Güneş, havuz, kumsal… Yaz aylarının en
keyif veren üçlüsü olsalar da, gereken önlemleri almadığımızda gözlerimizi
ciddi boyutlarda tehdit edebiliyorlar. Daha da kötüsü, bazen en basit bir ihmal
problemi büyütebiliyor, kalıcı görme kaybına bile yol açabiliyor. Yaz aylarında
gözlerde en sık rastlanan ve zamanında tedavi edilmezse tehlikeli olabilecek
sorun ise hijyenik olmayan havuzlardan bulaşan konjonktuvit, bir başka deyişle
gözlerde gelişen enfeksiyon! ‘Gerek havuz ve deniz
kullanımı sonucunda tuz veya klora bağlı oluşan kimyasal konjunktuvit, gerek güneş ışınları nedeniyle görülen alerjik konjunktuvit; sulanma, kızarıklık,
batma ve kaşıntı gibi benzer belirtilerle kendini belli ediyor. Acıbadem
Bakırköy Hastanesi göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu etkeni viral olan enfeksiyonların genellikle
hafif şikayetlere neden olduğunu ve 3-4 gün gibi bir sürede kendiliğinden
kaybolabildiğini belirterek, “Ancak vücut direnci düşük kişilerde tablo
ağırlaşabiliyor ve enfeksiyon haftalarca sürebiliyor. Bakteriyel olanlar ise
gözün derin tabakalarına ilerleyerek kornea delinmesi gibi daha ciddi bir tablo
oluşturabiliyorlar” diyor. Peki yaz aylarında hangi alışkanlıklarımız göz
sağlığımızı tehdit ediyor? Acıbadem Bakırköy Hastanesi
Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu yaz aylarında gözlerimizi korumak için dikkat etmemiz
gereken alışkanlıklarımızı anlattı, önemli uyarılarda bulundu.
Hijyenik
olmayan suda yüzmek
Hijyenik olmayan havuz suları gözler
açısından önemli bir risk kaynağı. Havuzların büyük çoğunluğu klor, PH düşürücü
veya PH yükseltici ve yosun öldürücü gibi kimyasal maddelerle dezenfekte
ediliyor. Kullanılan bu maddelerin etkinliği uygulama yöntemine ve sıklığına
göre değişiyor. Havuz suyu yeterince dezenfekte edilmemişse konjonktivit olarak
adlandırılan göz enfeksiyonlarının yayılma riski oldukça yükseliyor. Bu nedenle
denetimlerinin yapıldığından ve uygun şekilde temizlendiğinden emin olmadığınız
havuzlara girmeyin.
Suyun
içinde gözleri açmak
Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu deniz ve havuzda göz açmanın özellikle
enfeksiyon riskini arttırdığı uyarısında bulanarak şu bilgileri veriyor:
“Suda bulunan kimyasallar enfeksiyon
dışında gözlerde alerji de yapabiliyorlar. Bu tür problemlerden korunabilmek
için havuza yüzücü gözlüğüyle girilmesi faydalı oluyor. Ayrıca öncesinde duş
almak ve sonrasında gözleri temiz suyla yıkamak hem alerjik soruna hem de
enfeksiyona yakalanma riskini azaltıyor. Bunların
yanı sıra vücudun baş ve yüz kısmı da deniz ve havuz suyuna sokulmamalı. Mecbur
kalınırsa gözü iyi çevreleyen ve su geçirmeyen bir yüzücü gözlüğü mutlaka
kullanılmalı.”
Güneş
ışınlarına gözlüksüz bakmak
Yaz aylarında yeryüzüne daha dik olarak
gelen güneş ışınları gözleri birçok açıdan olumsuz etkileyebiliyor. Kornea
yanığı, gözün camsı tabakasına (kornea) et yürümesi ve alerjik konjunktuvit
dışında, göz merceğinin kesifleşmesiyle ortaya çıkan katarakt, güneş alan
ülkelerde 5 kat fazla görülüyor. Özellikle renkli gözlerde güneş ışığını süzen
pigmentin az olması nedeniyle hem katarakt hem sarı nokta hastalıklarının
gelişme riski daha fazla oluyor. Göz çevresindeki ciltte güneşe bağlı cilt
kanseri gelişebiliyor. Bu nedenle güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği
11:00 – 15:00 saatleri arasında dışarı çıkmamaya özen gösterin. Bunların yanı
sıra gün batımını çıplak gözle izleyenlerde görme kaybına yol açabilen makula
yanığı da oluşabiliyor.
Güneş
kremini gözle temas ettirmek
Güneşin zararlı etkilerine karşı tüm
vücudu, uygun bir koruma faktörlü güneş kremiyle korumak yaz mevsiminin olmazsa
olmazlarından. “Ancak yüzünüze uygun olan kremi seçmeniz ve ürünü gözlerinize
kaçırmamanız çok önemli” uyarısında bulunan Dr. Emel
Çolakoğlu bunun nedenini ise şöyle anlatıyor:
“Kullanılan krem göz içine kaçarsa kimyasal konjonktivit yapabiliyor.
Konjonktivit; gözlerde batma, yanma, kızarıklık ve sulanma gibi belirtilerle
kendini gösterir. Kremin kaçması durumunda ise gözler bol suyla yıkanmalı.
Ardından hassasiyeti arttırabilecek makyaj ürünlerinden 1-2 gün kaçınmalı,
gözlükle (güneş ve ya yüzücü gözlüğü) gözler korunmalı ve suni gözyaşı
damlalarıyla rahatlatılmalı”
Gözleri
ovuşturmak
Açık alanlarda ve deniz kenarında kumlar
göz kapağının içine kaçıp kornea hasarına yol açabiliyorlar. Erken dönemde
batma, sulanma ve kızarıklık ile gözde yabancı cisim hissi belirtilerine yol
açıp, geç dönemde kist oluşumunu tetikleyebiliyor. Kum kaçtığında gözlerinizi
ovuşturmamalı ve göz hekimine başvurmalısınız.
Kontakt
lensle suya girmek
Kontakt lensle havuza ve denize
girmemeniz, göz sağlığınız için dikkat etmeniz bir başka önemli nokta. Çünkü
kontakt lensli gözde enfeksiyona neden olan etken uzun süre canlı kalabiliyor
ve kornea refleksi azaldığı için belirti vermeden daha derine yayılabiliyor.Ayrıca
gözde batma ve kızarıklık gibi sorunlarınız varsa kontakt lens kullanımına ara
vermelisiniz. Yaz döneminde alerji ve enfeksiyon riskini azaltmak için günlük
kontakt lensleri tercih etmenizde fayda var.
UV
korumasız güneş gözlüğü kullanmak
Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu göz sağlığını korumak için dışarı çıkarken
ultraviyole A ve B filtreli güneş gözlüklerinin tercih edilmesi gerektiğini
hatırlatarak şu bilgileri veriyor:
“Geniş camlı, yüze iyi oturan ve göze
yakın yerleşen gözlükler en iyi korumayı sağlıyorlar. Sertifikası ile yüzde 100
UV blokajı olan gözlüklerin doğrudan optik merkezlerinden temin edilmesi
gerekiyor. Çünkü kalitesiz gözlüklerin camları UV ışınlarını engellemediği
gibi, ışığın şiddetini azalttığı için bu ışınların göze daha etkili
gelmelerine, bunun sonucunda da katarakt ve sarı nokta gelişimine neden
olabiliyorlar. Günlük hayatta numaralı gözlük kullananlar, yaz aylarında
gözlerini koruyabilmek için yine numaralı güneş gözlükleri tercih etmeliler.
Ancak numaralı güneş gözlüğü seçerken optik camlara uyumlu çerçeveye sahip olup
olmadığına dikkat edilmeli. Optik cam takılacak güneş gözlükleri bombeli bir
modele sahip olmamalı, düz ve köşeli alternatifler tercih edilmeli”