Hukukçular Derneği Kahramanmaraş İl Temsilcisi Av. Celal
Kara, yaptığı yazılı açıklamada ABD’nin ortaya koyduğu tavrın hukukun
üstünlüğünü hiçe saymak olduğunu vurguladı. Kara, yaptığı açıklamasını şu
şekilde sürdürdü: “Ülkemiz ile ABD arasında yıllardır süren müttefiklik
ilişkisinin aksine bir süredir iki ülke arasında adli, siyasi ve askeri
konularda uyuşmazlıklar yaşanmaya başlanmış ve son olarak ABD her zamanki
hukuksuz ve kabadayı tavrını ortaya koyarak Türkiye Cumhuriyeti’nin Bağımsız
Mahkemelerince yargılanmakta olan rahip Brunson’u gerekçe göstererek İçişleri
ve Adalet Bakanlarımıza yaptırım uygulanması kararı almıştır. Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin her bir vatandaşı gibi, ülkemizi ve ülkemize gönül
bağlamış milyonları yakından ilgilendiren bu gerilimi hassasiyetle takip
etmekteyiz. Ancak sürecin adli boyutu biz hukukçuları ayrıca ilgilendirdiğinden
konuyu hukuki boyutuyla kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı doğmuştur.”
ÜLKEMİZ İŞGAL EDİLMEK İSTENİYOR
“Ülkemiz, kaynağı herkesçe bilinen belirli ülkeler eliyle
bir kaosa sürüklenmeye çalışılmaktadır. Gezi parkı eylemleri ile başlayan bu
süreçte, 17-25 Aralık olayları, hendek girişimi, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü
gerçekleştirilmiş, ülkemiz adeta kökü dışarda kendi içerde olan işbirlikçi,
ajan ve vatan hainleri tarafından bilfiil işgal edilmeye çalışılmıştır.
Girişimler bunlarla da sınırlı kalmamış güney sınırlarımız ve komşularımız
başta olmak üzere İslam coğrafyası savaş alanına ve kan gölüne çevrilmiştir.
Öte yandan ekonomik, siyasi, dini ve sosyal birçok oyun peş peşe oynanmaya
devam ettirilmiştir. Bu gelişmelerin yanında, bir kamu bankası olan Halk
Bankası’nın Genel Müdür Yardımcısının uydurma delillerle tutuklanması, 15
Temmuz darbe teşebbüsü kuklası FETÖ elebaşının iadesine hiçbir surette
yanaşılmaması, PKK’nın uzantılarına açık destek verilmesi ve daha birçok
hukuksuzluk da ayrıca bizzat ABD tarafından gerçekleştirilmiştir.”
YAPTIRIM KARARI HUKUKSUZ
“Bütün bu gelişmeler, ABD’yi adaletsizliğin, hukuksuzluğun
ve ikiyüzlülüğün beşiği konumuna getirmiştir. ABD tüm bu hukuksuzlukların
merkezi haline gelmişken yine rahat durmamış ve ülkemizi bölmek, zaafa
uğratmak, teröre karşı teslim olmasını sağlamak için her türlü yolu deneyerek
saldırıya geçmiştir. Brunson hakkında Bağımsız Mahkemelerimiz tarafından ABD’ye
hesap vermeyecek şekilde adil bir yargılama yapılacağında hiçbir şüphe yoktur.
ABD’nin rahip Brunson’u bahane ederek İçişleri ve Adalet Bakanlarımız hakkında
yaptırım kararı almasını Uluslarası hukuk açısından da kabul edilebilir bir
tarafı yoktur. Nitekim Bakanlarımıza uygulanan yaptırım konusunda, BM üyesi
devletlerce tanınan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 17. maddesinde;
1-Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olmak
hakkını haizdir.
2-Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.”
düzenlemesi yer almaktadır. ABD’nin izah edilen adaletsiz tutumu
evrensel hukukun gereklerine ve insan haklarına
da açıkça
aykırıdır.
İşte bu noktada, ABD’nin ve onun hukuka zerre kadar inancı
olmayan yöneticilerinin ve Guantanamo utancını dünyaya yaşatan ABD’nin ve onun
adli teşkilatının, yüz yıllarca dünyaya
adalet dağıtmış bir imparatorluğun devamı olan ülkemize hukuk ve adalet dersi
veremeyeceği aşikârdır. ABD, dünyaya yaydığı kan ve gözyaşını kendi menfaatine
olan her konuda utanmazca meşrulaştırmaya çalışmakta, kuralları kendi koyup
kendi oynamak istemektedir. Ülkemizin egemenliğine ve bağımsızlığına açık
müdahale niteliği taşıyan bu kararı şiddetle kınadığımızı, bu karara karşı her
türlü cevabı verecek devletimizin ve yetkili makamlarımızın yanında olduğumuzu
ifade etmekteyiz.