Yetişkinlerde görülen göğüs ağrısında akla gelen ilk neden kalp
hastalıkları olsa da çocukluk çağında da göğüs ağrılarının küçük bir kısmı kalp
kaynaklı olabiliyor. Yapılan çalışmalar, çocukluk çağındaki göğüs ağrılarının
yüzde 95’inin iyi huylu olduğunu, ancak yüzde 5 oranında da kalp hastalıklarına
bağlı geliştiğini gösteriyor. Ancak çocuklarda görülen göğüs ağrısı genellikle
tekrarlıyor. Bu nedenle hem aile hem de çocukta şiddetli endişe yaratarak,
çocuk ve ailenin hayat kalitesini olumsuz etkiliyor. Memorial Antalya Hastanesi
Pediatrik Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Işıl Yıldırım Baştuhan, çocuklarda
görülen göğüs ağrıları hakkında bilgi verdi.
Göğüs ağrısı pek çok nedene bağlı
olabilir
Çocukluk çağında göğüs ağrısı, hem erkek hem kız çocuklarında, sıklıkla
11-14 yaş arasında ve daha küçük yaşlarda görülmektedir. Göğüs ve göğüs duvarı;
deri, kas ve iskelet, solunum, kalp-damar ve sindirim sistemlerinden
oluşmaktadır. Göğüs ağrısı, bu sistemlerden herhangi birinden
kaynaklanabileceği gibi psikolojik nedenlere bağlı olarak da gelişebilir. Göğüs
ağrısını değerlendirirken, ayrıntılı öykü ve ağrıya neden olabilecek tüm organ
ve dokuların tam muayenesi çok önemlidir.
Nefesle artan, nedeni belli olmayan
ağrılar
Çocukluk çağında en sık karşılaşılan göğüs ağrısı “sebebi
bilinmeyen-idiyopatik” göğüs ağrısıdır. İdiyopatik ağrı; keskin ve batıcı
karakterli, birkaç saniye ile birkaç dakika arasında süren, genellikle derin
nefes almakla artan, en sık göğsün ortasında veya memenin altında görülen bir
ağrıdır. Kalp kaynaklı değildir; hayati tehlikesi yoktur. Ağrı genellikle
yeniden meydana gelir ve hatta bazen aylarca ara ara tekrarlar. Bu ağrılarda
tedavi gerekmemektedir. Ağrının idiyopatik karakterli olduğuna ancak ayrıntılı
değerlendirme yapıldıktan sonra bir doktor tarafından karar verilir.
Yeme alışkanlıkları göğüs ağrısı
yapabilir
Çocuklarda göğüs ağrısına en sık ikinci nedeni, kas iskelet sistemi
kaynaklıdır. Yumuşak dokulardaki travmalar, egzersiz ile kasların spazmı ve
gerilmesi, göğüs duvarındaki enfeksiyonlar, kas-iskelet sistemi kaynaklı göğüs
ağrılarına yol açar. Reflü, gastrit, özafajit ve ülser göğüs ağrısı yapabilen
sindirim sistemi hastalıklarıdır. Bu hastalarda ağrı daha çok yemekle ilişkilidir
ve genellikle göğüs kemiğinin altında yanma şeklinde hissedilir. Astım,
bronşit, zatürre ve akciğer zarı iltihabı solunum sistemi kaynaklı göğüs
ağrısına neden olur. Sınav stresi, aile veya okuldaki problemler, anksiyete ve
depresyon da göğüs ağrısına yol açabilecek psikolojik nedenlerdir. Ancak göğüs
ağrısına psikolojik demeden önce ayrıntılı inceleme yapılmalı ve altta yatan
bir hastalık olmadığı görülmelidir.
Çocukta kalp hastalığı varlığı ne zaman
düşünülmeli?
Çocuklarda kalp hastalıklarının tanısı için elektrokardiyografi (EKG), ekokardiyografi (EKO) ve egzersiz stres testi
gibi ek testlerin yapılması, kalple ilişkili nedenlerin tanınabilmesi için
önemlidir. Aşağıdaki belirtiler, çocukta kalple ilgili bir sorun olduğuna
işaret edebilir:
- Egzersizle beraber ağrı olması,
- Ağrıya terleme, solukluk, fenalaşma hissinin eşlik etmesi,
- Ağrı ile beraber çarpıntı, baş dönmesi ve bayılmanın olması,
- Ailede ani ölüm ve/veya kalp kası hastalığı öyküsünün olması,
- Fizik muayenede kalp üfürümü duyulması…
Doğumsal kalp hastalıkları da göğüs
ağrısına neden olabilir
Kalp kası hastalıkları, kapak hastalıkları ve koroner damarların doğumsal
bozuklukları da ani yaşam kaybına neden olabilen yapısal kalp hastalıklarıdır.
Ritim problemlerinde göğüs ağrısı nadir görülse de yapısal kalp hastalıklarında
göğüs ağrısı önemli bir belirti olabilir. Bu nedenle özellikle ailesinde erken
yaşta ani ölümler, ailede kalp pili öyküsü bulunan kişiler ve koşarken bayılma,
fenalaşma gibi ciddi şikayetleri olan hastaların mutlaka bir kardiyoloji
uzmanına danışması gerekmektedir. Ani kardiyak ölümle kaybedilmiş hastaların
yakınlarının da aynı şekilde değerlendirilmesi ve genetik geçişli kalp
hastalıkları açısından ayrıntılı taramasının yapılması önerilir.