Ozon
tabakasının her geçen yıl biraz daha incelmesiyle güneş ışınları yeryüzüne daha
az filtre edilerek, daha yoğun ulaşıyor. Bu da güneş ışınlarının zararlı
etkilerini çoğaltarak cilt lekelerine, yaşlanmaya ve kansere neden olabiliyor.
Güneşin bu zararlı etkileri, son yıllarda çok daha fazla görülüyor. Memorial
Şişli Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Eneida Kote, güneşin cilde
etkileri ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Güneşin zararlı etkilerinin
arasında; güneş yanıkları, güneş lekeleri, güneş alerjileri, güneşe bağlı
ilerleyen yaşlarda görülen deri kanserleri ve yaşlılık lekeleri diye
adlandırılan prekanseröz lezyonlar artık daha sık görülmektedir. Ozon
tabakasının incelmesiyle birlikte güneş ışınları sadece yazın değil, kış mevsiminde
bile zarar verecek düzeylerde yeryüzüne ulaşmaktadır. Güneş ışınlarının direkt
ve anlık etkileri olduğu gibi dolaylı ve uzun süreli etkileri de bulunmaktadır.
Bu etkiler cildin onarım kapasitesini geciktirip, alerjileri de
tetikleyebilmektedir. Bu etkilere maruz kalmamak için her yaş grubunun güneşten
korunması gerekmektedir. Vücutta D vitamini sentezlenmesi için öğle
saatlerinde, gün ortası güneşinde önerilen 15- 30 dakika süren güneşlenmenin
bile artık çok fazla yakıcı etkileri bulunduğu için dikkatli olunması
gerekmektedir.
Şemsiye
ya da kumdan yansıyan güneş ışınları da cilde zarar veriyor
Özellikle nemli iklimlerde
ve sahil kesimlerinde güneşin yansımalarının daha yoğun olduğu yerlerde daha
dikkatli olunmalıdır. Belki güneş ışınlarının anlık yan etkileri fark
edilmeyebilmektedir ama
uzun vadede kümülatif doz denilen zararlar çok önemlidir. Özellikle bebeklik
çağından 18 yaşına kadar, çocukları korumak gerekir çünkü 18 yaşına kadar
kümülatif doz oluşmuş olmaktadır. İlerleyen yaşlarda kişi kendini ne kadar
korusa da o zamana kadar maruz kalınmış ışınların hasarları, foto yaşlanma,
leke veya prekanseröz lezyonların çıkmasına neden olabilmektedir.
11.00
- 16.00 saatleri arasında güneşten kaçının
Güneşten korunmada aslında
ilk önlem teması kesmektir. Güneş ışınlarının yeryüzüne dik olarak geldiği
11.00 – 16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmamalı, çıkılmak zorundaysa güneş
ışınlarıyla teması mümkün olduğunca engelleyecek kıyafetler tercih edilmelidir.
D vitamini sentezi için sağlıklı güneşlenme yapılması çok önemli ama bunun
dışında kişiler güneşten kaçınmalıdır. Güneşten korunmanın mümkün olmadığı
yerlerde ya da tatilde özellikle çocuklar için fiziksel olarak korunma ön plana
çıkmaktadır. Aslında güneş kremleri, güneş koruma önlemlerinin belki de en son
halkasıdır.
Giysi
seçimi güneşten korunmada önem taşıyor
Güneşten kaçınmanın mümkün
olmadığı noktada kıyafet seçimleri önem taşımaktadır. Pamuklu, açık renkli
güneşi yansıtacak kıyafetler, başı ve gözleri korumak için şapka ve güneş
gözlükleri tercih edilmelidir. Çocukların deniz kıyafetlerini seçerken güneş geçirmeyen
yarım kol, tişört benzeri, üst bedeni örten, deniz kıyafetlerini tercih etmekte
fayda vardır. Mutlaka şapka kullanılmalıdır. Çocukların açıkta kalan bacak,
kol, yüz ve boyun bölgelerini düzenli olarak kremlenmelidir. Bütün bu önlemleri
almadan sadece güneş koruyucu kullanarak güneşin zararlı etkilerinden tam
olarak korunmak mümkün değildir. Güneş kremleri bütün bu önlemler alındıktan
sonra açıkta kalan bölgelere uygulanmalıdır. Hiçbir krem güneş ışınlarının
zararlı etkilerini tam anlamıyla engelleyemez.
Güneş
kremi seçerken Sağlık Bakanlığı onaylı ürünleri tercih edin
Eczanelerde, kozmetik
marketlerde satılan değişik özelliklerde birçok güneş kremi bulunmaktadır.
Vücuda sürekli ve yoğun bir şekilde uygulandıkları için içerdikleri maddeler
önem taşımaktadır. Güneş kremleri fiziksel ve kimyasal filtreler içeren 2 gruba
ayrılmaktadır.
1.Fiziksel filtreli güneş
koruyucu kremler güneş ışığını yansıtarak cildi korurlar. Ciltte yoğun bir
bariyer yaparken cilde de zarar vermezler. Genellikle titanyum dioksit ya da
çinko oksit gibi daha sağlıklı içeriklere sahiptirler. Sürüldükleri zaman beyaz
bir tabaka oluşturmaktadırlar. Dermatoloji hekimleri güneşten daha sağlıklı
korunmak adına özellikle çocuklar için fiziksel filtreler içeren kremleri
önermektedirler.
2.Kimyasal içerikli kremler
ise güneş ışınlarını emerek cildi korurlar. Kimyasal filtreli bir güneş
koruyucu tercih edilecekse içeriği kontrol edilerek alınmalıdır. Spf özelliği
olan ve kimyasal filtreler içeren çok fazla güneş koruyucu krem bulunmaktadır.
İçeriğinde oxybenzone ve para amino benzoik asit bulunana kremler özellikle
çocuklarda tercih edilmemelidir. Kimyasal filtreli ya da fiziksel filtreli
güneş koruyucu krem seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli etken bu
ürünlerin Sağlık Bakanlığı onaylı olması ve hekimler tarafından önerilmesidir.
Spf korumasının 50 faktörün
üzerinde olması gerekmektedir. UVA, UVB ve infrared ışınlara karşı koruma
sağlayan yeni nesil, akıllı güneş koruyucu kremleri de bulunmaktadır. Ne kadar
önlem alınsa da güneş yanıkları yazları özellikle tatilde sık karşılaşılan
durumların başında gelmektedir. Hafif ve orta derece güneş yanıklarında soğuk
kompres yapılabilir. Ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir, bol sıvı tüketilmesi
gereklidir. Burada yanığın derecesi önemlidir. Eğer şiddetli bir yanıksa uzman
hekimin denetiminde lokal bir tedavi gerekebilmektedir.
Yaz
mevsiminde böcek ısırmaları da oldukça sık görülüyor
Yazlık, sahil kesimlerde
sivrisinek ve arı sokmaları, yayla ve dağlık bölgelerde yaşayanlarda ise yine
arı sokmaları ve kene yapışmalarına rastlanmaktadır. Sivrisinek ısırmaları, arı
ve farklı böcek sokmaları koruyucu spreyler kullanarak önlenebilmektedir.
Isırılma ve sokma olduğu durumlarda ilk olarak buzla soğuk kompres yapmaları
gerekmektedir. Alerjik durumları önlemek amacıyla antihistaminik bir ilaç
içmekte fayda vardır. Etkilenen bölgenin kaşınmaması gerekir. Eğer ısırılma
olan bölgede şiddetli bir reaksiyon gerçekleşmişse vakit geçirilmeden bir
sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kene yapışması durumda ise derhal bir sağlık
kuruluşuna başvurulmalıdır. Kenenin bir hekim tarafından çıkarılması
gerekmektedir. Kişinin kendi başına çıkarması tehlikeli olabilmektedir.