Ülfet Vakfı Kurucu Başkanı Şeyh Abdullah Taylan Hocaefendi, Diyanet
İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Cuma Namazı Hutbesinde Allah’ın hükümlerini dile
getirmesinden dolayı rahatsız olan İstanbul ve Ankara Barosunu kınadı.
Ülfet Vakfı Kurucu Başkanı Şeyh Abdullah Taylan Hocaefendi basın
açıklaması yayınlayarak şu ifadeleri dile getirdi: “ Üzülerek ifade ederim ki işitmekten ve ağzımıza almaktan dahi haya
ettiğimiz bazı kavramların sözüm ona insan onuru ve haysiyetini savunması
gerekenlerce baş tacı edildiği ; fıtratın, insanlık onuru ve haysiyetinin ise
ayaklar altına alındığı bir acayip vakte utanarak şehadet ediyoruz.
Esasında İnsanlık tarihi şahitlikten ibarettir. Bizde cenabı Mevla’nın buyruğu
ile adil şahit olmak esasıyla ‘’ HAKKI HAYKIRAN ’’ DİYANET İŞLERİ BAŞKANIMIZIN
YANINDAYIZ . Sayın başkan İSLAMIN bir gereği olan - insan fıtratının ve neslin muhafaza
edilmesi - düsturunu tamamen KURANİ bir ifade ile dile getirmiştir. Bu düsturun
aksini iddia etmek insanlık onuruna, izzet ve şerefine açıkca savaştan başka
bir şey değildir.
Hedef İslam’dır ve Müslümanlardır. Amaç Müslümanların milli ve manevi değerlerini tamamen ayaklar altına almak ve Müslümanları tahrik etmektir.
Bu topraklar yüzyıllardır İslam beldesidir. Bu
milletin mayası imandır. Bu milletin imanı dün olduğu gibi bugünde ezanına,
bayrağına, namusuna, şeref ve hürriyetine el ile dil uzattırmaz. Anadolu insanı ferasetiyle bu beyhude
girişimleri boşa çıkaracak, ülkemizin huzur ve istikrarını kimsenin bozmasına
yüksek irfanıyla müsaade etmeyecektir.
İstanbul
; hilafetin merkezi, kutsal emanetlerin vatanıdır. Mazlum AYASOFYA’nın hüznünü
taşıyan sinelerimiz bu gün maalesef tahammülüne dayanamadığımız yeni gamlara
düçardır. Aile geleneğimizi, milli ve manevi hassasiyetlerimizi yerle yeksan
eden kirli bir sözleşmenin; ecdadımın
İSLAMBOL’u , HZ. Peygamberin müjdesi, Eba Eyyüb El Ensari’nin, nice sahabe-i
güzinin, meşayıhı izamın türbegahı KUTLU ŞEHİR İSTANBUL’a ( İstanbul
sözleşmesi) atfedilmesi yüreklerimizi derinden yaralamaktadır.
Ahlak, millet, din ve vatan düşmanı
bu güruhun bertaraf edilmesi ancak dayandıkları hukuki zeminin milli ve manevi
değerlerimize uygun hale getirilmesiyle sağlanır. Zira bu sözleşmenin
getirileri kutsal kitabımız Kuranın haber verdiği Lut kavmi gibi Allah muhafaza helak
sebeplerindendir. Yaşadığımız şu salgın günleri akıl ve ibret almak için kafi
olmalıdır.
Bu krizin yarın aşılamaz sorunlara sebebiyet
vermemesi adına ; her vakit bu milletin kutsalını koruyup kollayan ve
milletiyle yürüyen sayın cumhurbaşkanımızdan ricamız adı geçen kirli sözleşmeyi
gündemimizden ve hayatımızdan çıkarmasıdır.
Bu adımla inşallah ülkemizin de izzet ve
iffeti korunmuş olacaktır. Bu konuda sayın cumhurbaşkanımızın duyarlılığına
güveniyoruz. Allah Hayırlı İşlerde
Kendilerini Muvaffak Eylesin ve Ayaklarını Kaydırmasın.
Bu gün
millet ve insanlık olarak düçar olduğumuz salgın hastalıktan
da en kısa vakitte bizleri kurtarıp sıhhat ve afiyete kavuştursun. Ülkemizi
görünür görünmez belalardan koruyup iç ve dış mihrakların kirli hesaplarından
muhafaza eylesin. Amin!
Birlik, beraberlik ve kardeşliğimiz daim olsun.