İster 9 ister 90
yaşında olun, 24 ayrı omur ve 60'ın üzerinde eklemden oluşan omurga yapısı
sağlığımız için büyük önem taşıyor. Öyle ki dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 80'i
yaşamlarının bir noktasında omurgasında bir sorun yaşıyor. omurga sağlığı hakkında farkındalık yaratmak için kutlanan ‘16 Ekim Dünya Omurga Günü’nün
önemine değinen Romatem Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr.
Ahmet Dinç, ‘’Hareketsiz yaşam tarzı ve egzersiz eksikliği nedeniyle omurga
ağrıları genç nüfus arasında en yaygın rahatsızlıklardan biri haline geldi.
Özellikle dijital bağımlılık bu durumu daha da arttıran nedenler arasında yer
alıyor.Bu kapsamda ‘Hayat Harekettir, Hareket İlaçtır’ düşüncesini hayatımızdan
çıkarmamız gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.
Kafatası ile kuyruk sokumu
arasında yer alan omur adlı kemik parçalarından oluşan omurga, insanların
duruşunu destekleyen ana yapıyı oluşturarak sağlığımız için büyük önem taşıyor.
İyi bir duruşa sahip olmak ise omurga ile ilgili sorunların oluşmasını
engellerken kişilerin fiziksel ve ruhsal olarak rahatlamasına da neden oluyor.
Burada ise kilit noktayı hareket ve egzersiz oluşturuyor.
Omurganın
Birçok İşlevi Var
Vücudun merkezi destek
yapısı olan omurganın bizi dik tuttuğuna ve iskeletimizin farklı kısımlarını
birbirine bağladığına dikkat çeken Romatem Hastanesi Fiziksel Tıp ve
Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ahmet Dinç, “Bir kişinin omurgasının uzunluğu, boyuna
bağlıdır. Ortalama uzunluk erkeklerde 71 cm, kadınlarda 61 cm'dir. Omurganın
birçok işlevi vardır: Başınızın, gövdenizin ve kollarınızın ağırlığını taşır ve
vücudunuzun her yöne hareket etmesini sağlar. Omurganın bazı bölümleri
diğerlerinden daha esnektir. En esnek kısım servikal omurgadır (boyun bölgesi).
Omurgayı oluşturan kemikler aynı zamanda omurilik kanalından geçen omuriliği de
korur” dedi.
Omurga
Sağlığı Hayati Önem Taşıyor
Dinç sözlerini şöyle
sürdürdü: “Ofiste ya da evde günde ortalama 8-9 saat çalışırken hareketsiz
kalan bireylerin omurgalarına ortalama 60 kilogram yük biniyor. Bu durum da
bel-boyun ve sırt ağrıları başta olmak üzere bağ dokusu, kas ve eklem
hastalıkları, bel ve boyun fıtıkları ve kireçlenme gibi birçok riskleri
barındırıyor. Pandemi sürecinde bel ve boyun ağrısı şikayetleri iki kat artmış
durumda. Bu dönemde omurga sağlığına dikkat etmek, hareketsiz yaşamdan kaçınmak
ve düzenli egzersiz yapmak çok daha önemli hale geldi.”