Gözler
vücutta en hassas ve en önemli organlardan biri olarak kabul ediliyor. Günlük
yaşam akışı içerisinde göz sağlığı çoğu zaman ihmal ediliyor ancak bu
dikkatsizlik, ciddi göz rahatsızlıklarına yol açabiliyor. Toplumda yanlış
bilinen, eş dost önerisiyle yapılan hatalı uygulamalar ise sonuçları görme
kaybına varan tablolara neden oluyor. Memorial Şişli Hastanesi Göz Hastalıkları
Bölümü’nden Doç. Dr. Abdullah Özkaya, Dünya Görme Günü öncesinde göz sağlığında
doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi.
1.“Arpacık
çıktığında göze sarımsak sürülür”
Sarımsak arpacıkta ısı artışı yaparak iltihabın akmasını sağlayabilir
ancak gözün içine kaçabileceği için çok risklidir. Arpacık kirpik diplerindeki
yağ bezlerinin dışa aktığı bölgenin tıkanması sonucu oluşan bir iltihaptır.
Bunu azaltmak için sarımsak yerine ılık suyla pansuman yapmak çok daha faydalı
olacaktır. Temiz bir peçeteyi ılık suyla ıslatarak bölgenin üzerine koymak
etkilidir.
2.“Yakın
mesafeden okuyup yazmak gözleri bozar”
Bu konu ile ilgili bilimsel olarak yapılmış bir çalışma yoktur.
Kişi hangi mesafeden rahat görüyorsa okuyabilir ancak 20 cm’den daha yakın
mesafeden uzun süreler bakmak gözü çok fazla içe bakmaya zorlar ve göz
yorgunluğuna yol açar. İdeal okuma mesafesi insanın kol boyuna göre, iyi bir
aydınlatmayla 30-40 cm arasıdır. Okuma dijital ekranlarda yapılıyorsa mat
ekranlar tercih edilmelidir. Yansımalar minimumda olmalıdır. Olabilecek en
düşük ışık seviyesi ve en yüksek kontrast seviyesi ayarlanmalıdır.
3.“Gözyaşı
sağ gözden akarsa mutluluk, sol gözden akarsa hüzündendir”
Gözyaşı sağ gözden akıyorsa sağ gözün gözyaşı yolları tıkanık
demektir, soldan akıyorsa sol gözün gözyaşı kanalları tıkanık demektir.
Erişkinlerde ciddi göz sulanması varsa bu durum gözyaşı kanalındaki tıkanıklığa
işaret eder ve mutlaka müdahale edilmelidir. Konunun duygularla bir ilgisi
bulunmamaktadır. Bebeklerde de gözyaşı akması her zaman sıkıntılı olabilir.
Gözyaşı kanalları sık sık tıkanır. 1 yaşa kadar masajla düzelir ancak 1-3 yaş
arasıysa mutlaka buna cerrahi müdahale etmek gerekir.
4.“Gözleri şaşı
yapmak öyle kalmaya neden olur”.
Genellikle çocukluk çağında sık yapılan bu hareket şaşılığa neden olmaz
ancak küçük yaşlarda çok uzun süreler yapılırsa yalnızca göz yorgunluğu gibi
sorunlar yaratabilir.
5.“Bebeklerde
katarakt veya göz tansiyonu olmaz”
Küçük çocuklar hem katarakt, hem göz tansiyonu olabilir. Üstelik
bebeklere erişkinlerden daha erken müdahale etmek gerekir. Kataraktın en önemli
bulgusu flaşlı fotoğraf çekildiğinde iki gözün de kırmızı olmamasıdır. Göz
kırmızı yerine beyaz çıkıyorsa bebekte katarakt veya başka bir sorun olabilir.
Göz bebeği çıplak gözle bakıldığında siyah değil de kahverengi veya beyazsa
katarakt işareti olabilir.Bebeklerde göz tansiyonunun en önemli bulgusu
gözlerde yaşarma, sulanma ve büyümedir.
6.
“Gözüm kızardığında eski damla mı ya da arkadaşımın damlasını kullanıyorum”
Bu uygulama son derece
tehlikedir. Bazı durumlarda gözün kaşıntısını, kızarıklığını azaltmak için
kortizonlu damlalar kullanılır. Özellikle alerji durumlarında hızlı iyileşme
sağlamak için hastaya kortizonlu damla başlanır. Bu damlalar kısıtlı süre doktor
kontrolünde kullanılmalıdır. İkinci bir durumda bakteriyel bir sorun varsa ve
bu damlalar yeniden kullanılırsa göz kaybına kadar gidebilecek sonuçları
olabilir. Bu nedenle göz problemlerinde her defasında doktor muayenesi
gerekmektedir.
7.“Sarı
nokta hastalığında uçuşan noktalar görülür”
Uçuşan noktalar çoğunlukla zararsızdır ve sarı nokta
hastalığıyla ilişkisi yoktur. 35-40 yaş sonrası göz arkası jel tabakasının
değişiklikleriyle alakalıdır. Uçuşan noktaların göz sağlığına etkisi yoktur
ancak bu uçuşmalarla beraber şimşek çakmaları, uçuşan cisimlerin siyah olması,
kurum yağması gibi belirtiler de görülüyorsa bu göz arkasındaki retina
tabakasında yırtık oluşumunun habercisi olabilir. İyi bir göz muayenesi olmak
gerekir. Sarı nokta hastalığı ise tamamıyla 55-60 yaş sonrası görülen farklı
bir sorundur.
8.“Sigaranın
gözlere zararı yoktur”
Sigara vücuttaki tüm organların olduğu gibi gözün de düşmanıdır.
Sarı nokta hastalığı, göz damar tıkanıklığı gibi ciddi sorunlara sigara
içenlerde çok sık rastlanmaktadır.
9.“Çok
ağlamak gözyaşını kurutur”
Gözyaşı bezi gözyaşının salgısından sorumludur. Gözyaşı göz
sağlığı için oldukça önemlidir. Gözün dış yüzeyinin nemlenmesi ve net görüş
sağlamada önemli görevleri vardır.Ağlamak duygusal bir durumdur. Tüm salgı
bezleri bu duygusal durumlardan etkilenebilir. Dolayısıyla çok ağlamak
gözyaşını kurutmaz.
10.“Bebeğimin
gözleri içe bakıyor, kesin şaşılık var”
Bebeklerde yalancı şaşılık çok sık karşılaşılan bir sorundur.
Çocukların yüz kemikleri tam gelişmediği için gözlerin birbirine olan mesafesi
normalden yakın ise sanki içe kayma varmış gibi yalancı şaşılık görülmektedir.
Burun kökü basık ise veya iki göz mesafesi birbirinden uzaksa da dışa kayma
varmış gibi görülür. Detaylı göz muayenesinin ardından gerçekten şaşılık olup olmadığı
belirlenmelidir.
11.“3
yaşından önce çocuğuma göz muayenesi yaptırmama gerek yok”
Bu söylem göz sağlığı ile ilgili en büyük yanlışlardan
birisidir. Sağlık Bakanlığı’nın da önerdiği gibi çocukların mutlaka en geç 6.
ayda göz muayenelerine başlanmalıdır. Yılda 1 defa çocuklar mutlaka muayene
edilmelidir. En sık görme kaybı sebeplerinden biri göz tembelliğidir ve bu
sorunun en yaygın nedeni göz kayması ve bir gözün diğer göze göre daha fazla
numaralı gözlük ihtiyacı duymasıdır. Bu durum bebeklikte olabildiğince erken
tespit edilip tedaviye başlanmadığında göz kayması oluşur ve görme kaybı
yaşanır.
12.“Şeker
hastasıyım bir gün mutlaka görme kaybı yaşayacağım”
Şeker hastalığı gözü
etkiler ancak hastalık kontrol altında tutulursa, yıllık göz muayeneleri
aksatılmazsa ve zamanında müdahaleler yapılırsa şeker hastalarının göz
sağlığını korumak mümkündür.