Kurban Bayramı yaklaşırken 9
günlük tatilden yararlanmak isteyenler yola çıkmaya hazırlanıyor. Gece yarısı
ile sabah saat 06:00 arasında uyku baskısının daha fazla olduğuna dikkat çeken
uzmanlar, “Bu saatler arasında yola çıkmamak gerekir” uyarısında bulunuyor.
Uzmanlara göre mola zamanlarında 20 dakikayı aşmayacak şekilde uyumak ve
molalarda kan şekerini yükselterek uyku getirecek olan karbonhidrat
tüketiminden kaçınmak gerekiyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı
Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya Yertutanol, sağlıklı bir zihin işlevi için
uykunun kritik önemde olduğunu söyledi.
Uykusuzluk beynin işlevlerini yavaşlatıyor
Yertutanol, uyku süresinin ya da uyku kalitesinin azalması, uyku
ihtiyacının karşılanamaması yani uykusuzluk anlamına geldiğini belirterek
şunları söyledi:
“Uykusuzluk kısa süreli (3 aydan kısa) ya da uzun süreli (3
aydan uzun) olabilir. Her ne şekilde olursa olsun uykusuzluk yaşayan kişilerin
zihinsel işlevleri olumsuz şekilde etkilenir. Uykusuzluk yaşayan kişiler
yorgun, uykulu, kaygılı, huzursuz ve çökkün hissederler.Bunun yanı sıra dikkat
eksikliği yaşarlar ve tepki zamanları yavaşlar yani vermeleri gereken tepkiyi
istedikleri kadar hızlı veremezler. Problem çözme, bellek, dikkat, odaklanma ve
karar verme gibi günlük hayatı sürdürmeyi sağlayan çok önemli beyin
işlevlerinde zayıflama olur. Bütün bu nedenlerle uykusuzluk yaşayan kişilerin
günlük hayatta hata yapma olasılıkları artar ve karar verme işlevleri bozulur.
Bu kişilerin risk alma ve yanlış karar verme olasılıkları uykusuzluk şikâyeti
olmayan kişilere göre anlamlı derecede artar.”
Kazaların dörtte biri uykusuzluktan
Yapılan araştırmaların, motorlu araç kazalarının yaklaşık dörtte
birinin uykusuzluğa bağlı olduğunu gösterdiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Fatma
Duygu Kaya Yertutanol, “Uyku ihtiyacı tam olarak karşılanmamış bir kişinin
beyni, bir an önce uykuya geçişi sağlayacak şekilde bir ‘uyku baskısı’ altında
kalır. Uyanık kalınan süre arttıkça uykuya geçişi hızlandıracak bu baskı da
artar ve kişinin uykuya direnme gücü azalır. Böylece kişi daha kolay uykuya
dalar. Her ne kadar kişiler uykularının geldiğini hissettiklerinde “uyanık
kalabilirim” diye düşünseler de uyku çok güçlü bir biyolojik dürtüdür.
Dolayısıyla uyanıklığın çok kritik olduğu motorlu araç, kesici-delici alet
kullanımı gibi durumlar için uykusuzluk büyük bir tehlike arz eder” uyarısında
bulundu.
Yola çıkmadan önceki gece iyi uyuyun
Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya Yertutanol, uykusuz bir şekilde
trafiğe çıkmamak için alınabilecek önlemleri de şöyle sıraladı:
“Eğer özellikle uzun yol olmak üzere trafiğe çıkacağımız önceden
belliyse, yola çıkmadan önceki süreçte bazı önlemler alabiliriz. Yola çıkmadan
önceki gece 6-8 saatlik bir uyku uyunması, kaza riskini aza indiren en değerli
önlemdir.
Gece yarısı ile sabah saat 6 arasında yola çıkmamak gerekir
çünkü bu saatler arasında uyku baskısı daha fazla olur.
İlaç alınmalı mı?
Düzenli kullanılan uyku getirici ve dikkat dağınıklığı yapıcı
ilaçların doktora sorularak yolculuktan önceki gece ve yolculuğun yapılacağı
gündeki dozlarının atlanması uygun olacaktır. Diğer yandan düzenli
kullanılmadığı halde uyku getirici özelliği olduğu bilinen soğuk algınlığı
ilaçları gibi ilaçların da yolculuk gününde alınmaması gerekir. Yolculuktan
önceki gece ve yolculukta alkol kesinlikle alınmamalıdır.”
İdeal olanın kişinin uyku ihtiyacını yeterince karşıladıktan
sonra motorlu araç kullanması olduğunu belirten Yertutanol, “Ancak herhangi bir
nedenle uykusuz halde trafiğe çıkılması durumunda, kaza riskini en aza indirmek
için bazı önlemler alınabilir” dedi.
Uykusuzluk belirtilerine dikkat!
Öncelikle sürücülerin, bazı durumların “uykusuzluk” belirtisi
olduğunu ve tehlike sinyallerinin çaldığını anlayarak hızlı önlemler almaları
gerektiğini bilmeleri gerektiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Fatma Duygu Kaya Yertutanol,
bu işaretleri şöyle sıraladı:
“Sık sık esnemek,
Göz kapaklarında ağırlık hissi,
Sık sık göz kırpmak,
Yorgun ve huzursuz hissetmek,
Yol çizgilerinin dışına çıkmak, belirlenmiş yol şeridinin içinde
kalamamak,
Trafik işaretlerini kaçırmak,
Yolculuğun son birkaç dakikasını hatırlamıyor olmak.
Cam veya radyonun sesini açmak uykusuzluğu gidermiyor!
Sıklıkla sürücüler camı açmak, radyonun sesini artırmak gibi
yollarla uykularını açmaya çalışırlar ancak çoğu kez bunlar işe yaramaz. Peki,
uyanık kalmak için neler yapılabilir?
Yola çıkmadan önce veya yolculukta bir mola verip kısa bir uyku
uyumak dikkatin toparlanmasına yardımcı olur. Bu kısa uykunun 20 dakikayı
geçmemesi gerekir. Yolculuk sırasında veya molalarda kafein içeren kahve gibi
içeceklerin tüketilmesi uyanıklık sağlamak için iyi olabilir ancak kafein
etkisini yaklaşık 30 dakika sonra gösterecektir. Yine kafeinin etkisinin kısa
süreceğini akılda tutmak gerekir. O nedenle tek başına kafeinli içecek tüketmek
bir önlem niteliği taşımaz.
Tek başına yerine yedek sürücü olabilecek birisiyle yolculuk
etmek ve iki saatte bir sürücü değiştirip diğerinin dinlenmesine izin vermek
faydalı olur.”
Kaç saatte bir mola verilmeli?
Sürücülerin en az 2 saate bir mola vermeleri gerektiğini ifade
eden Yertutanol, “Sürücülerin mola zamanlarını dinlenerek mümkünse 20 dakikayı
aşmayacak şekilde uyuyarak geçirmesi gerekir. Önce kafeinli bir içecek içip,
onun etkisi başlayana kadar kısa süre uyumak kişinin dikkatini toplamasına
yardımcı olur. Molada yemek yenilecekse ağır olmayan hafif ve az miktarda yemek
yenilmesi önemlidir. Kan şekerini hızlı yükselten karbonhidrat içeriği yüksek
olan gıdalar uyku halini artıracağı için bu tür yiyeceklerden uzak kalmak
gerekir” uyarısında bulundu.