“Bu sene de Kurban Bayramı’nı bitirdik. Bayramları her millet
sever lakin, biz bir başka seviyoruz. Kalabalık aile toplantıları, zengin
sofralar, tatil havasının hakim olduğu günleri geride bıraktık. Kavurmaya ve
tatlılara doyduğumuz bu günleri, her zamandan farklı olarak olağanüstü bir
beslenme tarzıyla geçirdik. Yani her zaman böyle beslenmiyorduk ve
beslenmemeliyiz de. Öncelikle kendimizi bu dönemde yaptığımız sağlıklı olmayan
seçimlerden dolayı suçlamayı bir kenara bırakıp, ne yapmamız gerektiğini konuşmaya
başlayalım” diyen Okan Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt.
Sinem Usuk, açıkladı.
Akdeniz Tipi Beslenmeye Dikkat Edelim
Akdeniz tipi beslenmeyi sofralarımızın baş tacı yapalım.
Mutfağımızda sebzeler bol, et az olsun. Katı yağ değil, zeytinyağı tüketelim.
Kuru baklagillerle hem protein hem lif kazandırdığımız vücudumuzu toparlayalım.
Probiyotikleri Tercih Edin
Kurban Bayramı süresince, tüketmiş olduğunuz yoğun et içerikli
öğünler sadece; fazladan doymuş yağ almanıza neden olmuyor. Aynı zamanda
bağırsak sağlığınızı da olumsuz etkiliyor. Bu dönemde kabızlık şikayetiniz
arttıysa ilk maddedeki Akdeniz tipi beslenme önerilerinden uzaklaşmamalısınız.
Ayrıca probiyotik bakterilerin iyileştirici gücünden de faydalanmak doğru
olacaktır.
Şekerden Bir Süre Uzak Durun
Bayramda sunulan tatlı ikramlarını tatlı tatlı kabul ettiyseniz
bilin ki; şeker içeren gıdaları bir süre daha hayatınızdan çıkarmakta
zorlanacaksınız. Ama zor olması, çıkmayacakları anlamına gelmiyor. Bayram
sonrası özellikle kahvaltılarınızı protein ağırlıklı yapar ve yanında bol söğüş
sebzeyi ihmal etmezseniz kolaylıkla karbonhidrat bağımlılığından
kurtulabilirsiniz.
Aldığınız Kalorileri Kendiniz Telafi Etmeye Çalışmayın!
Bayram sonrası yapılan bir diğer yanlış da; bu dönemde fazlaca
alınan kalorileri kendinizce telafi etme yollarına başvurmanız. Bu süreçte ana
öğün atlayarak ya da ara öğün tüketmeyerek kendinizce kalori kısıtlama yoluna
giderseniz metabolizmanızı daha çok hırpalarsınız. Ayrıca sonraki öğünlerde
daha büyük açlık krizi de sinsice sizi bekliyor olacaktır. Yani bütün gün
almadığınız kaloriyi sadece bir akşam yemeğinde fazlasıyla alırsınız. Ara
öğünlerde bitki çayları, özellikle yeşil çay tercih etmek hem metabolizmanızı
hızlandırır, hem de iştah kontrolünüze yardımcı olur.
Her Saat Başı 1 Bardak Su İçmeye Çalışın
Gün içine yayılmış bir şekilde su tüketmeyi kesinlikle
unutmayın. Her saat başı 1 bardak su içmek hedefiniz olsun. Şekerli gıdaların
yoğun tüketimi ve bayram tatilinde yaptığınız seyahatler nedeniyle artan ödem
probleminizin doğal çözümü bol su tüketmekte yatıyor.
Fiziksel Aktivitelerinizi İhmal Etmeyin
Günlük fiziksel aktivitenizi ihmal etmeyin. Her gün 10 bin adım
atmak sizi hem bedenen hem ruhen bayram tatili sonrası dönemde rahatlatacaktır.
Son olarak; bu kadar kısa süre içinde bile kendinizi kilo almış görebilirsiniz.
“Battı balık yan gider” demek bu noktada kendinize yapacağınız en büyük kötülük
olur. Kısa sürede gelen kiloların telafisi gözünüzde büyüttüğünüzden çok daha
kolay, emin olun. Yeter ki süreci doğru kişilerle yani “diyetisyenler” ile
yönetin…