SANKO
Üniversitesi Sani Konukoğlu Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları
ve Doğum Uzmanı da olan Dr. Öğr. Üyesi Özkaplan, “18 Ekim Dünya menopoz Günü”nedeniyle bir açıklama yaptı.
Dr. Öğr. Üyesi Özkaplan menopozun
başlangıç yaşının değişiklik gösterdiğini anımsatarak, “Menopoz için 50 yaş ortalama kabul edilmekle birlikte, 40 yaş
öncesinde ve 50’li yaş sonunda da rastlanabilmektedir. Buna genetik kadar bireyin
yaşam koşulları gibi farklı faktörler etken olabilmektedir” dedi.
MENOPOZUN NEDENLERİ
Menopozun nedenlerine de değinen Dr. Öğr.
Üyesi Özkaplan, yaklaşık 35 yıl
ömürleri olan yumurtalıkların yaşlanması sonucu görevlerini yapamamaları ve
böylece âdet kanamalarının da düzensizleşmesinin neden olduğunu anlattı.
Dr. Öğr. Üyesi Özkaplan, “Aşırı kanama ya da kanama miktarında azalma yaşanabilir. Yumurtalıkların işlevi yeterince yerine getiremediklerinden östrojen hormonu
daha az üretirler. Sonucunda hormonal faaliyetler de farklılıklar olur” ifadelerini kullandı.
Ani ateş değişikliklerinin menopozun en belirgin
belirtilerinden olduğunu anlatan Dr. Öğr. Üyesi Özkaplan, şunları kaydetti:
“Östrojen
seviyesinin düşmesiyle birlikte, ani ateş değişiklikleri de başlayabilir.
Göğüste bir ısınma hissiyle başlayıp, bazen tüm vücuda yayılabilir. Ani ateş
basması gece uyku düzeninde bozulmalara neden olabileceği gibi ani terleme ya
da üşüme de yaşanabilir. Menopozun öncesinde başlayan bu durum, yaklaşık 2- 3
yıl kadar sürer.
Ayrıca idrar
ve kan tetkiklerinde hormonlara yüksek miktarlarda rastlayabiliriz. Her kadında
rahatsızlığa sebep olmayabilecek, tiroit bezleri ve adrenalin hormonal dengesi
de bozulabilir. Bu dönemde aşırı kilo artışı kadınların en çok şikâyet ettiği
konulardan biridir. Bu genellikle fiziksel faaliyetlerin daha az olmasından
kaynaklanır.”
Menopozla
birlikte baş gösteren “yaşlanıyor olma” kaygısının gerginliklere ve menopoza bağlı
olmayan baş ağrısı ve farklı rahatsızlıklara neden olabileceğine vurgu yapan Dr.
Öğr. Üyesi Özkaplan, östrojen hormonunun
menopozda kullanımının birtakım rahatsızlıklarda artışa neden olduğu düşüncesiyle
yeniden ele alındığına dikkat çekti.
Dr. Öğr. Üyesi Özkaplan, 35 – 40 yaş öncesi kesilen âdet
kanamalarının erken menopoz olduğunu, adet döngüsü bir yılı geçtiyse ve bu
dönemde kanama görülmemişse menopoz tanısı konulabileceğini, menopozun, erken
menopoz dışında da geri dönüşü ihtimali bulunmadığını sözlerine ekledi.