Giderek
soğuyan havalar hastalıkları da beraberinde getiriyor. En hızlı yayılan ve
insanları en çok etkileyen hastalıklar arasında grip ilk sıralarda yer alıyor.
Rahatsızlık; ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı, halsizlik, kas veya vücut
ağrıları gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Gribe ise influenza virüsü neden
oluyor. Gerekli önlemlerin alınması ve aşı sayesinde influenzadan korunmak
mümkün olabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik
Mikrobiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Servet Alan, influenza virüsü, belirtileri ve
virüse karşı alınacak önlemler hakkında bilgi verdi.
Virüsün
3 tipi bulunuyor
İnfluenza virüsünün A, B ve
C olmak üzere üç ana tipi bulunmaktadır. İnfluenza A virüsleri yüzeylerinde
bulunan hemaglutinin “H” ve nöraminidaz “N” proteinlerine göre ayrıca alt
gruplara ayrılmaktadır. İnfluenza A insan, kuş ve domuzlarda, influenza B ve C
ise yalnız insanlarda hastalığa neden olmaktadır. İnfluenza A ve B salgınlara
neden olurken, influenza C virüsü daha hafif hastalığa ve tek tek olgulara veya
küçük yerel salgınlara yol açmaktafdır. Bu nedenle yalnız influenza A ve B
mevsimsel influenza aşılarında yer almaktadır.
Bulaşıcılığı
1 hafta kadar sürüyor
Şu anda dolaşımda olan
mevsimsel influenza tipleri, influenza A H1N1 ve influenza A H3N2 virüsleridir.
Mevsimsel influenza virüsü olarak dolaşımda olan H1N1 virüsü 2009 yılında tüm
dünyada salgına neden olan virüstür. Ayrıca adlarını ilk kez saptandıkları
yerlerden alan iki influenza B virüsü Victoria ve Yamagata mevsimsel influenza
virüsü olarak dolaşımdadır. İnfluenza hastalığının kuluçka süresi yani
hastalığın bulaşmasından belirtilerin ortaya çıkmasına kadar geçen süre 1-4
gündür. Bulaştırıcılık ise hastalık belirtileri ortaya çıkmadan bir gün önce
başlar, 5-7 gün sürer.
Belirtileri
aniden ortaya çıkıyor
İnfluenza, hafif veya ciddi
hastalıklara, hatta bazen yaşam kayıplarına neden olabilmektedir. Soğuk
algınlığı ve influenza farklıdır. İnfluenza genellikle aniden ortaya çıkar ve
ateş ve ateşlenme hissi, üşüme titreme, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı,
burun tıkanıklığı, kas veya vücut ağrıları, baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk
gibi belirtilerden bir kısmı veya tamamı görülebilmektedir. Bazı hastalarda,
çocuklarda daha sık olmak üzere bulantı, kusma ve ishal de gözlenebilmektedir.
İnfluenza olan her hastada ateş olmayabilir. Soğuk algınlığında ise genellikle burun akıntısı daha belirgin olurken diğer bulgular daha hafif
seyredebilmektedir.
Tanı
pratik bir test ile konulabiliyor
İnfluenza şüphesiyle
hastaneye yatırılarak takip edilen tüm hastalara test yapılabilmektedir. Okul,
hastane gibi kalabalık ortamlarda ortaya çıkan solunum yolu enfeksiyonlarının
etkenini belirlemek için de bu testler uygulanabilir. Testte solunum
salgılarında, örneğin burundan alınan örneklerde virüs antijeni yani virüsü
temsil eden parçacıklar veya virüsün genetik maddesi (RNA) aranmaktadır. Bu
testlerin özellikle virüslerin dolaşımda olduğu zamanlarda ayaktan görülen tüm
hastalara yapılmasına gerek yoktur. Bu testlerin yapılması ile tanı konulması;
mevcut hastalığın başka rahatsızlıklardan ayırt edilmesine, korunma için
gerekli önlemlerinin alınmasına ve doğru tedavi planlamasının yapılmasına
yardımcı olabilmektedir.
Grip
belli yaş gruplarında ve hastalıklarda hayati açıdan risk yaratıyor
Grip şu durumlarda ciddi
tehlikelere neden olabilmektedir:
• Astım
• Nörolojik hastalıklar
veya nörolojik gelişme bozuklukları
• Kan hastalıkları (orak
hücreli anemi gibi)
• Kronik akciğer
hastalıkları (KOAH, kistik fibroz gibi)
• Endokrin hastalıklar
(şeker hastalığı gibi)
• Kalp hastalıkları
(doğumsal kalp hastalıkları, konjestif kalp yetmezliği, kalp damar
hastalıkları)
• Böbrek hastalıkları
• Karaciğer hastalıkları
• Metabolik bozukluklar
(kalıtsal metabolik hastalıklar ve mitokondriyal hastalıklar)
• Aşırı kilo (vücut kitle
indeksi 40 veya üzerinde)
•19 yaş altında olup, uzun
süreli asetil salisilik asit tedavisi alanlar
• HIV veya AIDS, bazı
kanserler, lösemi gibi hastalıklara veya ilaçlara bağlı olarak (kanser tedavisi
için kemoterapi veya radyoterapi alanlar, kronik kortikosteroid tedavisi veya
bağışıklığı baskılayan diğer tedavileri kullananlar) bağışıklık yetmezliği
olanlar
• 65 yaşın üzerindeki
kişiler
• 6 ay ve 5 yaş arası
çocuklar (6 aydan küçüklerde hastaneye yatış ve hayati risk taşıma oranları
daha da yüksektir, çevresindekiler de aşılanır)
• Gebeler ve gebelik
sonrası 2’inci hafta içinde olanlar
• Uzun süre ile bakım
kuruluşlarında kalanlar
Bu kişiler gripten koruyucu tedbirler almaya ve hasta kişilerle temas etmemeye
ekstra özen göstermelidir. Çünkü hastalıklarındaki ağır seyir günlük
yaşamlarını toplumun diğer kesimlerinden çok daha fazla etkileyebilmektedir.
Diğer yandan hayati tehlikeye kadar gidebilecek sonuçlarla
karşılaşılabilmektedir.
Tedavide
antibiyotik kullanılmıyor
Enfeksiyon saptandığında
özellikle yüksek risk grubundaki hastalarda virüse etkili ilaçlar doktor
önerisiyle kullanılır. Ateş düşürücüler ve hastalık belirtilerini azaltan diğer
bazı ilaçlar kullanılabilir. Viral bir hastalık olan gribin tedavisinde
antibiyotiklerin yeri yoktur. Antibiyotikler yalnız bakterilere karşı etkili
ilaçlardır. Virüslere etkili değillerdir.
Aşı
önemli bir korunma yolu ve her yıl uygulanmalı
Hasta kişiler solunum
salgılarının etrafa saçılmasını maske ve kağıt mendil kullanarak
engelleyebilirler. Mendile ulaşılamayacak durumlarda ise öksürük ve
aksırıklarını ağız ve burunlarını kollarının iç tarafı ile kapatarak bulaşmayı
önleyebilirler. Ellerin sık sık yıkanması gerekmektedir. El antiseptiklerinin
kullanılması hastalığın önlenmesinde yararlıdır. Aşı uygulaması korunmada bir
diğer önemli yoldur. Grip aşıları uygulandığı kişilerin önemli bir bölümünde
hastalığın ortaya çıkmasını önler, diğer bazı kişilerde ise belirtilerin hafif
geçmesini sağlayabilmektedir. Bu da özellikle altta yatan ciddi hastalığı olan
kişilerde yaşam kurtarıcı olabilir. Toplumda gribe yol açan virüsler her yıl
değişebileceği ve aşının koruyuculuğu zamanla azalabildiği için aşının her yıl
uygulanması önerilmektedir. Hastalığın ağır seyretmemesi için risk grubunda
olduğu belirtilen tüm hastaların ve bunlara virüsü taşıyabilecek hasta
yakınları ve sağlık çalışanlarının aşı olması gerekmektedir.