Genlerle
aktarılan fiziksel özellikler ve hastalıklara “genetik miras” adı veriliyor.
Bazı hastalıklar tıpkı göz rengi, burun şekli gibi nesilden nesle
aktarılabiliyor. Bunlardan bir tanesi de obezite hastalığı. anne ve babadaki şişmanlık sorunu dna üzerinde bulunan genler üzerinde tahribat yarattıysa
doğacak çocukta da obezite görülebileceği anlamına geliyor. Bunu anlamanın yolu
ise genetik testlerden geçiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Obezite Tanı ve
Tedavi Merkezi’nden Doç. Dr. Murat Çağ, genetik hastalıkları belirleyen bu
testler hakkında bilgi verdi.
Obezite
bebeğe anne babadan geçebiliyor
Kalıtımsal hastalıklar
doğacak bebeğe anne ve babanın taşıdığı mutasyonlu genler yoluyla geçmektedir.
Bununla birlikte hastalıkların ortaya çıkışında bir diğer faktör de epigenetik
mekanizmalarıdır. Son yapılan araştırmalar DNA’nın çevresinde DNA’yı koruyan ve
genlerin çalışmasını yöneten bu yapıların bazı dış etkenler ve çevresel
faktörler nedeniyle bozulabildiğini göstermektedir. Obezite hastalığı da tıpkı
kanserlerde olduğu gibi bu hastalıklardan biridir. Epigenetik faktörler adı
verilen bu yapıların çevresel faktörler yoluyla bozulması nedeniyle ilgili
genler de etkilendiğinden obezite hastalığı anne babadan bebeğe geçmektedir.
Tip 2 Diyabet hastalığı da tıpkı obezite gibi epigenetik mekanizmalarla ortaya
çıkabilmekte ve çocuğa aktarılmaktadır. Örneğin aile öyküsünde hiç şişmanlık
hastalığı olmayan ancak kendisi obez olan anne ya da baba, obeziteyi epigenetik
mekanizmalarla çocuğuna aktarmaktadır.
Anne
babaya uygulanacak kişiye özel tedavi yöntemleri ile bebek obezite riskinden
kurtarılıyor
Epigenetik mekanizmalarla
oluşan bu mutasyonlar, kalıtsal obezite hastalıklarından genetik testler
yapılarak ayırt edilebilir. Bu testler anne baba adayında hangi tıp ya da hangi
gen mutasyonuna bağlı genetik bir bozukluk olduğunu araştırmak için
uygulanmaktadır. Burada ebeveynin hastalığının kalıtsal mı yoksa epigenetik mi
olduğunun anlaşılması önemlidir.Çünkü kalıtsal hastalıklarda yani DNA’nın
kendisinde bulunan mutasyonların genetik bir tedavisi bulunmamaktadır ve bu
durum ebeveynlerden çocuklarına aktarılmaktadır. Ancak epigenetik değişiklikler
çevresel faktörlerin düzenlenmesi ile kontrol altına alınabilir.Bu nedenle
epigenetik temelli obezite hastalığında kişinin kilo kontrolü ve tedavisi daha
kolay olacaktır. Bu durumda hasta öncelikle etkili bir diyetisyen ve psikolog
kontrolüne girmektedir. Diyetten yanıt alınamayan durumlarda ise hastaya uygun
obezite cerrahisi seçilerek süreç başlar. Obezite cerrahisinde yöntem kişiye
özel olmalıdır. Bu sayede kişi kalıcı olarak kilo verebilir ve bu hastalığı
kendisinden sonraki kuşaklara taşıması engellenmiş olur.
Epigenetik geçiş sadece
anneden aktarılmaz, babadan da aynı şekilde çocuklarına aktarım olabilir.
Dolayısı ile aynı testler ve süreç hem anne hem de baba adayları için
geçerlidir. Doğru tedavi ve çevresel faktörlerin düzenlenmesi ile kalıtsal
olmayan şişmanlık hastalarının daha sonra doğacak çocuklarında bu risk
azaltılmış olacaktır. Genetik testlerle aynı şekilde Tip 2 Diyabet hastalığının
da ebeveynlerden çocuğa geçme riski araştırılabilmektedir.
Epigenetik bozukluk çıkan
ailelerin daha önce doğmuş çocuklarında da testler sayesinde risk artışı
belirlenebilir ve çocukta gelecekte olası hastalıklar da belirlenebileceğinden
sağlıklı koşulların oluşturulması sağlanmış olur. Uygulanacak diyet ve egzersiz
programlarıyla da çocuk erken evrede hastalıktan korunur.
Orantısız
bölgesel yağlanma da obezite tanısına giriyor
Obezite sadece aşırı kilolu
olmak demek değildir. Vücuttaki orantısız yağlanma da obezite tanımına
girmektedir. Bu orantısız yağ birikiminin nedeni Ghrelin ya da leptin direnci
denilen bir hormonal problemdir. Ghrelin ya da leptin düzensizliği kişinin morfolojisini
değiştirmektedir. Hem genetik özellik hem de hormonal direnç bozukluğunu
göstermektedir. Göbek çevresinde ya da sadece kalçada oluşan orantısız yağ
birikimi de obezite olarak değerlendirilebilir. Bu tür kilo problemi
yaşayanların da epigenetik testleri yaptırması önerilir.
Genetik
testlerinizi yaptırın
Memorial Şişli ve
Bahçelievler Hastaneleri Genetik Hastalıklar Tanı Merkezi Sorumlusu Uz Dr.
Yeşim Özdemir, genetik testlerin obezite hastalığının tanı ve tedavisindeki
yeri hakkında bilgi verdi.
Genetik testler birçok
hastalığın tanı ve tedavi yönetiminde olduğu gibi obezite hastalığında da
önemli ve gereklidir. Bu nedenle özellikle çocukluk ve genç erişkinlik çağında
başlayan obezite hastalarında genetik danışmanlık verilmesi önemlidir. Bunun için
obezite polikliniğinden genetik polikliniğine yönlendirilen hastanın öyküsü
alındıktan sonra soyağacı çıkarılarak gerekli görülürse genetik testlerle
kalıtsal obezite hastalığının ayırıcı tanısı yapılabilmektedir. Alınacak bir
tüp kan ile 50 kadar gende yapılacak mutasyon taraması sonucunda kişinin
obezite hastalığı ve Tip 2 Diyabet riski belirlenebilmektedir. Bu tespit
kişinin kendi hastalığı konusunda ilerleyen dönemde hem oluşacak
komplikasyonlar ve ekstra durumlar konusunda bilgi vermekle kalmayıp, obezite
hastalığını daha sonraki kuşaklara aktarıp aktarmayacağı konusunda da bir
öngörü sağlamaktadır.