Kahramanmaraş’ın
Dulkadiroğlu ilçesinde bulanan ve Mehmet Ali Bağrıaçık tarafından 1928 yılında
kurulan Bağrıaçıklar Hırdavatçı, üç
kuşaktır, şehre hizmet veriyor. 12 bin çeşit ürün ile hizmet sektörüne tedarik
zinciri oluşturan hırdavatçının, ahilik geleneği ise herkesi kendine hayran
bırakıyor. Osmanlı döneminde olduğu gibi,
‘Komşum siftah yapmadı, ondan alır mısınız’ cümlesinin hala kullanıldığı
hırdavatçı, 4. nesil işletmecilerin de yetişmesi ile misyonunu devam ettiriyor.
DEDEM ROTAMIZI ÇİZDİ
Bağrıaçılar
Hırdavatın üçüncü nesil işletmecisi 66 yaşındaki Halit Bağrıaçık, kuruluş
hikayelerini ve kendisinin nasıl bu genlere geldiğini şöyle anlattı: “Kahramanmaraş Belediye Çarşısı'nda 1928
yılında Mehmet Ali Bağrıaçık tarafından kurulan müessesenin üçüncü kuşak
işletmecisiyim. Dedem Mehmet Ali Bağrıaçık 1928 yılında Milli Mücadele'den
sonra yapacağı işlerin içerisinde Aktarlık, Hırdavatçılık ve Tuhafiye gibi
şeyleri bulundururdu. Dedem Rahmetlik beni çok severdi; ‘Derdi ki oğlum sen büyük
bir tüccar olacaksın’ diye dua ederdi”.
PRENSİPLİ BİR ÇALIŞMA HAYATIM OLDU
1976
yılından bu yana işletmeyi kendisi işleten Halit Bağrıaçık: “Askerden geldikten sonra İstanbul'da bir iş yapmayı düşündüm. Babam
dedi ki; ‘Oğlum gel gitme, İstanbul nere, Kahramanmaraş nere, Kahramanmaraş'ta çalışalım dedi. Babam bana
birlikte çalışalım derken bazı prensiplerinin olduğunu da söyledi. Bu
prensiplerin başında; ‘Bankadan faiz almayacaksın vermeyeceksin. Banka muamelesi
yapmayacaksın? İkincisi kesinlikle kefil olmayacaksın? Senin paran varsa
vereceksin! yardımcı olacaksın. Maddi durumun ne kadar olursa onun yüzde 70’ini işletmende
kullanacaksın, kalan yüzde 30’nu yedek akçe de bulunduracaksın. Yedek akçe
bizim için önemliydi. Hasbelkader paran varsa işletmenin haricinde ya altın
alacaksın ya toprak alacaksın. Sonra Enaniyet gibi guruntulu olmayacaksın, göstermeyeceksin
muhabbet edeceksin. Herkese hoşgörülü davranacaksın derdi. Biz de o minval
üzerine ömrümüzün sonuna kadar yaptık” dedi.
YEDEK AKÇE BULUNDURUYORUZ
Kahramanmaraş’ta
kimsede bulanmayan ürünlerin kendi işletmesinde bulunduğuna vurgu yapan
Bağrıaçık şunları dile getirdi: “Allah
rızkımızı, bahtımızı, önümüzü de açtı. O günden bugüne Hırdavat sektöründe
Kahramanmaraş'ta ufak tefek yerimizi alıyoruz. Yani bir noktada çok büyük böyle
Fabrikatör olamadık ama hamdolsun hizmet noktasında herkese hizmet
edebiliyoruz. Çok kimselerin, hiçbir yerde bulamayacağı binlerce çeşidimiz var.
Bu çeşitleri toplamı 12 binin üzerinde. Her türlü sektöre cevap verebiliyoruz. Bir
taraftan orman kesme motorlarının ormancılara, bir taraftan park bahçe gibi
peyzajcılara, bir taraftan kilit Menteşe gibi hırdavatçılara hizmet
veriyoruz. İnşaat malzemesi olarak, mobilya
malzemesi olarak, marangoz el aletleri olarak, teknik el aletleri olarak hizmet
veriyoruz”
SİFTAH YAPMAYAN KOMŞUMUZ VARSA
ONLARA YÖNLENDİRİRDİK
Bağrıaçık,
son olarak şunları dile getirdi: “Hani
Osmanlı'da derler ya; ‘Ben siftahı mı yaptım, karşı komşum dan alışveriş
yapabilirsin’ Suk-i Maraş (Belediye Çarşısı) öyleydi. Sonra ismi Belediye Çarşısı
olmuştu. Belediye Çarşısı'nda her türlü
esnafı bulabilirdiniz. Suk-i Maraş’ta ki dükkanımızda. Babam, uzun süre
herkesin arabulucusu olur, ağabeylik yapardı. Orada büyüklüğünü gösterir, herkeste
diyaloglarını güzel kurardı. Ola ki, iki kişi arasında bir itilaf gelmişse,
onların arasındaki sorunu çözer, gerek maddi, gerek ise manevi onlara babalık
yapardı”