Dünyada ‘endişe veren global salgın’ olarak nitelendirilen alkol dışı karaciğer yağlanması (NAFLD) hastalığı hızla yaygınlaşıyor. Günümüzde her 4
yetişkinden birinde görülen bu tehlikeli hastalığa özellikle sağlıksız beslenme
ve hareketsiz yaşam tarzı davetiye çıkarıyor! Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Şafak
Kızıltaş “Bugün için etkinliği kanıtlanmış ve güvenilir tek tedavi ideal
kiloda olmaktır. Ancak hızlı kilo vermek ve şok diyetler uygulamak karaciğer
yağlanmasını daha da artırmaktadır!” diyor. Prof. Dr. Şafak Kızıltaş karaciğer
yağlanmasına karşı çok önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Karaciğer vücudumuz için hayati önem taşıyan bir organımız. Ancak ne yazık
ki gereken önemi göstermiyoruz ve karaciğerimiz gün geçtikçe hızla yağlanıyor.
Karaciğer yağlanması ise ölümcül sonuçlara yol açabiliyor! Son yıllarda
rakamlar ürkütücü! Acıbadem Kozyatağı Hastanesi
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Şafak Kızıltaş dünyada hızla
artan bir sorun olan karaciğer yağlanmasının ülkemizde her 4 yetişkinden
birinde görülür hale geldiğini belirterek “Fazla kilolu her 2 kişiden de en az
birinin karaciğeri yağlı. Endüstrileşmiş ülkelerde NAFLD yani ''Alkole Bağlı
Olmayan Yağlı Karaciğer Hastalığı '' gerek yanlış ve sağlıksız beslenme,
gerekse hareketsiz bir yaşam tarzı nedeniyle hızla artıyor” diyor.
Sinsi hastalığın iki yüzü!
Karaciğer yağlanmasının; basit yağlanma ve yağlanmaya bağlı karaciğer
iltihabı ( NASH ) olmak üzere iki farklı şekilde görüldüğünü söyleyen Prof. Dr.
Şafak Kızıltaş “Basit yağlanması olan bireylerin yüzde 80'inde önemli bir
sağlık sorunu yaşanmazken, geri kalanlarda yağlanmaya bağlı karaciğer
iltihabına neden olmaktadır. Yağlanmaya bağlı karaciğer iltihabı (NASH) gelişen
bireylerde ortalama yüzde 10 karaciğer sirozu geliştiği gösterilmiştir.
Karaciğer sirozu karaciğer kanserine ve bu nedenle ölüme yol açmaktadır. Son
zamanlarda karaciğer nakli gerektiren karaciğer kanserlerinde etkenin yağlı
karaciğer olduğu olgular hızla artmaktadır” diyor.
Haftada 1,5 kilodan fazla zayıflamayın
Karaciğer yağlanması olan hastaların yaklaşık yüzde 80’inin aşırı kilolu,
erişkin tip diyabet hastalığı, insülin direnci ve kan yağı yüksekliğine sahip
olduğu biliniyor. Buna karşın her kilolu hastada karaciğer yağlanması
olmayabileceği hatta çok zayıf kişilerde dahi karaciğer yağlanması
olabileceğini belirten Prof. Dr. Şafak Kızıltaş günümüzde zayıflama uğruna
uygulanan şok diyetlerdeki tehlikeye dikkat çekerek önemli bir uyarıda
bulunuyor: “Karaciğer yağlanmasını tedavi edebilmek için çeşitli ilaçlar araştırılıp
denense de bugün için etkinliği kanıtlanmış ve güvenilir tek tedavi olarak kilo
kaybı. Bunun için fiziksel aktivite ve diyet yapmak yeterli. Ancak kilo kaybı
haftada 1-1.5 kilogramı geçmemeli. Çünkü daha hızlı kilo vermek karaciğer
yağlanmasını artırır!”
Batı tipi beslenmeden kaçının
Peki hızlı kilo kaybı karaciğer yağlanmasını nasıl artırıyor? Prof. Dr.
Şafak Kızıltaş şöyle yanıtlıyor: “Açlık esnasında birtakım hormonlar
aracılığıyla vücuttaki yağ dokularının parçalanması artar. Bu hormonlar; trigliserid
adı verilen yağları parçalayan enzimleri aktifleştirerek bunların yağ
asitlerine parçalanmasını hızlandırır. Bu şekilde dolaşıma salınan yağ asitleri
karaciğere geri döner ve yeniden trigliserid adını verdiğimiz yağa dönüşerek
karaciğer hücrelerinde birikir. Bu nedenle uzun süren açlıklarda karaciğerde
yağlanma görülür.” Yağ ve karbonhidrattan zengin ''Batı tipi beslenme''den
kaçınarak, düşük kalorili ''Akdeniz tipi'' beslenmeye geçilmesinin çok önemli
olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şafak Kızıltaş “Toplumda giderek yaygınlaşan
bitkisel ilaç kullanımı bilimsel bir anlam taşımamakta hatta fayda yerine zarar
verebilmekte, ölüme yol açabilmektedir. Bu nedenle hastanın doktoruna
danışmadan bu yöntemlere başvurması önerilmez” diyor.