Yemeklere
lezzet katarken sağlık açısından birçok faydayı beraberinde getiren baharatlar,
sofralarımızın vazgeçilmezleri… Eski çağlardan itibaren şifa niyetine
kullanılan baharatlar; günümüzde de birçok hastalığa karşı koruyucu etki
gösterebiliyor veya hastalık semptomlarının azaltılmasında destekleyici rol
oynayabiliyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Nadide Can “Baharat;
çeşitli bitkilerin tohum, çekirdek, meyve, çiçek, kabuk, kök ve yaprak gibi
kısımlarının bütün halde veya parçalanarak kurutulması, öğütülmesi ile elde
edilen; gıdalara renk, tat, koku ve lezzet verici olarak katılan doğal
bileşikler veya bunların karışımıdır. Yemeklerimizi lezzetlendirirken sağlık
veren baharatları tüketirken bazı noktalara ise dikkat etmek gerekiyor. Çünkü
en faydalı diye bilinen bitkiler bile ilaç gibi görülüp aşırı tüketildiğinde
zararlı hale gelebiliyor” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Nadide Can,
baharatların hem faydalarını hem de tüketirken dikkat edilmesi gerekenleri
anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Zerdeçal
Zerdeçal, içerdiği
antioksidan bileşikler sayesinde sağlığın korunmasında önemli bir
baharat.Bitkinin ana bileşeni olan "kurkumin" polifenolik özellikleri
sayesinde inflamasyonun temel rol oynadığı birçok hastalıkta tedavi edici
özellik gösteriyor. Ayrıca çeşitli kanser türlerinde önleyici ve tedaviye yardımcı
etkiler de gösterebiliyor. Safra kesesi hastalıkları olan kişilerin zerdeçal
tüketmemeleri gerekiyor. Zerdeçalın aktif bileşenlerinin ortaya çıkması için
zeytinyağlı yemeklere 1 çay kaşığı kadar ekleyebilirsiniz.
Tarçın
Tarçın güzel kokusu ve
lezzetinin yanı sıra kabızlığı önleyici, gaz söktürücü ve antiseptik
özelliklere sahip olan sağlıklı bir baharat. Tip 2 diyabetik hastalarının günde
1 çay kaşığı tarçın tüketmeleri kan şekerinin, trigliseritin (TG) ve total
kolesterolün düşmesine yardımcı olabiliyor. Fazla miktarda tarçın tüketimi
yüksek kumarin içeriği sebebiyle toksik etkilere sebep olabileceği için günlük
alımı 1 çay kaşığı olarak sınırlandırmak gerekiyor.
Zencefil
Özellikle, içeriğindeki
güçlü bir antienflamatuar ve antioksidan etkiye sahip ‘gingerol’ sayesinde tıbbi
bir bitki olarak da kullanılan zencefilin sağlığa birçok faydası bulunuyor.
Bulantıya iyi gelen, kas ağrılarını gidermeye yardımcı olan, kan şekerinin
dengelenmesini ve aşırı gaz birikimini önleyerek sindirimi destekleyen, soğuk
algınlığı ve gripte olumlu etkilere sahip zencefili günde yaklaşık 1 çay kaşığı
kadar tüketebilirsiniz. Buna karşın hamilelikte zencefil tüketimi önerilmiyor.
Kimyon
Türk, Latin, Hint ve Arap
mutfağının yanı sıra eski çağlardan beri şifalı bir bitki olarak da kullanılan kimyon gaz giderici etkiye sahip. Bağışıklık sistemini güçlendirebilirken,
kalp-damar sağlığı ve diyabet üzerinde olumlu etkilerde de bulunuyor. Siyah
kimyon tohumları, protein, karbonhidrat, mineraller ve yağ asitleri de dahil
yaklaşık 100 farklı kimyasal bileşen içeriyor. Kimyonun ilaç gibi görülmesi ve
aşırı tüketilmesi diğer bütün baharatlarda olduğu gibi bazı olumsuz yan
etkilere yol açabildiğinden dikkatli olmak gerekiyor. Kimyonu tek başına
tüketmek yerine yemeklerinize ekleyebilirsiniz.
Safran
Beslenme
ve Diyet Uzmanı Deniz Nadide Can “Ana vatanı Güneybatı
Asya olan ve acımsı bir tadı bulunan safran; parfümeri, cilt maskeleri, ilaç ve
tekstildeki endüstriyel kullanımları dışında şifa verici bitki olarak
tüketilir. Yemeklere altın sarısı renk katan safran güçlü bir antioksidandır.
Depresif belirtileri azaltabilir. Anti-kanser etkiler gösterebilir. İştahı
baskılayarak kilo kaybına yardımcı olabilir. Kalp hastalığı risklerini
azaltabilir. Kan şekeri seviyesini düşürebilir. Alzheimer hastalarında hafızayı
kuvvetlendirebilir. Ancak hamilelikte bebek üzerindeki olumsuz etkilerinden
dolayı tüketilmesi önerilmez. Sağlıklı insanlarda safran tüketimi 1 çay
kaşığını geçmemelidir” diyor.
Nane
Taze veya kurutulmuş olarak
tüketilebilen nane özellikle sindirimi kolaylaştırıcı ve mideyi rahatlatıcı
etkiye sahip. Nane; pankreas, göğüs ve karaciğer tümör gelişimini
yavaşlatabilirken; kolon, deri ve akciğer kanserlerini önlemeye yardımcı
olabiliyor. Bulantıya karşı naneyi limonla kaynatıp içebilirsiniz. Ayrıca nane
tüketmek anti-mikrobiyal etkiler de gösterebiliyor. Naneyi yoğurda, tatlıya,
salataya veya yemeğe katarak sağlıklı etkilerinden faydalanabilirsiniz. Ancak
reflü hastalığı olanlara nane tüketmeleri önerilmiyor.
Pul
biber
Eski çağlardan beri
kullanılan baharatlardan biri olan pul biber; sindirim sistemi üzerinde olumlu
etkiye sahip. A ve C vitamini açısından zengin olan pul biber, bağışıklığı
koruyor, tükürük üretimine yardımcı oluyor, bu özelliği ile sindirim sağlığını
destekliyor ve ağız kokusunu önlemede de katkı sağlıyor. Pul biber ayrıca migren
ağrılarını azaltmada yardımcı olabiliyor.
Kişniş
Beslenme
ve Diyet Uzmanı Deniz Nadide Can “Antioksidan
bakımından zengin olan kişniş; bağışıklık sistemini güçlendirir, içerdiği
anti-bakteriyel bileşikler sayesinde vücudu enfeksiyonlara karşı korur. Ağız
kokusunun önlenmesini ve ağızda oluşan yaraların iyileşmesini destekler.
Kalsiyum açısından zengin olan kişniş; kemik sağlığının korunması ve
geliştirilmesine de yardımcıdır” diyor.
Muskat
Geleneksel Hint Mutfağı'nda en
çok kullanılan baharatlardan olan muskat (hint cevizi),
son yıllarda Türk mutfağında da kullanılmaya başlandı. Yemeklere ayrı bir
lezzet veren, içerdiği antienflamatuar ve antioksidan bileşikler sayesinde
kronik hastalıklara karşı koruma sağlayabilen muskat, sindirim sistemine
yardımcı oluyor. Yorgunluk ve strese karşı da olumlu etkilere sahip olan
muskatı diğer baharatlarda olduğu gibi aşırıya kaçmadan tüketebilirsiniz.