SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve
Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nevin Ergun, engelli bireylerin
evlerinden dışarı çıkarak toplum içinde aktif rol almaları ve sporcu kimlikleri
ile öne çıkmalarının, diğer engelli bireylere ve topluma örnek olacağını
söyledi.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle bir açıklama
yaparak, Prof. Dr. Ergun, 1992 yılından itibaren 3 Aralık tarihinin Birleşmiş
Milletler (BM) tarafından uluslararası “Dünya Engelliler Günü” olarak kabul edildiğini
anımsattı.
Prof. Dr. Ergun, 3 Aralık tarihinde hemen her ülkede
engellilerin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla çeşitli organizasyonlar
düzenlendiğini bildirdi.
BM Genel Kurulu, İnsan Hakları
Evrensel Bildirgesi’nin özürlü tanımını “Normal
kişinin, kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendine yapması gereken
işleri, bedensel ve ruhsal kabiliyetlerindeki kalıtımsal ya da sonradan olma
noksanlık sonucu yapamayan” olarak yaptığını kaydeden Prof. Dr. Ergun, engelli
bireyin ise “yaşama eşit katılım
fırsatlarında azalma ya da kısıtlanma” başka bir deyişle “çevre ile engellinin karşı karşıya kalması”olarak tanımlandığına vurgu yaptı.
EN ETKİN YOL FİZİKSEL AKTİVİTE VE
SPORDUR
Prof. Dr. Ergun, “Bu tanımla; eksik
çevre koşulları ile engelli bireylerin bilgi, iletişim, eğitim ve sosyal
alanlarda toplumdaki diğer bireylerle birlikte aktivitelere katılımlarının
engellenmesi durumuna dikkat çekilmiştir” şeklinde konuştu.
“Engelli
bir bireyin aktiviteleri, sahip olduğu engele bağlı olarak kısıtlanmakta,
mimari engeller, egzersiz, fiziksel aktivite ve spor konusundaki bilgi
eksikliği fiziksel performansını istediği gibi geliştirmesine izin
vermemektedir” diyen Prof. Dr. Ergun şöyle devam etti:
“Engellilerin
bu problemlerle baş edebilmesinde en etkin yol fiziksel aktivite ve spordur.
Bu bireylerin kimliği engelli yerine sporcu olarak toplum tarafından
benimsenecek ve engelli engelsiz ayrımı ortadan kalkacak tüm bireylerin eşit
olduğu kavramı toplum olarak daha iyi algılanacak ve benimsenecektir.
Engelli
bireylerin evlerinden dışarı çıkarak toplum içinde aktif rol almaları, sporcu
kimlikleri ile öne çıkmaları diğer engelli bireylere ve topluma örnek
olacaktır. Böylece engelli bireylerin fiziksel aktiviteye katılımını engel olan
çevresel bariyerlerin ortadan kalkması sağlanacaktır.”
Prof. Dr. Ergun, Birleşmiş
Milletler Bilimsel ve Kültürel Organizasyonu’nun (UNESCO) 1993 yılında
önerilerinde 11’inci
kural olarak “Eğlence ve Spor” başlığında konuyla ilgili düzenlemelerini şu
şekilde sıraladı:
“Ülkeler;
engelli bireylerin eğlence ve spor yapmalarında eşit fırsatlar sağlama
konusunda önlemler alacaktır.
Turizm
otoriteleri, seyahat acenteleri, oteller, gönüllü organizasyonlar, diğer
eğlence aktiviteleri ya da seyahat fırsatları engelli bireylerin ihtiyaçlarına
uygun avantajları sunmayı tercih etmelidir. Uygun eğitim bu süreci desteklemeyi
sağlayabilir.
Ülkeler, engelli bireylerin katılımı için otel,
plaj, spor sahaları, egzersiz salonları, eğlence ve spor alanları yaratmayla ilgili önlemler başlatmalıdır. Bu
önlemler, eğlence ve spor programlarında
yardımcı personel, katılım metotları geliştirmelerde projeler, bilgilendirme ve
eğitim programları ile desteklenmelidir.
Engelli
bireylerin katıldığı spor aktiviteleri diğer katılımcılarla aynı kalitede
eğitim ve talimatlara sahip olmalıdırlar. Spor ve eğlence organizatörleri,
kendi bölümlerinde engelli bireylerle ilgili gelişmeler için engelli bireylerin
organizasyonlarına danışmalıdır.”
Ülkemizde
bu konuda alınan kararlara değinen Prof. Dr. Ergun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özürlü
bireylerin spor yapabilmelerini sağlamak ve yaygınlaştırmak üzere; spor
tesislerinin özürlülerin kullanımına da uygun olmasını sağlamak, spor eğitim programları
ve destekleyici teknolojiler geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile
ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor
adamları yetiştirmek, özürlü bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer
kuruluşlarla iş birliği yapmak.”
GELECEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER:
Engelli
bireylerin spordan sanata, edebiyattan siyasete, eğitimden çalışma hayatına
kadar her alanda kendilerini ispatlamış ulusal ve uluslararası platformda birçok
başarılara imza attıklarına işaret eden Prof. Dr. Ergun, sözlerini şöyle
tamamladı:
“Türkiye’de engelli sporunun kalitesini artırmak için tüm üniversiteler,
yerli ve yabancı kurumlar, kuruluşlar, şirketler, enstitüler, federasyonlar ve bakanlıklarla
ortak projeler üretmek ve yaşama geçirmek en önemli çıkış noktası olarak düşünülmelidir.
SANKO
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü
öğrencileri, asistanları ve öğretim üyeleri olarak 7 Aralık 2018 tarihinde ‘Engelleri
Aşmak’ konulu bir sempozyum gerçekleştireceğiz. Sempozyumumuzda, ‘Engellenmek
nedir’ farkındalığının oluşturulması amacıyla farklı disiplinlerin konuya yaklaşımları
tartışılacak ve sadece Türkiye’de değil dünyada tanınmış başarılı Paralimpik sporcularımızı
yakından tanıma şansı elde edeceğiz.
Bu
duygu ve düşünceler ile her insanın bir engelli adayı olduğu bilinciyle, sadece
3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde değil, her zaman tüm engelli
vatandaşlarımızın ayrım yapılmadan, toplumda insan olarak yer almaları ve
yaşamlarındaki engellerin kaldırılması için; ‘Biz Fizyoterapistler olarak
yanınızdayız’ diyoruz.”