insanın kendine verdiği değerin kendisi için nasıl bir hayat
seçtiğinden ve kendisine nasıl yatırımlar yaptığından belli olması. Değersiz ve
kusurlu olduğu inancına sahip insanlar yatırımlarını kendileri yerine çevreye
yapıyorlar. Bu insanların en belirgin özelliği eleştiriye karşı duyarlı
oluşları. Duydukları eleştirel cümleleri içselleştirip kendilerinden utandıkları
için eleştirildiklerinde hırçınlaşıyorlar.
Hayatınızın dümenini elinize alın!
Genellikle hemcinslerine karşı kıskançlık hisseden ve onlar gibi olmak
isteyen bu kişiler sahip olamadıkları her şeyi kusurlarına bağlıyorlar.
Kendileri ile barışık olmadıkları için dünyada var olmanın yolunu insanlara
uyum sağlamakta bulan bu kişilerin hayatına yön veren en önemli unsurun “utanç
duygusu” olduğunu belirten Uzman Psikolog Hande Nacar Baş, “Siz de bu döngüyü
defalarca yaşadığınızı düşünüyorsanız bir uzmandan destek almalısınız.
Unutmayın, hayatınızın dümenini elinize almak size bağlı” diyor.
Böyle düşünürüm diyorsanız…
Aşağıda yer alan cümleler çoğunlukla sizin cümlelerinizse, “değerler
sorunu” yaşıyor olabilirsiniz. Bunu aşmak için uzmanından profesyonel yardım
alabilirsiniz.
- Yapılan eleştiriler bütün gün aklımdan çıkmıyor
- Kıskanç bir insanım
- Kendimden önce çevremdeki insanları düşünürüm
- Hayır demeyi bir türlü beceremem
- Kendimi çoğu zaman eksik ve kusurlu hissederim
- Anne babamın beni sevmemesi kesinlikle benim suçum
- Bir şeyler hissettiğim insanlar genellikle beni reddeden insanlardır
- Olumlu niteliklerimi önemsiz görürken olumsuz niteliklerimi kafama takarım
- Fotoğraflarımda kusurlarıma odaklanır, çevremdeki insanların benden daha güzel ve etkileyici olduğuna inanırım
- En büyük korkum kusurlarımın fark edilmesidir.