“Başım patlıyor, gözlerim oyuluyor…
Başıma adeta çekiçle vuruyorlar… O kadar ağrıyor ki başımı duvarlara vurasım
geliyor… saçlarımı çekiyorum yine de geçmiyor… Bu ağrı hiç geçmeyecek
galiba...” Bunlar ve benzerleri migren ağrısı yaşayan hastaların sıkça sarf
ettikleri yakınmalar… Yaz aylarının, en sıcak dönemlerini
yaşadığımız bu günlerde migren ataklarında artış görülebiliyor. Özellikle,
günün en sıcak saatlerinde (13.00-14.00 gibi) dışarıda olmak, su tüketiminin az
olması, sıcak havalara bağlı gece uyku kalitesinin bozulması, ışık hassasiyeti
olan hastaların parlak güneş ışınlarına maruz kalması migren ataklarını
tetikleyebiliyor. Acıbadem
International Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ayça Gül Sun migren ağrısının 4 saat sürebildiği gibi, 3 gün
kadar da devam edebildiğine dikkat çekerek, “Ağrı hiç bitmeyecekmiş gibi
hissettirse de bitmeyen migren atağı yoktur. Önemli olan migren atağının yaşam
kalitesini, sosyal ve iş hayatını olumsuz etkilemesini engellemektir. Migren
ataklarının sıklığı kişiden kişiye farklılık gösterdiği, gibi aynı kişide dahi
dönemsel farklılıklar olabiliyor. Alınabilecek bazı önlemler ve uygulanabilecek
koruyucu tedavi yöntemleri ile atak sıklığı azaltılabiliyor” diyor.Acıbadem International Hastanesi
Nöroloji Uzmanı Dr. Ayça Gül Sun migren
ataklarından kurtulmanın 10 yolunu anlattı, önemli uyarılarda bulundu.
Migren
günlüğü tutun
Uyku düzeni bozukluğu, aç kalmak, bazı
gıdaları tüketmek, hava değişimleri ve adet dönemleri migrenin bilinen
tetikleyicilerinden bazıları. Migren ağrılarından kurtulmak için öncelikle bu
tetikleyicileri bilmeniz çok önemli. Bunun için bir migren günlüğünüz olsun.
Migren atağınızdan önceki 3 günü düşündüğünüzde farklı neler oldu, not edin.
Herhangi bir sebeple kızgınlık, kaygı atağı oldu mu? Öğün atladınız veya aç
kaldınız mı? Geceleri uykunuz nasıldı? Kadınsanız, özellikle adet döneminde
misiniz? Bu günlük sayesinde atak tetikleyicilerini ve varsa ağrınızın
karakteristik özelliğini bulmanız daha kolay olacaktır. Bu bilgileri küçük bir
günlüğe not edebilir veya akıllı telefonlarınıza indirebileceğiniz bazı
aplikasyonlardan da takip edebilirsiniz.
Aç
ve susuz kalmayın
Her sabah kahvaltınızı mutlaka yapın,
öğün atlamamaya özen gösterin. Günlük sıvı ihtiyacının karşılamaması migren
atakları için tetikleyici bir faktör. Sıcak havalarda özellikle terle de sıvı
kaybının olabileceğini unutmayın. Bu nedenle günde en az 2 litre su içmeyi
ihmal etmeyin.
Serin
ortamları tercih edin
Sıcak havalarda günün en sıcak olduğu
saatlerde dışarı çıkmayın. Dışarı çıkarken, şapka ve güneş gözlüğü kullanın.
Serin, klimalı ortamları tercih edin. Gün içinde, ani sıcaklık ve ışık
değişimlerinden de uzak durun.
Hava
durumlarını takip edin
Lodos, migren hastalarının neredeyse
çoğunda atak ile eşanlamlıdır. Ayrıca, sıcak havalar da atak sıklıklarını tek
başına arttırabildiği gibi, dolaylı yoldan atakların sıklaşmasına da katkı
sağlıyor. Hava durumlarını özellikle akıllı telefonlarınıza yüklediğiniz bazı
aplikasyonlarla veya internet sitelerinden de takip edebilirsiniz. Lodos için
öncesinde alabileceğiniz önlemleri/tedavileri doktorunuzdan öğrenebilirsiniz.
Uyku
hijyeni çok önemli
Nöroloji
Uzmanı Dr. Ayça Gül Sun uyku
problemi yaşıyorsanız, öncelikle uyku hijyeni sağlamanız gerektiğini belirterek
şunları söylüyor: “Uyuma ve uyanma saatlerinizin hafta sonu da dahil
aynı saatlerde olmasına özen gösterin. Uyuduğunuz ortamın sıcaklığı,
havalandırılmış olması ve nemi uykuya dalmanızda önem taşıyor. Uyumadan önceki
saatlerde, çay ve kahve gibi uykunuzu kaçırabilecek içeceklerden de uzak
durmalısınız. Rahatlamak için yatmadan önce duş alabilirsiniz. Yatağınızda
dinleyebileceğiniz sakin müzikler, beyaz gürültü denilen ritmik sesler uykuya
dalmanızı kolaylaştırabilir. ”
Tetikleyici
gıdalara dikkat!
Aşağıda yer alan gıdalardan her biri
kişisel anlamda tetikleyici olmayabiliyor. Bu gıdalardan hangilerini
tükettiğinizde atağınızın başladığını bilirseniz, onlardan uzak durarak
ataklardan korunabilirsiniz. Bunun için aldığınız hazır gıdaların paketlerinde
yazan içerikleri okumanız da çok önemli.
- Kahve, çikolata, kabuklu yemişler (ceviz ilk sırada),
- Nitratları içeren gıdalar (konserve, füme, fermente,yıllanmış et),
- Süt ürünleri (eskitilmiş peynir çeşitleri, küflü peynirler),
- MSG- MonoSodyumGulutamat içeren gıdalar (Çin yemekleri, tuzlu atıştırmalıklar, hazır çorbalar, paket diyet ürünleri),
- Alkol (özellikle kırmızı şarap),
- Balsamik sirke,
- Narenciyeler (suyu ve içerdikleri sülfitler nedeniyle),bazı kurutulmuş meyveler, incir, hurma, ahududu, papaya, çarkıfelek meyvesi, avokado
- Mayalanmış hamur ürünleri,
- Gluten içeren gıdalar, tatlandırıcılar (aspartam içerenler)
Adet
öncesi önlemler alın
Migren hastalarının bir kısmında
atakların adet dönemiyle belirgin ilişkisi oluyor. Adet öncesi alabileceğiniz
bazı önlemler ya da tedavilerle beklenen ataktan korunabilme şansınız var. Adet
günlerinizi, takvim ile takip edip, alabileceğiniz önlemler açısından
doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz.
Rutin
kontrollerinizi ihmal etmeyin
Kansızlık ve vitamin eksiklikleri
(özellikle D vitamini eksikliği, tiroit hormon bozuklukları) migren atakları için sıklaştırıcı özellik gösteriyor.Bu nedenle en az yılda bir kez kan
tetkiklerinizi yaptırın. “Atak sırasında, uygun ağrı kesiciyi olabildiğince
erken sürede almanız önemli” uyarısında da bulunan Nöroloji Uzmanı Dr. Ayça Gül Sun sözlerine şöyle devam ediyor: “Dolayısıyla
doktorunuzun atak için önerdiği ilaçlarınızı kolaylıkla kullanabileceğiniz
şekilde hazır bulundurun (çantanızda, arabanızda, çalışma masanızda vs.). Atak
sırasında kullanmak üzere göz maskesi, belki sesi azaltabilecek kulak tıkaçları
da size yardımcı olabilir.”
Haftada
3 kez egzersiz yapın
Düzenli yapılan egzersiz endorfin
salınımını arttırarak; beyinde ağrı oluşumunu sağlayan kimyasalları dengeliyor,
bu sayede de atakları önleyebiliyor. Haftada 3 kez, 40'ar dakikalık
egzersizler, migren atak sıklığını azaltmada yardımcı oluyor. Yoga ve
pilatesteki özellikle germe ile esneme egzersizleri atak sırasında eşlik eden
boyun ve sırt ağrıları için de faydalı oluyor.
Sigarayı
bırakın
Sigaranın sağlığa zararlı bir etkisi de
damar duvarlarında büzülme yaratabilmesi. Bu süreç de migren sıklığında artışa
sebebiyet verebiliyor.
Kontrol
altına alınamıyorsa…
Tüm önlemlere rağmen atakların sıklığı
kontrol altına alınamıyorsa, doktorunuza danışarak koruyucu tedavinizi
planlayabilirsiniz.
Koruyucu
tedaviler: Antidepresanlardan epilepsi ve
kalp ilaçlarına kadar etkinlikleri çalışmalarla kanıtlanmış çeşitli ilaçlara
başvuruluyor.
Botoks
Tedavisi: Botoks
migrenin en iyi koruyucu tedavilerinden biri. Bu uygulama, hastanın sık baş
ağrısı atağı yaşaması ve sık ağrı kesici kullanım ihtiyacının önüne geçiyor.
Alın, her iki şakak, boyun ve omuz bölgelerindeki belirli noktalara
uygulanıyor. Yaklaşık 15 dakikalık bir işlem olan bu yöntem ilk bir yılda 3-4
ay aralıklarla tekrarlanıyor. Bir yıl sonrasında ise sıklığı hasta özelinde
planlanıyor.