Bir Maraş'lı ya da gazeteci olarak benim eksikliğim. Ekinözü’nü yeni gördüm. Geçtiğimiz Pazar gününe kadar, Şifalı su ile bir çok cilt rahatsızlığına iyi gelen şifalı çamurunun ve Belediye Başkanı Nursi Çeleğen’in icraatlarını konu alan haberlerini yapmakta öte bir bağlantım olmamıştı.
Gezdim gördüm baktım ki; Ekinözünü sadece şifalı suyu çamuru ile değerlendirmek çok yanlış.
Ekinözü’nün eski halini meslek büyüklerimden dinlediğim kadarı ile değerlendirirken, Büyükşehir’in destekleri ile yaşanabilir bir mekan haline geldiğini de söylemek gerekiyor.
Dedim ya; Ekinözü sadece Şifalı su değil, şifalı çamur değil. Biraz içlere doğru gittiğinizde NERGELE çayının kenarında, tabiatı güzelliği doğayı görür, bir daha oradan ayrılmak istemezsiniz.
Bu mevsimde, yapraklar dökülmüş, kış mevsimin soğukluğunda bile sizi oraya çeken bir manzara var.
Kendime söz verdim İlkbaharda Nergele çayının yanına gidip piknik yapacağım.
Ekinözü; Yukarı, Orta ve Aşağı içme’lerden müteşekkil.
Ziyarete gelen vatandaşlar kendi kültürüne, çevresine göre birinde konaklamasını yapıyor. Başkan Çeleğen, vatandaşlar gezmeye çıktığında perişan olmamaları için, her içme arasına WC’ler yerleştirmiş.
CHP’lilerin elinde bayrak gibi sallayıp ulusal medyaya yansıttıkları Orta içme’deki duruma gelince… Evet Başkan Çeleğen burada kendi akrabalarına ait arazileri, bağış yaptırarak, memleketinin ihya olması hususunda bir çalışma yapmış.
Yani usulsüzlüğü(!) akrabalarına, eşine dostuna yaparak fedakarlık yapmış.
Ne demiş atalar, meyve veren ağaç taşlanır. Gerisi hikaye..