Doğumsal bir hastalık olan çarpık ayak, kabaca her bin çocuktan birinde
gelişen bir sorun.Çarpık ayak bazı bebeklerde tek ayakta görülürken,
bazılarında ise çift taraflı olarak ortaya çıkıyor. Tek ayak çarpık olduğunda
bir ayak karşı bacağa dönük duruyor. Her iki ayak da etkilenmişse bu durumda
ayaklar birbirlerine dönük şekilde bakıyor. Erkeklerde kızlara oranla iki kat
daha sık görülüyor, ancak bunun nedeni bilinmiyor. Çarpık ayak sorununa erken
dönemde müdahale edildiğinde fonksiyonel olarak normale çok yakın ayaklar elde
edilebiliyor. Geç kalındığında ise alçıyla düzeltme daha uzun ve zahmetli
oluyor, bazı bebeklerde ilave ameliyatlar gerekebiliyor. Tedavi edilmediği
takdirde kemiklerde şekil bozukluğu gelişebiliyor, ameliyatlar daha zorlaşabiliyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Doç. Dr. Salih Marangoz erken tedaviye başlamak için en ideal
zamanın doğum sonrasındaki 7. gün – 15.gün arası olduğunu belirtiyor.
Kesin nedeni bilinmiyor
Çarpık ayağın kesin nedeni bilinmemekle birlikte, çok farklı ihtimaller öne
sürülüyor. Eskiden anne karnı içerisinde sıkışma nedeniyle geliştiği
sanılıyordu, ancak artık öyle olmadığı biliniyor. Olası nedenler arasında
nörolojik, damarsal ya da bağ dokusunu ilgilendiren sorunlar belirtiliyor.
Çarpık ayağın yüzde 25’i ise kalıtımsal nedenlerden kaynaklanıyor. Çoğu bebekte
kalıtımsal olmayan bir genetik durumun söz konusu olduğuna işaret eden
araştırmalar da mevcut.
Anne karnında yakalanabiliyor
Çarpık ayak günümüzde genellikle bebek anne karnındayken 16. haftadan
itibaren yapılan ayrıntılı ultrasonda tespit edilebiliyor. Problemin anne
karnındayken anlaşılması, doğum sonrasında yapılacak olan tedaviler hakkında
önceden araştırma yapılabilmesine imkân sağlıyor. Ortopedi ve Travmatoloji
Uzmanı Doç. Dr. Salih Marangoz çarpık ayakların ultrason muayenesinde çok
nadiren gözden kaçabildiğini söyleyerek, “Böyle bir durumda doğum sonrasında
sağlık personeli veya aile tarafından kolaylıkla anlaşılabiliyor. Çarpık ayağı
normal bir ayaktan veya ayağın hafif içe dönük olduğu durumlardan ayırt eden en
temel özelliği ise ayağın gaza basma yönünün tersi yöndeki esnekliğinde azalma
görülmesi veya ayağın yukarı doğru hiç esnetilememesi” diye vurguluyor.
Erken dönemde alçıyla tedavi
edilebiliyor
Özellikle yenidoğan döneminde çarpık ayak probleminin güncel tedavisi
Ponseti tekniğine uygun yapılan alçı tedavisidir. Doğuştan çarpık ayak
sorununun tedavisi için en ideal zaman doğum sonrasındaki ortalama 10. gün
civarı oluyor. Ayağı esneten haftalık düzeltici alçı tedavisiyle ayağa şekil
veriliyor. Ardından bu şeklin korunması için diz bükük bir şekilde, özel bir
teknikle, kasıklara kadar alçı uygulanıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Doç. Dr. Salih Marangoz alçı tedavisine çocuğun ayağında gözle
görülür bir şekilde düzelme olana kadar devam edildiğini belirterek sözlerine
şöyle devam ediyor: “Bu tedavi de ortalama 4 - 6 hafta arasında tamamlanıyor.
Alçı tedavisinin bitiminde ayağın arka kısmından topuk gevşetme olarak da
bilinen aşil tendonunun kesilerek uzatılması işlemini (aşilotomi) yapmak da
gerekebiliyor. Bu işlem göreceli olarak kolay atlatılan ve tedavinin bir
sonraki aşamasına geçmeyi sağlayan bir basamak. İşlem sonrasında 3 hafta
süreyle alçı tedavisi yapılıyor. Ardından, ayakları düzeltilmiş ve omuz
hizasında açık pozisyonda tutan, arası demirli ayakkabı olarak da bilinen ortez
kullanılıyor”.
Ortez tedavisinde sabır önemli
Ortez tedavisine geçildikten sonra, ortezin ideal olarak 3 ay süreyle,
günde 23 saat takılması gerekiyor. Doç. Dr. Salih Marangoz bu süreyi
tamamladıktan sonra günlük ortez giyme saatinin azaltıldığını belirterek, şöyle
devam etti: “Bu, hem çocuğun emekleme ve gündüz yaptığı diğer aktivitelerini
kısıtlamamak, hem de ayağı serbest bırakarak gelişimini iyi yönde etkilemesi
için gerekli bir durum. Sonrasında ortalama 4 yaşına kadar geceleri ve eğer
uyuyorsa gündüz uykularında ortez kullanılıyor. Çarpık ayaklarda nüksün en
önemli nedeni ortezlerin düzenli olarak kullanılamaması olmasına rağmen, tedavi
harfiyen yerine getirilse bile çocukların az bir kısmında nüks yaşanabiliyor.”